Türkiye, internete sansürde Suriye, K.Kore ve İran’la aynı lige düştü

Türkiye, internete sansürde Suriye, K.Kore ve İran’la aynı lige düştü

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) internet erişimini engelleme hakkı tanıyan yasaya tepki yağarken Türkiye de internete yasak uygulayan ülkeler arasına girdi. Gazetecileri Koruma Komitesi isimli uluslararası sivil toplum kuruluşunun verilerine göre, yeni düzenlemeyle Türkiye; Kuzey Kore, Eritre, Suriye, İran, Ekvador Ginesi, Özbekistan, Myanmar, Küba ve Beyaz Rusya’nın aralarında bulunduğu internet yasağı uygulayan ülkeler ligine düştü.

İnternete sansürün, yolsuzluk skandalının ardından gelmesine dikkat çeken İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yasayı veto etmesi gerektiğini açıkladı. TÜSİAD da Cumhurbaşkanı’na  yazdığı mektupta  “İnternet düzenlemesi denilince yasaklama refleksinin devreye girmesi kabul edilemez.” ifadesini kullandı.


17 Aralık yolsuzluk operasyonundan bir gün sonra torba yasaya eklenen ve internete sansür getiren düzenlemeye ilişkin maddeler önceki gün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi. TÜSİAD, TBMM’de kabul edilen torba kanunda yer alan “5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınlar Aracılığıyla İşlenen Suçlara İlişkin Kanun” ile ilgili olarak görüş ve önerilerini Cumhurbaşkanlığı makamına bir mektup ekinde arz etti.

TÜSİAD tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ülkemizde internet düzenlemesi denilince hemen yasaklama refleksinin devreye girmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu bağlamda, söz konusu kanunun, AİHM’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu diğer uluslararası antlaşmaların tanımladığı ifade özgürlüğü de dâhil temel insan hakları kriterlerini içerecek şekilde düzenlenmesi gerektiğine kuvvetle inanıyoruz.”

İnternet yayıncıları, gazeteciler, sivil toplum kuruluşları internet yasağının uzun vadede Türkiye’yi hem sosyal hem de ekonomik anlamda zarara sürükleyeceğini aktarıyor. Rotahaber Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık, “Getirilen yasaklar aile ya da toplum yararı için değil hukuksuzlukları örtmek için.” diyor. İnternet yasağının bundan sonraki kuşakları etkileyeceğini düşünen Türkiye Bilişim Derneği’nden Füsun Nebil, ticarî şirketlerin de zarar görebileceğine dikkat çekiyor. “Türkiye, internet yasağı ile 2023 hedeflerine ulaşamaz.” diyen BT Teknoloji Genel Yayın Yönetmeni  Kemalettin Bulamacı ise iktidarın bu hamlesinin bizzat kendi politikasıyla çeliştiğini dile getiriyor.

Bulamacı, “Zaten Türkiye’nin itibarı sansürcü ülke olarak beş paralık edildi ama bunu bir kenara bırakıyorum. Türkiye’yi 2023 hedeflerine ulaştıracak en büyük araç internettir. Türkiye internet gelirlerini düşürecek bir atım atıyorsanız o hedeflerden de uzaklaşıyorsunuz. Haber alma hakkını engelleyerek üstünü örtmeye çalıştığınız her şeyi tersine açığa çıkarırsınız.” şeklinde konuşuyor. Yasakların dijital dünyayı boyunduruk altına almasının mümkün olmadığını söyleyen Bulamacı, yeni düzenlemenin en çok internet gelirleri dolayısıyla ekonomiyi etkileyeceğine dikkat çekiyor.

Alternatif Bilişim Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Orkut Murat Yılmaz ise yeni yasa yürürlüğe girerse “Yeni düzenlemeler kamuoyunda sıklıkla sansür yasası olarak gündeme geliyor ama aslında bir gözetleme yasası. Yani insanların istismarını engellemek bir yana mahremiyeti tamamen ortadan kaldıracak.” ifadelerini kullanıyor.

Gazeteciler Cemiyeti ise konu ile ilgili geniş bir rapor yayınlayarak “Cumhurbaşkanı’nı internet yasasını Meclis’e iade etmeye çağırıyoruz.” ifadelerini kullandı. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Onatça, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kanunu onaylaması halinde Avrupa Birliği süreci’nin de yara alacağını belirtti.

Dış basın da, İnternet Yasasındaki değişikliği haberlerine taşıdı. BBC, haberi ‘Türkiye internet kontrolünü sıkılaştıran yeni yasayı kabul etti’ başlığı ile duyurdu. Guardian’da ise ‘Türkiye, internette zalim kısıtlamaları kabul ettirdi’ başlıklı bir yazı yer aldı. Amerika’nın popüler teknoloji haber sitesi The Verge’de yayımlanan Amar Toor imzalı makalede ise “Erdoğan ve AKP çevresi gitgide büyüyen ve birkaç yüksek düzey kabine üyesini istifaya zorlayan bir rüşvet soruşturmasının tam ortasında gücünü korumaya çalışırken, uzmanlar son yasanın siyasi olduğunu, özel hayatın gizliliği ya da toplumsal endişelerle yapılmadığını söylüyorlar.” denildi.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.