Ebola Amerika’da sabırları taşırıyor
Gülmeyin ama geçen gün markette kocaman yarasa şeklinde bir balon gördüğümde, yarasa çok sevimli görünmesine ve üstelik etrafta ağır bir Halloween havası esmesine rağmen, ilk aklıma gelen Ebola virüsü oldu!
Ebola’nın bir salgına dönüşebileceği endişesi bütün ABD’yi sarmış durumda. Birçok kişi bu konuyu cidden kafaya takıyor. Bunda medyada yer alan provakatif haberlerin ve yangına körükle giden siyasetçilerin payı büyük tabi. İnsanlar huzursuz.
Aslında konu Ebolo virüsü taşıyan Craig Spencer adlı doktorun Gine’den New York’a dönüşünden bir koca gün geçtikten sonra hastaneye gittiğinin ortaya çıkmasıyla hararetlendi, Ebolalı hastalarla çalıştığı bilinen Kaci Hickox adlı hemşirenin Ebolo testi negatif çıktığı halde New Jersey valiliği tarafından Newark Havaalanı’nda 21 gün karantinada bekletilmek istenmesi ve hemşirenin bunu reddedince ortaya çıkan patırtıyla gündeme oturdu. Hemşire Hickox Maine eyaletindeki evine ulaştı ama insanlarda da Ebola’ya yönelik şüphe ve terdirginlik arttı.
Geçen gün, yaşadığım New Jersey eyaletinde yerel bir toplantıya katıldım. Gündem yoğun olmasına rağmen herkes sözü döndürüp dolaştırıp Ebola’ya getiriyordu.
Dün gördüğüm yan komşum Dallas’taki kızının çocuklarını okula göndermeyi kesip onları evde eğiteceğini, kızının mutfak alış verişini bile internet üzerinden yaptığını anlatıp “Bak virüs New York’a kadar geldi. Sen de öyle yap” diye bana da tavsiyede bulundu.
Başkan ‘Obola’
Kimileri bugünlerde Başkan Obama’ya “Obola” diyor ve Obama yönetimini Ebolo konusunda beceriksizce davranmakla suçluyor. Hatta meşhur saçlarıyla tanıdığımız Donald Trump da fırsattan istifade Obama’yı istifaya davet etti.
Halk Eylül’de verdiği sözü tutamayan Obama’ya kızgın. Obama, daha önce “Sizi temin ederim ki, Ebola asla ABD’ye giremez” demişti. Ancak bu açıklamayı yapmasından sadece dört gün sonra, 20 Eylül’de Ebola hastası Liberyalı Thomas Eric Duncan Dallas’a uçmuş ardından da Texas’ta bir hastanede hayata veda etmişti. Bir kaç hafta sonra Dallas’ta iki hemşirenin Ebola’ya yakalandıkları haberleri yayıldı ve hemşireler sendikası “Ebola’ya karşı herhangi bir ön hazırlık, prokol veya yönetmelik olmadığından hemşirelerin risk altında olduğunu savunarak ortalığı ayağa kaldırdı. Derken, işte geçen hafta, bu olaylardan bir ay sonra, Dr. Spenser’in Ebolo testi pozitif çıkmasına rağmen Afrika dönüşü, hemen hastaneye gitmek yerine New York şehrinde metro ile seyahat edip bowling oynadığı ve bir restorantta yemek yedikten sonra ancak hastaneye gittiği ortaya çıkınca sinirler de gerildi doğal olarak. Herkes Dr. Spenser’i sorumsuzca davranmakla suçlasa da, o kendini federal emniyet yönetmeliğini ihlâl etmemekle savunuyor.
Bu yüzden NY ve NJ valilikleri olaya el attı ve Ebola’nın yaygın olduğu Afrika ülkelerinden gelenlere 21 gün karantina uygulanacağını duyurdu.
Karantina kararı histeri üzerine alınamaz
Aslında Avusturalya’nın Ebola’nın en yaygın görüldüğü Batı Afrika ülkelerinden gelenlere sınır kapılarını kapadığını açıklaması duruma iyimser bakmayı iyice zorlaştırıyor ama yine de Obama halk sağlığını korumanın en önemli yolunun halkın güvenini korumaktan geçtiğini çok iyi biliyor. Bu yüzden sürekli kamuyu önünde Ebola’ya yakalanma korkusu olmadığını segiliyor. Karantina kararının histeri üzerine alınamayacağını göstermek istercesine geçtiğimiz çarşamba günü Beyaz Saray’da kabul ettiği Afrika’dan dönen sağlık çalışanları ile tek tek tokalaştı. Hatta, iyileşen Dallaslı Ebola hastası hemşireyle kucaklaştı. Bildiğiniz gibi uzmanlar, Ebola’nın ancak vücüttan atılan sıvı ile bulaşabileceğinin; ateş, kusma gibi belirtiler görülmediği sürece bulaşıcı olmadığının altını ısrarla çiziyor. Üstelik Dünya Bankası verilerine göre 5 bin sağlık çalışanına ihtiyaç varken halk sağlığı uzmanları söz konusu katı karantina kararları alınması durumunda bunun sağlık çalışanlarının Ebola’nın salgın olduğu ülkere gitmesine engel olabileceği görüşünde.
Bu kadar tartışmaya rağmen halen bir çok Amerikalı bu yaygaranın yapay olduğu görüşünde. Birçokları, bu durumun Cumhuriyetçiler’in göçmenlik yasasını değiştirmek için bir oynadığı politikbir oyun olabileceğini düşünüyor. Tabii bu, endişelerin görmezden gelineceği anlamına gelmez. Ebola korkusu ciddiye alınmalı ve ilgili kararlar sağduyu, şeffaflık ve titizlikle verilmeli.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment