Kıyamet kopacak!
“Herkes dünyayı değiştirmeye niyetli ama kimsenin kendini değiştirmeye niyeti yok.”
Leo Tolstoy
Geçen gün bir parti davetiyesi aldım. Aynen şöyle diyor:
“Maya takvimine göre 21 Aralık 2012 medeniyetimizin son günü. Hayatta da kalsak o gün son günümüz de olsa sevdiklerimizle geçsin istedik. Bu sebeple evimizdeki ‘dünyanın sonu’ partisine davetlisiniz …”
Son günlerde, bir çok kişi bu teori hakkında konuşuyor. NASA’lı bilim adamlarına göre, “Hikaye, Sümerlerin kesfettiği Niburi adlı sözde gezenin dünyaya doğru ilerlediği iddiasıyla başlıyor. Çarpışmanın 2003 mayısında olacağı öngörülüyordu ancak o tarihte hiç bir şey olmayınca tahminler Maya takviminde kış döneminin tamamlandığı Aralık 2012’ye kaydı.
Oysa, dünya çapında tüm bilimadamları 21 Aralık’ta kıyametin kopmayacağı konusunda hemfikir.
Geçen yıl Hıristiyan bir grup 21 Mayıs’ın ‘Kıyamet Günü’ olduğunu iddia etmişti.
Hıristiyan grubun Okland Kaliforniyalı lideri Harold Camping, İncil’de geçen bazı ayetleri yorumlayarak bu kanıya ulaştığını açıklamış; bir çok da yandaş bulmuştu. Hatırlayanlar vardır, o günlerde, bir çok yerel medya şirketi de yayınlarında bu fikri savunmuş ve Camping’e ciddi destek vermişti.
Biraz daha geriye bakarsak bunlara benzer bir çok hikayeye rastlamak zor değil. Öyle görünüyor ki, bitip tükenmek bilmeyen savaşlar, ardı arkası kesilmeyen doğal afetler, yıldıran şiddet olayları dünyanın gitgide adaletsiz ve çekilmez olduğu düşüncesini arttırıyor ve farklı dini inançlara sahip insanoğlu, tüm bu haksızlık karşısında İlahi bir adelet gününün yakınlaştığı fikrinde birleşiyor.
Hatta, Hollywood bile adeta insanları bugüne hazırlıyor . “Deep Impact,” “Armageddon,” “The Day After Tomorrow,” “The Happening,” “Knowing” and “2012” çok ilgiç filmlerdi. Her birini dikkatle ve merakla izledim ve ayrı ayrı her birinden çok etkilendim.
Özellikle en son izlediğim, yönetmenliğini Roland Emmerich yaptığı “2012” adlı film temsili kıyamet gününün göreselleri ile beni sarstı. Bu film de referans olarak Maya inancını veriyordu. Kurgu olmasına rağmen görüntüler çok gerçekçi ve etkileyiciydi.
Kıyamet gününe inanmak Islam dininde 6 temel iman esasından biri. Biz inananlar kıyametin kopacağından eminiz ancak ne zaman kopacağını bilmiyoruz. Fakat günün yaklaştığı konusunda da bir çok teoriye rastmak mümkün. Yani, diyorum ki, bugünlerde duyduklarımız, dünyanın sonunun geleceği konusunda ortaya atılmış ilk varsayımlar değil. Insanoğlunun bu konuya artık gereken önemi vermesinin zamanı geldi de geçiyor. Zira dünyanın sonunu da hazırlayan yine bizleriz Dünyanın başarısız olmasının tek sebebi insanoğlu. Başarısızlık öyle bir gecede gelecek bir afet değil. Bilakis sürekli tekarlanan yanlışlar neticesinde ortaya çıkan bir sonuç.
“Dünyayı sadece zekamızla anlayamayız . Ancak zekamızı yargılayarak mutlak gerçeğe olaşabiliriz” diyor Carl Jung. Peki, sahi biz samimiyetle bunu yapmaya çalışıyor muyuz? Yoksa sadece günü mü kurtarıyoruz? Tercihlerimizi aklımızı, vicdanımızı, kalbimizi dinleyip her zaman doğru olanı yapmaktan yana kullanıyor muyuz? Yoksa işimize geleni mi yapıyoruz tövbe kapısına sığınarak?
Ben küçükken en uzun gece olan 21 Aralık’ta kestane pişirip tombala oynamak bir aile geleneğimizdi. Aslında 21 Aralık’ta parti yapmak da hiç kötü bir fikir değil. Ancak, belki de Kıyamet günü söylentilerinin ayuka çıktığı şu günlerde bunu bir esin kaynağı yapıp özel toplantılarla biraraya gelerek dünyayı daha yaşanılası bir yer haline nasıl getirebileğimizi tartışmaya daha çok ihtiyacımız var. Bence değişmek zorunda kalmadan değişmeliyiz. Ya sizce?
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment