O fidanlar şimdi meyveye durdu
Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Namaz Tesbihatı’nda öğle namazından sonra aşir olarak Fetih Sûresi’nin son âyetlerini okuyordu ve okutturuyordu. Bunun üzerinde biraz duracak olursak:
1- Bir rüya söz konusu… Bu rüya tahakkuk edecek ve Mekke fethedilip Kâbe tavaf edilecek…
2- Mekke fethinden önce çok mühim bir fetih olacak ve bu fetih bütün fetihlerin anası olup, fütuhatın asıl ve esasını teşkil edecek. Bu Hudeybiye Anlaşması’dır. Hem de zâhiren Müslümanların aleyhine gibi görülen anlaşma.
3- Hidayet ve hak din ile gönderilen Resûl, bütün dinlere ve din mensuplarına üstün olup dünyaya rehberlik yapacak.
4- Muhammed Aleyhisselam ve onun arkadaşları insanlığın her noktada mürşid ve reisleri, örnek ve rehberleri olacaklar…
5- Asr-ı Saadet’in, Allah rızasından başka bir beklentisi olmayan ihlaslı, imanlı, fazilet sâhibi sahabelerinin misali Tevrat’ta bulunmakta…
6- Onların İncil’deki misalleri de, bir ekin, bir fidan gibi ve kısa zamanda, eken-dikenleri bile hayrette bırakan ve düşmanlarını da gayz içinde boğan müthiş bir gelişme olduğu ifade edilmektedir.
7- Bu arada bazı hatalar olsa da onlar, Allah tarafından bağışlanacaktır.
Üstad Hazretleri bu mukaddes ve mübarek âyetleri okuyor ve talebeleri de her gün okusunlar diye Namaz Tesbihatı’na dâhil ediyordu. O takdirde bunun günümüze bakan ve bizleri de alakadar eden bir cihetinin olması lâzım gelir.
Hadis-i şeriflerin bildirmesiyle güzel rüyalar âhir zamanın mübeşşirâtı yani en güzel müjde ve müjdelemeleridir. Bir şekilde Cenab-ı Hak onları tahakkuk ettirecektir. Hocaefendi’ye gönderilen ve ciltleri dolduran bu çeşit müjdeli rüyaların varlığını biliyoruz. Bana gelenlerin bile zaman zaman bazılarını yazıyorum. İslâmi güzelliklerin güneşin doğup battığı dünyanın her tarafına yayılacağından, en yüksek ve gür sadânın bu güzellikler olacağından şüphemiz yoktur.
Hudeybiye örneğinde olduğu gibi sulh ve diyalog esastır… Dünyanın huzuru, sulh-i umumiye bağlıdır. Bu hususun öncüleri de bu hizmetin mensupları olacaktır inşaallahü teâlâ…
Bilhassa eğitim hizmetleri ile hem ülkemizde hem de cihan çapında insanlığa imanlı faziletin rehberliği yapılacaktır. Her toplumun kendi içindeki huzur ve refahı için yaşanarak, temsil edilerek, güzellikler gösterilerek mesele vicdanlara havale edilecektir. İnsan fıtratı güzelliklere meyyal olduğu için kısa zamanda meyveleri görülecektir inşallah…
Tevrat ve İncil mensubu ehl-i kitap ve ilimlerle, fenlerle meşgul olan ehl-i mektep; aklın nuru olan fennî bilimlerle vicdan ve kalbin ziyası olan dinî ilimleri birleştiren Kur’an’ın bu âhir zamandaki nurlu dersinden asla bigâne kalmayacaktır…
Bu iman ve Kur’an hizmeti, tâ Üstad Hazretleri’nden zamanımıza kadar hayatın her ünitesinde, toplumlara lâzım her türlü faziletli insanı yetiştirmeye, toplumu ayakta tutacak direkleri hazırlamaya çalışmıştır. Bu hususta da imanlı fazileti esas almıştır. Toplumun her zaman muhtaç olduğu bu değerli sütunlar her zaman hizmete âmâdedir. Yani başka bir açıdan bakacak olursak, hizmetin sadece öğretmen yetiştirmekle iktifa etmediğini görürüz… Onların saltanatta, iktidarda, malda, mülkte, katta, yatta, yalıda ve halıda gözleri yoktur. Böyle bir zenginlik, dünyanın henüz hiçbir ülkesine nasip olmamıştır…
Bu bakımdan rahatlıkla söyleyebiliriz ki, birileri bu ülkeye ihanet edip bütün rükünlerini çökertmeye çalışarak yağmalamaya kalkışacak bile olsalar, onu dipten doruğa daha güçlü sütunlar üzerine yükseltecek kadrolar elhamdülillah yetişmektedir. Bu beklentisiz, adanmış ruhlar, bütün dünyaya örnek teşkil edecek bir kıvamda. İş başa düşünce inşallah ümitleri boşa çıkarmayarak, üzerlerine düşeni gerçekleştirmeye gayret edeceklerdir. Cenab-ı Hak, hepimizin yardımcısı olsun…
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment