Tan:Terörle mücadele ortak gündemimizin en üst maddesi olmayı sürdürüyor
Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, Türkiye’nin çok boyutlu ve proaktif dış politika izlediğini belirterek, “Bu yüzden Türkiye’nin adı bölgesel ve küresel siyasette daha çok anılıyor ve Türkiye, siyasi, ekonomik ve kültürel olarak bölgesel ve küresel düzene aktif katılımcı olarak görülüyor” dedi.
Başkent Washington’da Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi’nin (ATAA) organizasyonu ve diğer bazı Türk Amerikan toplumu kuruluşlarının destekleriyle düzenlenen Türk Amerikan Dernekleri Ulusal Kongresi’nde “Büyükelçiler Paneli” yapıldı.
Tan, burada yaptığı konuşmada, bugün küresel sistemin üç yapısal gelişmeyle yeniden inşa edildiğini ifade ederek, bunlardan birincisini “yeni ortaya çıkmakta olan güç merkezleri” diye tanımladı.
Siyasi, ekonomik, kültürel ve askeri alanda ortaya çıkan ülke gruplarının dünyanın geleceğine etkisinin arttığına dikkati çeken Tan, “Küresel güçler, bu yeni güçlerin çıkar ve beklentilerini dikkate almak zorunda. Bu bölgesel aktörlerle işbirliği yapmak artık birçok küresel konunun çözümünde anahtar rolde” diye konuştu.
İkinci gelişmeyi “yeni demokratikleşme dalgası” olarak gösteren Tan, Arap ayaklanmalarında görüldüğü gibi demokrasinin giderek en çekici mesele haline geldiğini söyledi. Tan, otoriter rejimlerin uzun dönemde halkların itibar, özgürlük ve insan hakları talepleri nedeniyle ayakta kalamayacağına işaret ederek, uluslararası toplumun da diktatörlerin en zalim yöntemlerle vatandaşlarının haklarını bastırma girişimlerine kayıtsız kalamayacağını kaydetti.
Tan, “Bunun yanında yeni demokratikleşme dalgası küresel düzeni geri döndürülemez şekilde değiştirdi. Hepimiz birbirimize bağlıyız ve birbirimize karşı sorumluluklarımız var” değerlendirmesinde bulundu.
Büyükelçi Tan, değişen dünyanın üçüncü gelişmesini de “orantısız güvenlik tehdidinin artması” olarak tanımlayarak, dünyanın uluslararası terörizm, aşırılıklar, etnik ve mezhepsel çatışmalar, kitle imha silahlarının yayılması, iklim değişikliği ve aşırı fakirlikle mücadeleyle karşı karşıya olduğunu bildirdi.
Bu ülkeler arasında değişen güvenlik ortamının daha çok işbirliği ve etkileşimi gerektirdiğini dile getiren Tan, “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için sözü hiç bu kadar doğru olmamıştı” ifadesini kullandı.
“ TERÖRLE MÜCADELE ORTAK GÜNDEMİMİZİN HALA EN ÜST MADDESİ”
Değişen dünyada Türk-Amerikan ilişkilerine de değinen Tan, iki ülke arasındaki işbirliğinin “model ortaklık” diye tanımlanabileceğini söyledi.
Tan, “Bu müttefiklik, bir küresel ile bir bölgesel gücün demokrasi ve özgürlük değerlerini paylaşmasıdır. Bu, iki ülkenin küresel zorluklarla işbirliği yaparak başa çıkma kararlılığına dayanan ortaklıktır” dedi.
Bu noktada, öncelikle iki ülkenin yıllara dayanan işbirliği deneyimiyle birbirine güvendiğini belirten Tan, ikinci olarak ABD ve Türkiye’nin barış, demokrasi, özgürlük ve refaha yönelik ortak bir vizyonu paylaştığını, işleyen serbest pazar ile NATO müttefikleri olduğunu bildirdi.
Tan, üçüncü sütunda Türkiye ile ABD’nin nükleer silahsızlanmadan kaçakçılık ve terörizme kadar birçok konuda yan yana durduğunu ve birlikte çalıştığını söyledi. Tan, “Terörle mücadele bizim ortak gündemimizin en üst maddesi olmaya devam ediyor. Bir dizi konuda Türkiye ve ABD kadar, birbirini anlayan, takdir eden ve birbirine yardım eden başka iki ülke bulmak çok zor. Boston’daki iğrenç saldırı radikal eylemlere yönelik savunmasızlığımızı bir kez daha gösterdi. Tüm duygularımız saldırının kurbanlarının aileleri, arkadaşları ve yaralılarla” değerlendirmesinde bulundu.
