Ali Yakup Cenkçiler (Vefat tarihi: 21 Mayıs 1988)
Bişkek ziyaretimde Abdülhakim Sancar arkadaşım bana “Ali Yakup Cenkçiler HATIRA KİTABI” isimli kitabı hediye etti. Daha önce bu kitabın başka bir baskısını okumuş, içinden notlar çıkarmıştım. Yeniden mütalâa ettim. Bediüzzaman Hazretleri’nin üzerinde durduğu ve ‘cellâd-ı sehhar’ yani ‘sihirbaz cellat’ diye isimlendirdiği ‘meylürrahat’ yani ‘rahat düşkünlüğü’nün Müslümanları ne hale getirdiğini anlamama yardımcı oldu.
Muazzam bir fütühata mazhar olmakla Avrupa’nın uyanmasına, Rönesans ve reformuna ışık tutan Endülüs Müslümanlarının sonu ne oldu? Her sene en az bir gayrimüslimin İslâmî güzellikleri tanımasına vesile olmayı hedeflemesi gereken o Müslümanlar ana gayelerini unutunca meylürrahata düştüler. Arkalarından kendilerine minnettar olup dua edecek insanlar bu sefer onların katilleri oldular…
Dedeleri İşkodralı olup, sonra Kosova’nın Priştine Sancağı’na bağlı Gilan’a yerleşen Ali Yakup Bey, 1913’te orada doğmuş. 1936 yılında Kahire’ye yerleşmiş ve tahsilini orada yaptıktan sonra 1957’de Mısır’ın Ankara Büyükelçiliği’nde tercümanlık vazifesi yapmış. İlmine ve takvasına ters bulduğu bu yaşayışı terk edip İstanbul’a gelmiştir. Bir sene kadar dostu Abdurrahman Gürses Hoca’mıza misafir olmuş. Sonra da hayır ve hasenat ehli bir zengin kendisine fabrikasının muhasebe servisinde iş vermiştir. Ali Yakup Bey böylece sefaretin iyş ve işret içerisindeki çılgınlıklarını bırakıp yani o günün parası ile 3000 lira maaşını bırakıp, 247 liraya dekont hesapları ile uğraşmayı tercih etmiştir. Allah rızası için meccanen pek çok talebe yetiştirmiştir.
Emin Saraç Hocamız diyor ki: “Tûbâ Kız Kur’an Kursu açıldığı zaman oranın kurucusu olan şahıs bana geldi. ‘Arapça okutacak, şunu okutacak, bunu okutacak bir hoca istiyoruz.’ dedi. Ben de ona ‘Onlara ders okutacak kimse babaları çağında birisi olsun. Benim gibi, genç olmasın.’ dedim. Aldım Ali Yakup abiye götürdüm. Durumu anlattım. ‘Ali Yakup abi, bu işi yap.’ dedim. TEK KURUŞ ALMADAN, evinden yürüyerek gidip gelmek suretiyle tam 17 sene buraya devam etti. Para almamasının gerekçesi için de şunu söylerdi: ‘Ben bizim sebeb-i saadetimiz Osmanlı’ya karşı şükür borcumu ödüyorum. Bu benim şükür borcum.’ dedi.”
Her bir İspanyol da böyle diyebilirdi. Ama meylürrahat, Müslümanların aşkını şevkini bitirdi. Arkalarından kendilerine rahmet okuyacak kimseler 1492’den itibaren cellatları oldular. Düşünelim acaba cellat İspanyollar mı? Yoksa Üstad’ın cellad-ı sehhar dediği meylürrahat mı?.. Her neyse…
M.Seyhan Tayşi diyor ki: “Merzifonlu Koca Mustafa Paşa Kütüphanesi Kataloğunu Hazırlama Komisyonu kurulmuştu. Kitaplar yer yer problemli Arapça kitaplardı. Süleymaniye’deki uzmanların seviyesini aşıyordu. Bu kataloğu redakte edecek, hataları düzeltecek bir danışmana ihtiyaç vardı (…) Bir heyetle Ali Yakup Hocaefendi’ye gidilip durum arz edildi. Felçli olduğu için, emrine bir araba tahsis edildi. On beş günde bir yapılan eserlerin tespit fişlerini eserle karşılaştırırdı. Hiç unutmuyorum, zira çok duygusal bir sohbet olmuştu. Yardım istediğimizde şöyle dedi: ‘Abe Yahu! Bizi, biz Arnavut, Boşnak ve Sırp Müslümanlarını; Osmanlı, ilmi, keremi ve adaleti ile teshîr etti. Biz, onlar sayesinde gâvur olmaktan kurtulduk. Şimdi o koca Osmanlı’nın makarrında bir adam kalmadı da, bizim gibi bir GURBET KUŞUNA mı iş kaldı?’ diyerek, gözlerinden yaşlar aktı. Hepimizin gözleri yaşardı…”
Ali Rıza Temel Hocamız diyor ki: “Ali Yakup Bey, Kosova şehidi Sultan Murad hayranıydı. Yedinci Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile ilgili olarak şöyle demişti: ‘İmkân olsa da Çankaya Köşkü’nde Kenan Paşa’yla görüşebilsem, ona şunları söylerdim: Paşam! Şayet sen bugün cumhurbaşkanı isen, bu mevkiye gelmeni Müslümanlığa borçlusun. Zira baban bu ülkeye Balkanlar’dan muhacir olarak, Müslümanlığı daha iyi yaşayabilmek için geldi. Hıristiyan olsaydın zaten gelmezdi. İslâm sayesinde geldiğin bu makamı ve sahip olduğun yetkileri İslâm’ın ve Müslümanların lehine kullanmalısın.’ “
Evet doğru söylüyor…
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment