Sıcak hava, sağlığı olumsuz etkiliyor

Sıcak hava, sağlığı olumsuz etkiliyor

Dr. Emin Arslan, hava sıcaklığındaki artışın, sıcağa maruz kalan kişilerde kalp yükünün artmasına, terleme ve vücuttan sıvı kaybına neden olduğunu söyledi.

Dr. Emin Arslan, ileri yaş, diyabet, yüksek tansiyon, koroner kalp hastalığı, kalp yetmezliği, kan yağlarında yükseklik gibi hastalıkları olan kişilerde, kalp krizi, inme, bacak damarlarında tıkanma gibi ciddi sağlık sorunlarının olabileceğini belirterek, “Isı artışı, stres ve baş ağrısı sıklığının artmasına da neden olabiliyor. Çevreye rüzgar ve haşerelerle yayılan polen ve sporlar, alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor. Ani hava değişiklikleri, rüzgar artışı, pek çok enfeksiyon etkenini beraberinde taşıyan haşerelerin fazlalaşması gibi nedenler ise üst solunum yolları enfeksiyonlarında ve bulaşıcı hastalıklarda (ishal, gribal enfeksiyonlar gibi) artışa neden oluyor” dedi.

Yaz mevsimine girerken güneşin zararlı etkilerinin artabileceğini ifade eden Dr. Arslan, “Cilt yanıkları, cilt kanserleri, katarakt, sıcak bunalımı (sıcak yorgunluğu, sıcak bitkinliği) ve sıcak çarpması, güneşin ultraviyole ışınları, sıcak ve artmış nem oranı nedeniyle gelişen en önemli hastalıklardır. Klimaların yanlış ve dikkatsiz kullanımı bağışıklık sistemini zayıflatırken, üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarının yanında alerjik reaksiyonların da artışına neden olmaktadır. Bakımı iyi yapılmamış klimaların filtre sistemlerinde buharın oluşturduğu nemli ortam, bir takım bakterilerin, mantarların ve küflerin çoğalmasına neden olur. Bu zararlılar ortam havasına dağılarak salgınlara neden olabilmektedir. Bu durum alerjik reaksiyonlar, rinit, sinüzit gibi üst solunum yolu hastalıkları, hatta bronşit ve zatürre gibi daha ağır alt solunum yolu hastalıklarına zemin hazırlamaktadır. Klimanın sebep olduğu rahatsızlıkları önlemek için bakımlarının düzenli yapılması çok önemli. Ayrıca klima kullanırken havayı yavaş yavaş soğutmak gerekmektedir. Klima kullanılan ortamda sigara içilmemesi gerekiyor. Klimalı ortamda sigara içilmesi, kronik akciğer hastalığı, bağışıklık sistemini baskılayan çeşitli hastalıklar ve zatürre görülme riskini artıran etkenler arasında. Ayrıca klimalar kas tutulmalarına da neden olabileceğinden klimanın karşısında oturulmaması gerekmektedir” diye konuştu.

EN ÇOK KİMLER ETKİLENİR, NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Dr. Arslan, çocuklar, yaşlılar, gebeler, aşırı kilolular, kanser hastaları, hipertansiyon, diyabet, kalp hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar başta olmak üzere risk gruplarının yeterli-dengeli beslenme, yeterli sıvı tüketimi, kişisel temizlik gibi temel sağlığı koruyucu önlemler konusunda dikkatli olmalarını önerdiklerini kaydederek, şunları söyledi:

“Mevsim geçişleri bağışıklık sistemini zayıflattığı için özellikle yeterli ve dengeli beslenmeye ve vücudumuzun ihtiyacı olan besin ögelerini yeterli almaya dikkat etmeliyiz. Günde 1,5-2 litre su tüketmeye özen gösterilmelidir. Sıcak, rutubet ve ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden korunmak için güneş altında özellikle sıcağın yoğun olduğu dönemlerde (saat 11.00 – 16.00 arası) uzun süre kalmamalı, gölge tercih edilmelidir. Güneş şemsiyesi gibi gölgeliklerin altında otururken de kum ve denizden yansıyan ultraviyole ışıkları önemli miktarda zarar verebileceği için dikkatli olmalıdır. Baş, şapka ile kapatılmalı, pamuklu -sentetik karışık giysiler su kaybını engeller- beyaz veya açık renkli, ince ve hafif giysiler giyilmeli, gözlerin korunması için güneş gözlüğü takılmalıdır. Sık sık ılık suyla duş yapılmalı. Odalar sık sık havalandırılmalıdır. Bilinen hastalığı olanların (alerjik hastalıklar, bağışıklık yetmezliği yaratan böbrek, karaciğer, kan hastalığı olanlar, kanser hastaları vb.) aile hekimlerinden bilgi almaları uygun olacaktır. Bulaşıcı hastalıklar açısından, özellikle hava, su ve gıdalar ile bulaşan hastalıklara yönelik kişisel önlemler (el yıkama, kalabalık ortamlardan kaçınma, özellikle hastalık salgın dönemlerinde kişiler arası karşılaşma-selamlaşma yöntemleri, tokalaşma-öpüşmeden kaçınma, ev ve çalışma ortamının havalandırılması, besin ve su hijyeninin sağlanması vb. önlemler) alınmalıdır. Alerjik hastalık öyküsü olanların (astım vb.) bu dönemde hastalık belirtilerine, şikayetlerine dikkat etmeleri, takip etmeleri, polenlerin yoğun olduğu dış ortamlarda bulunmaktan kaçınmaları, hekim tavsiyesi ile gerekirse ilaç kullanmaları gerekmektedir.”

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.