Hindistan’ın 13 kütüphanesinde onlarca Türkçe el yazma eser tespit edildi
Hindistan’ın 13 kütüphanesinde yaklaşık 160 Türkçe el yazma eser tespit ettiğini söyleyen Erciyes Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Turgut Koçoğlu, dil, edebiyat, divan, lügatlarla birlikte tıp ile ilgili de el yazmaların olduğunu bildirdi.
Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de Jamia Millia İslamia Üniversitesi’nde Türkçe bölümünde görevli olarak bulunan Yrd. Doç. Dr. Koçoğlu, Hindistan’daki kütüphanelerde Türkçe el yazma eserler üzerine bir araştırmada bulundu.
Hindistan’ın farklı bölgelerindeki kütüphanelerde araştırmalarda bulunan Koçoğlu, farklı 13 kütüphanede muhtelif sayılarda Türkçe el yazması eserlerin bulunduğunu saptadı. Bu eserlerin büyük çoğunluğunun Osmanlı Türkçesi ile yazılmış olduğuna değinen Koçoğlu, diğer eserlerin ise Hindistan’da yaklaşık 300 yıl hükümran olan Babür devletinin kurucusu Babür Şah’ın da ana dili olan Çağatay Türkçesi ile yazıldığını dile getirdi.
Yrd. Doç. Dr. Turgut Koçoğlu, Hindistan’a geldiğinde kendisinin Rampur’daki Raza Kütüphanesi’ne Osmanlıca eserleri tashih etmesi için çağrıldığını ve burada birçok el yazması eseri görme şansı olduğunu söyledi. Koçoğlu, şu zamana kadar yaptığı araştırmalarda Hindistan’da değişik 13 kütüphanede 160 civarında Türkçe el yazması esere rastlandığını belirtti. Muhtelif konularda olan yazmaların çoğunun dil ve edebiyatla ilgili olduğuna değinen Koçoğlu, edebî eserler arasında Ali Şîr Nevâî, Fuzûlî ve Babür Şah Dîvânı, bazı Çağatay şairlerinin dîvânları, çeşitli konularda yazılmış mesneviler ve şiir mecmualarının da yer aldığını sözlerine ekledi. Koçoğlu, kütüphanelerde özellikle Ali Şîr Nevâî ve Fuzûlî dîvânlarının yaklaşık yedişer nüshası bulunduğunu söyledi. Dil alanındaki eserlerin genellikle lügatlar olduğunu dile getiren Turgut Koçoğlu, bunların büyük çoğunluğunu Farsça-Türkçe ve birkaç tane eserin de Arapça-Türkçe lügatlar olduğuna değindi.
Turgut Koçoğlu’nun yaptığı araştırmada dikkati çeken bir nokta ise kütüphanelerde bulunan eserler arasındaki bilimsel el yazması eserlerin çokluğu. Dini ve tarihi konuların yanı sıra tıp alanında el yazması eserin bulunmasını zamanında ecdadın tıp ve diğer bilimlerdeki ilerlemiş olmasına bağladı. Tıbbi eserlerde genellikle hastalıklar, bunların belirtileri ve tedavileri anlatılırken, ayrıca bazı bitkilerin, baharatların, meyvelerin ve yenilebilecek hayvan etlerinin özellikleri ve faydaları da anlatılıyor.
Koçoğlu, bir eserde Büyük İskender’in seferdeyken Aristoteles’e mektup yazarak atlarına musallat olan bir hastalığa çare bulması talebini ve sonrasında Aristoteles’in hastalığa yazdığı devanın bile Osmanlıca el yazması ile kitaplaşmış olduğunu belirtti. Türklerin çok zengin bir çerçevede ilim ve bilime yaklaştığına değinen Koçoğlu, bu hazinelerin ileride istifade için günümüz literatürüne de kazandırılması gerektiğini belirtti.
Hindistan’daki eserlerin tamamen Hindistan’da yazıldığını, bundan dolayı orijinal nüshaları almanın mümkün olmadığını söyleyen Koçoğlu, en azından dijital ortama dökülmüş mikrofilmlerin Türkiye’de milli kütüphanelere kazandırılması gerektiğinin altını çizdi.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment