Toplum yararına çalışan emekli depresyona girmiyor

Toplum yararına çalışan emekli depresyona girmiyor

Yıllarca aktif bir şekilde çalışanların emekli olduğunda bir anda pasif bir hayata geçmesi, birçok ruhsal bozukluğu tetikleyebiliyor. Psikiyatri uzmanı Dr. Nalan Kara’ya göre, sosyal yardım faaliyetlerine katılma veya toplum yararına çalışma, emeklileri ‘hâlâ bir şeyler yapabiliyorum’ düşüncesiyle psikolojik sorunlardan koruyor.

Çoğu insan, yoğun çalışma hayatının ardından huzurlu, sakin ve ailesi ile birlikte mutlu bir emeklilik hayatı hayal ediyor. Kişinin hayatında önemli bir dönüm noktası olan emeklilik dönemine uyum sağlamak bazı kişilerde sancılı olabiliyor. Uzun yıllar aktif bir şekilde çalışıp, daha sonra bir anda pasif bir hayata geçmesi, eve kapanması, sosyal çevreden uzaklaşması birçok ruhsal bozukluğu tetikleyebiliyor. İlerleyen yaşla birlikte ortaya çıkan fiziksel hastalıklar, maddi zorluklar, çocukların evden ayrılması, arkadaş ve yakınlarının kaybı da emeklilik döneminde psikolojik sorunları artıran diğer etkenler. Turgut Özal Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı’ndan Uzman Doktor Nalan Kara, emeklilik döneminde ruhsal bozukluklar, depresyon, anksiyete (kaygı) bozuklukları, nedeni açıklanamayan bedensel belirtiler görülebileceğini söylüyor. Özellikle kocası emekliye ayrılan kadınların eşinin sürekli ev işlerine, mutfak düzenine, yemeklere karışması karşısında sert tepkiler verebildiğini hatırlatan Kara, bu durumun erkeğin ‘Ben fazlalığım, istenilmiyorum’ şeklinde düşünmesine ve daha da mutsuz hissetmesine yol açacağını belirtiyor.

Kara, bazı kimselerin emekli olunca durgunlaşabildiğini, içe kapanıp fazla konuşmak istemediğini, bazılarının ise aşırı gergin şekilde tepkiler verebildiğini dile getiriyor. Eşlerin bu tür tepkilere, anlayış göstermesi gerektiğinin altını çizen psikiyatr Kara, emeklilerin yaşadığı ruhi bunalımları atlatmada aileye önemli görevler düştüğünü kaydediyor. Emeklilerin yapabildikleri ölçüde çalışmalarını sürdürmelerinin hem kendi hem de toplum yararına bir şeyler yapmalarını öneren Kara, insanın yaratılışında, ‘başka insanlara faydalı olarak mutlu olabilme’ özelliği bulunduğunu belirtiyor. Sosyal yardım faaliyetlerine katılmanın emekli bireylerin yaşayabileceği psikolojik sorunlarını çözmede önemli bir yol olabileceğini vurguluyor. Toplum yararına faaliyetlerin, ‘hâlâ bir şeyler yapabiliyorum’ düşüncesiyle emeklilerin kendilerini iyi hissettireceğini söyleyen Kara’ya göre, çalışmadan ruh sağlığının iyi olması çok mümkün değil.

Eşler birlikte yürüyüş ve seyahat yapmalı

Doktor Nalan Kara, emekli olunca ‘hayat bitti’ gözüyle bakabilenlere de, “Kişi bu dönemi, kendisine, ailesine vakit ayıracağı, sevdikleri ile daha fazla birlikte olacağı, şimdiye kadar hep isteyip de yapmaya bir türlü zaman bulamadığı aktiviteleri yapacağı bir zaman dilimi olarak görmeli. Böylece bu dönemi, mutlu, huzurlu ve keyifli bir şekilde geçirebilir.” tavsiyesinde bulunuyor ve ekliyor: “Haftanın belirli günleri açık havada yürüyüş yapmak, hem beraberlik duygusunun sağlanması hem de kişinin daha az depresif hissetmesinde yardımcı olabilir. Kadınların eşlerine evde sorumluluk vermeleri, hem kadınların yükünü hafifletecektir hem de emekli olan erkeğe kendini değerli hissettirecektir. Eşlerin daha önce yapmaya fırsat bulamadığı seyahate çıkmak gibi fikirlerini birlikte hayata geçirmeleri de ‘ikinci bahar’larını keyifle geçirmelerini sağlayacaktır.”

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.