Tan, ABD ve Türkiye’nin, Arap Baharı’ndan Suriye, İran ve Irak’a, Kafkaslar’dan Balkanlar’a birçok bölgesel konuda da işbirliği yaptığını kaydetti.
Türk-Amerikan ilişkilerinin üç sütununa dördüncüsünün eklendiğini ifade eden Tan, bunun da yönetim düzeyinde güçlü güven ve dostluk bağları olduğunu belirtti.
Tan, iki ülke yönetimlerinin, siyasi ve bürokratik seviyelerde çok samimi, etkili ve sonuca odaklı diyalog geliştirdiğine işaret ederek, liderlerin ciddi bölgesel ve küresel konularda düzenli istişarede bulunduklarını, karşılıklı üst düzey ziyaretlerin olduğunu kaydetti. Büyükelçi Tan, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin daha görevine yeni başlamasına rağmen Türkiye’yi üç defa ziyaret ettiğine dikkati çekerek, “Bu bakan için bir rekor olmalı” diye konuştu.
GÜÇLÜ EKONOMİK BAĞLAR
İki ülke ilişkilerine beşinci boyut olarak “güçlü ekonomik bağları” eklemeye çalıştıklarını belirten Tan, Türkiye veABD’nin başta enerji, üçüncü ülkelere yönelik ortak girişimler, inovasyon ve girişimcilik olmak üzere birçok konuda birlikte çalışabileceğini söyledi.
“Serbest ticaret anlaşmasının, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı ile var olan ticari bağlarımızın mantıklı ve doğal sonucu olacağına inanıyoruz” diyen Tan, serbest ticaret anlaşmasının büyük bir ekonomik durgunluktan çıkmakta olan ABD ekonomisi için de cazip yanının bulunduğunu dile getirdi.
Tan, Türkiye’nin çok boyutlu ve proaktif dış politika izlediğini belirterek, bu yüzden Türkiye’nin adının bölgesel ve küresel siyasette daha çok anıldığını ve Türkiye’nin bölgesel ve küresel düzene siyasi, ekonomik ve kültürel aktif destekçi olarak görüldüğünü kaydetti.
Türk-Amerikan ilişkilerinin en güçlü sütunlarından birini de ABD’deki Türk toplumunun oluşturduğunu vurgulayan Tan, bugün ABD’deki Türk Amerikalıların sayısının 300 bini aştığını ve 300’ün üzerinde Türk Amerikan derneği bulunduğunu söyledi.
Büyükelçi Tan, ABD’deki Türk Amerikalıların “Türkiye’nin gerçek büyükelçileri” olduğunu anlatarak, “Ülkemizin büyükelçileri olmak size daha çok sorumluluk getiriyor, daha sıkı çalışmalısınız. Türk Amerikan toplumunun da Amerika’nın en aktif diasporalarından biri olabilecek kapasitesi ve isteği olduğuna inanıyorum” ifadesini kullandı.
“TÜRKİYE’DEN ABD’YE HER YIL 12 BİN CİVARINDA ÖĞRENCİ GELİYOR”
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone de Türkiye ile ABD arasında giderek daha da güçlenen işbirliğine değindi.
İki ülkenin birçok alanda işbirliği yaptığını belirten Ricciardone, Türkiye ile ABD arasındaki ortaklığın canlı ve çok daha kapsamlı olduğunu kaydetti.
Obama ile Erdoğan arasındaki yakın dostluğa ve düzenli istişarelere dikkati çeken Ricciardone, Başbakan Erdoğan’ın birkaç hafta içinde ABD’yi ziyaret edecek olması ile ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin de şimdiden Türkiye’yi üç defa ziyaret etmesinin ilişkilerin önemini gözler önüne serdiğini dile getirdi.
Ricciardone, iki toplumun da birbiriyle iletişim halinde olduğunu, Türkiye’den ABD’ye her yıl 12 bin civarında öğrencinin yüksek eğitim için geldiğini ifade ederek, “Türkiye, Avrupa’da ABD’ye en fazla öğrenci gönderen ülke, dünya genelinde de 10. sırada” dedi.
İki ülke arasındaki ticaretin de giderek daha hızlı arttığını anlatan Ricciardone, THY’nin de iki ülke arasındaki bağları güçlendirdiğine işaret etti.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment