(HABER İZLENİM) 5 gün sonra bile Batman filmine gelenler tedirgindi

Geçtiğimiz cuma günün ilk saatlerinde Colorado eyaletinin Aurora şehrinde yaşanılan olay sinemaya gidenleri hala tedirgin etmeye devam ediyor. Pazartesi gecesi New Jersey’nin Edgewater yerleşkesindeki Multiplex sinemasında birinin acil kapısını açması nedeniyle salon boşaltılmış seyircilere paraları iade edilmişti. Bizde dün bu sinema da ‘Batman The Dark Knight Rises’ filmini izlemek ve ortamı görebilmek için bir bilet alıp gittik. 

Öncelikle şunu ifade etmekte fayda var, bir katliamın ardından sinemaya gitmek keyifsiz bir his. Sinemanın parkına dahi ulaşıldığında insanın içini bir kasvet kapsıyor; neden olsa Aurora şehrindekinin tipik benzeri bir sinema kompleksi burası. Ve insan o korkunç manzarayı gözünün önüne getirmekten alıkoyamıyor kendini. 

İkindi vakti sinemaya gitmenin kendine has bir güzelliği var. Daha çok yeni ergenlik dönemlerinde olan çocuklar ile orta yaşın biraz üzerindeki insanlardan oluşan bir seyirci kitlesi salona hakim. Sinemanın ana kapı girişinde üniformalı bir iki polis dikkat çekiyor. Her gelip gideni süzen polisler, sırtını duvara yaslamış halde asayiş-belkemal mi diye bakınıyor. 

Salona her giren daha önceden gelmiş kimselerin bakışları altında oturacağı yeri seçiyor. Aynı şey her yeni gelen için yapılıyor. İnsan ‘şüpheli mi görünüyorum acaba’ hissine kapılmadan yerine oturamıyor işin doğrusu. Tedirgin bakışlara birkaç dakika sonra sizde katılıyor ayakta olan herkesi göz ucuyla da olsa şöyle bir yokluyorsunuz. Güvensiz ortamların ruh halinin tipik yansıması bu salonda yaşanılan. Herkes bir diğerinden endişeli. 

Sinema salonun da sivil polis memurları ciddiyetleri ve keskin bakışları ile hemen kendilerini ele veriyor. Sivil polisler salonun en stratejik yerlerine kurulmuş sıradan seyirci gibi davransalar da polislikten gelen disiplinli halleri kendilerini ele veriyor. 

Ve nihayet bu gözetim ve gözlem altında film başlıyor, ancak ters giden birşeyler olduğu hala ortada. Kimse telefonunu cebine ya da çantasına koymamış. Sağda soldan telefon ışıkları karanlık ortamı taciz ediyor. 

Batman daha önceki iki serisine karşın bu son yapım Allah’dan daha aydınlık bir ortamda çekildiğinden salondakilere fazlaca korku vermiyor ama insan Aurora’da olanları hayal etmekten de kendini alamıyor. Dev perdenin önüne ‘silahlı birisi gelse ne yaparım’ sorusu zihini ikide bir yokluyor. Kafada senaryolar bile kurgulanıyor ve Aurora’da insanlar nasıl katledilmiştir, yere neden yatmamışlar, birisi James Holmes denilen kaçkının üzerine neden atlamayıp fedekarlık etmemiş gibi olur olmaz şeyler…

Film yine Batman’a özgü, gizem, kavga, hırs, vazgeçmeme, pahalı silahlar, fantastik mekanlar, sis, duman ve kirli hava ile nihayetinde iyinin kazanması. Tabii sinema bir rüya olduğundan zaman zaman olmadık başarılar, olmadık hayaller de yok değil hani. 

Uzun bir film, macera dolu ancak biter bitmez Aurora şehrinde yaşanılan katliamın acı hatırası hemen herkesin suratında ki bir Allah’ın kulu gülerek veya heyecanla konuşmuyor yanındaki ile. 

Sinema salonunun ana girişindeki polis sayısı çıktığımızda artmış, günün de son sarı ışıkları artık son demlerinde. İftara yetişmek için biraz acele ediyoruz ancak sadece salon içinde değil sinemanın girişinde de polis arabası bekliyor. Park alanında ise iki polis devriyesi turluyor. 

Polisin güvenlik önlemleri altında izlenilen Batman’in kahramanlık destanı seyircide fazlasıyla duyguları kabartabilmiş değil. Kahramanlık duyguları ile dolu film güvenlik çemberinde izlenince seyirci beyaz perdedeki yiğit ile özdeştirmekten öte kendini figuranlarda görüyor. Aurora’da 12 kişinin katledilmesinin verdiği üzüntüyü, burukluluğu Hollywood’un en görkemli eseri dahi gide(re)miyor. Cem Yılmaz’ın ‘Garo’ adlı filminde söylediği gibi ‘Sözüm sana Hollywood; bu kadar şiddet ekersen böyle de katliamlara yol açarsın!’’