Ne kadar lidersin?
Daniel Goleman, Harvard Business Review adlı dergide yayınlanan “Lider nasıl olunur?” adlı makalesinde liderleri diğerleriden ayıran özelliklerin başında yüsek duygusal zekanın geldiğini söylüyor. Goleman’a göre kendini bilmenin, farkındalık hissinin, empatinin, sosyal yeteneğin ve azmin liderlik yeteneklerinin kazanılmasındaki önemi büyük.
Bir eğitimci olarak gençlerle çalışmaya başladığımda, benim de ilk farkettiğim, duygularını kontrol problemi çeken öğrencilerin öğrenme zorluğu yaşadığı, sosyal yaşamda bocaladığı ve liderlik rolünün gelişiminde dikkate değer sıkıntılarla karşı karşıya kaldıkları yönünde oldu. Yirmi yıllık eğitimcilik hayatımda öğrendim ki, lider doğulmuyor ancak azimle ve samimiyetle çalışarak iyi bir lider olunabiliyor. Eğer eğitimle ilgileniyorsanız size Linda Lantieri ve Daniel Goleman’ın birlikte yazdığı duygusal zekayı inşa etme ve içsel gelişimi güçlendirme tekniklerini anlattıkları “Building Emotional Intelligence: Techniques to Cultivate Inner Strength in Children” adlı kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.
Tabi, ne kadar çabalarsak çabalayalım bir başbakanın ya da çok milletli bir şirketin CEO’sunun ebeveyni olma garantimiz yok. Ama üzerimize düşeni yaparsak en azından içimizde, çocuğumuzun karakterinin gelişimine olumlu katkılarda bulunarak iyi bir yetişkin olması için onu desteklediğimizi bilmenin iç huzuru olacak.
Çocuğumuza kazandırmamız gereken ilk meziyet, makam, mevki sahibi olmaksızın samimiyetle çevresindekilerin güvenini kazanarak onlara kendi arzularıyla liderlik edebilmek olmalı. Zaten bu tip bir vasfa sahip olduğunda makam ve mevkiyle ödüllendirilse de şımarmaz ve bulunduğu pozisyonun hakkını verir, görevlerinin gereğini yapar.
Son zamanlarda Türkiyede olup biteni izlerken iyi bir liderin toplum için önemini hatırlamış oluyoruz. Etkili bir liderin, halkının kaderini nasıl değiştirirebileceğini gözlemliyoruz ve tabi uzun ömürlü ve iyi inşa edilmiş bir liderlik için bulunması gereken en önemli özelliğin güçlü bir karakter olduğunu bir kez daha anlıyoruz. Bir liderin sadece kendiyle aynı ülkü birliğini paylaşanların değil evrensel bir saygı ile kabul edilmesi ilkeli olmasıyla ve sonucu ne olursa olsun dürüstlükte doğrulukta sebat etmesiyle mümkün.
Büyük bir lider olma yolunda merdivenleri tırmanırken liderin özen göstermesi gereken hiç bir zaman iğneleyici davranmamak olmalı. Eski düşmanlarını kucaklayabilmeli ama önünde eğilmelerine izin vermemeli. Uzlaşma, anlayış ve affediciliğin sesi olabilmeli. 2013 yılında aramızdan ayrılan Mandela’yı düşünün, ne bir ordusu, ne siyasi gücü vardı ama örnek hayatı ve fikirlerinin gücüyle ile yeni bir etik bakış açısı oluşturmayı başardı. Yıllarca süren amansız mücadelenin ardından nihayet güç sahibi olduğunda ihtiyarlamış olmasına rağmen, Güney Afrika’nın ırkçı bir diktatörlükten gerçek demokrasiye geçişinde, her kesimden insanın güvenini kazanmayı başarabilmiş olması önemli rol oynadı. Mandela bize özverili, samimi ve azimli insanlardan oluşan küçükcük bir grubun dünyayı değiştirebileceğinden asla şüphe etmememiz gerektiğini ispatladı.
Gerçek bir liderin, intikam değil, birlik hedeflediğini ve kayıtsız şartsız “iktidar” yerine “uzlaşma” peşinde olması gerektiğini gösterdi. Liderler vizyonu gerçeğe çevirmek potansiyeline sahiptir. Son zamanlarda gözlemledik ve öğrendik ki, liderlik için otorite değil, etkinlik; zayıflık değil, nezaket; zorbalık değil cesaret; kibirli olmak değil, kendinden emin olmak gerekiyor.
Çocuklarımıza, başarılı bir lider olabilmek için güzel konuşmaktan ziyade, sıkı bir dinleyici olmak ve başkalarını anlamak yönünde samimi çaba göstermek gerektiğini öğretmeliyiz. Gerçek bir lider, etrafındakileri her zaman beraberinde tutabilmek için gücünü hafifçe kullanması gerektiğini bilmeli. Nasıl kendi gücüne güç katacağının değil, temsilcisi olduğu topluma nasıl en iyi hizmet edebileceğinin endişesini duymalı. Geleceğin liderleri, şüphesiz, kendilerini değil, toplumu güçlendirmek isteyenler olacak.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment