ARZU KAYA URANLI - Şükran ayı Ramazan’a veda ve bayrama merhaba
“Oruç tutuğunda, iyi alışkanlıklar sanki arkadaşınmış gibi gelir sana yardımcı olur.”
Mevlana Celaleddin Rumi
Zarasız ve etkili bir detoks metodu olan orucun bilimsel olarak vücuda faydaları çok önce ispatlandı. Yüzyıllardır bir çokları sağlıklı yaşam için periodik olarak oruç tutuyor. Oruç tutmanın yaşlanmayı geciktirdiği, insanları daha mutlu ve sağlıklı yaptığı biliniyor.
Ancak, İslam’da, anlamlı bir niyetle oruç tutmak şart. Eğer niyetiniz Yaradan’ın rızasını kazanmak değilse tuttuğunuz orucun açlıktan öte bir manası yok. Fakat amacına uygun tutulduğunda, oruç, tuttanı, yeni bir ruh haline eristiriyor. Bu da o kişinin anlayışında adeta bir evrime yol açıyor ve ona kişisel yenilenme getiriyor.Ruh sanki deri atıp fazlalıklardan sıyrılıyor ve katıksız, saf bir hal alıyor. Yani, oruç amacına uygun ve hakkını verek yapılırsa adeta ruhsal bir detoks görevi yaparak arınmaya ve derinleşme yol açıyor.Zihin yükseliyor, kalpten bencillik siliniyor. Kişinin başkalarına karşı farkındalığı artıyor. Hele de bencilliğin adeta bir veba gibi yayıldığı zamanımızda, açlık disipline sokmak için uğraştığımız ruhumuza ilaç gibi geliyor. Başka seçenekleri olmadığı için dünyada açlıktan ölenler varken bilinçli şekilde kendini açlığa bırakan bizler, aslında ne az şeye ihtiyacımız olduğunun farkına varıyoruz.
Her ne kadar son zamanlarda, ABD’de İslamofobi yükselişte gibi görünse de, bu Ramazan çok keyifli geçti. Katıldığımız iftarlarda hem eski dostları gördük hem de yeni arkadaşlıklar kurma şansını yakaladık. Bu iftar davetleri sayesinde gayrimuslim dostlarımızla hem Ramazanın sevincini paylaştık hem de islamın gerçek yüzünü onlara gösterebilme mutluluğunu yaşadık.
TC Din Ataşesi, Süleyman Duman, Türkiye Diyanet İşleri tarafından ABD’de 14 camide Amerikan toplumunda İslam’la ilgili önyargıları aşmak, çeşitliliği teşvik etmek, birlik ve berabereligi güçlendirmek için diğer kültür ve dinlere mensup misafirlerin davet edildiği iftar davetleri yapıldığını söylüyor. Ayrıca, birçok dernek ve kültür merkezi de hoşgörülü, sevgi dolu bir din olarak İslam’ı tanitabilmek için iftar yemekleri düzenlediler.
Katıldığım davetlerin en unutulmazı Peace Island Enstitüsü’nün iftarıydı. Zira, orucumuzu bu enstitüde öğretim üyesi olan Vedat Bayraktar’in sesinden canlı ezan dinleyerek açtık ki, salondaki bir çok davetli gibi bu benim hayatımda unutulmaz bir ilk oldu. Ayrıca, farklı dinlere mensup konuşmacılardan oruç ve Ramazan konuşmaları dinlemek de hayli ilham verici ve ilginçti .
O gece sohbet etme fırsatı bulduğum Drew Üniversitesi antropoloji ve din bilimleri bölümünde yardımcı doçent olan Jonathan M. Golden orucu Yom Kippur ile özdeşleştirerek insan zihninin farkındalığı yükseltmesi açısından orucun önemine dikat çekti ve “oruc insanın fiziksel ihtiyaçlarına meydan okuyarak ruhani ve düşünsel konularda derinlesmenin kapılarını açıyor.Bir çok ibadet farklı din ve kültürlerde ortaktır. Oruç ve iftar yemekleri de bunlardan biri. Bu akşam da Pİİ bu iftar yemeği ile barış ve birlik ilkelerini hayata geçirmiş oldu” derken yine aynı akşam Reverans Andrew G. Butler de bana bu iftar yemeğinin kendisi için gerçekten ilham verici olduğunu söyledi ve”Batı kültürü bireyleri evrenin merkezinde tek tek yerleştirirken Ramazan ayında tutulan oruç belki de kendi egonu inkârın en güçlü araçlardan biri. Umuyorum ki, ABD’deki müslümanlar kendi inanç öykülerini bu akşam olduğu gibi sık sık bizlerle paylaşarak daha barışçıl bir dünyaya adım atmamiza katkıda bulunurlar. ” diyordu.
Başka bir iftarda ise, “Bir Çay Daha Lütfen” kitabının yazarı Katharine Branning ile birlikyteydim. 1978 yılından beri Türkiye’de bir çok iftar davetine katılmış olan nam-i değer Rizeli Kadriye hanım, o akşam ilk kez ABD’de bir iftara katılmıştı ve bana “İftar davetleri bana İslam’in güzelliği hakkında çok şey öğretti. Hayatımı da zenginleştirdi. Oruç ve iftarın, İslam ile benim etik inancım arasında bağlantı kurup inancımı güçlendirdiğine inanıyorum. Türkiye’deki iftarlar her zaman çok özeldir ama Amerika’da iftar yapmak çok daha eşsiz. Türklerin misafirperverliğini yaşamak için Türkiye’de olmak gerekmiyormuş “dedi. Branning’in ayrıca farklı kültürlerin demokratik bir uyum ve saygı çerçevesinde kendi zenginliklerini paylasabilmeleri açısından ABD’de yaşamanın büyük bir şans olduğunu vurgulaması da manidardi.
Işte bir Ramazan daha geçti. Zahmeti gitti lezzeti kaldı. Şimdi, sevinç, mutluluk, sevgi ve paylaşma zamanı. Şimdi bayramlaşmak için bir araya gelme zamanı. İnsanlığa barış ve esenlik getirmesi dileğiyle herkese iyi bayramlar…
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment