Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Türki-Amerikan Birliği (TAA) Kongresi’nin ‘Türkiye’ başlıklı oturumunda konuşan TAA Başkanı Faruk Taban, bugün Amerika’da Türk toplumunun geldiği noktayı ‘hayallerimizin ötesinde bir yerdeyiz’ diye tanımladı.
Son üç senedir başkent Washington’da kongre düzenlediklerini hatırlatan Taban, her yıl bir önceki seneden daha farklı ve geniş katılımlı bir organizasyon hazırladıklarını söyledi. TAA başkanı, ‘‘Daha önce ağırlıklı olarak Türkiye eksenli gerçekleşen programımızı bu sene Türki Cumhuriyetler Kongresi haline getirdik ’’ dedi.
TAA’nın yapılanması ve Amerika’daki Türk derneklerinin tarihi hakkında kısa bir bilgi veren Taban, Türklerin ABD’de sivil toplum örgütlenmesinin 1950’lere dayandığını anlattı. 240’a yakın sivil toplum kuruluşunun TAA bünyesinde bir araya geldiğini aktaran Dr. Faruk Taban, bu sayede Türklerin Amerika’da daha etkin temsilinin önünün açıldığını söyledi.
Son seçimlerde başkan Obama’nın ‘‘Siz Türkler her yerdesiniz. Çok güzel işlere imza atıyorsunuz.’’ sözlerini hatırlatan Taban, ‘‘Bundan birkaç yıl önce şu an gelinen noktanın hayalini bile kuramıyorduk. Önümüzdeki sene ise inşallah yine hayal edemeyeceğimiz kadar iyi bir noktada olacağız’’ diye konuştu.
‘‘Türk-Amerikan ilişkilerinin kodu değişti.”
Aynı oturumda konuşmacı olan Zaman Gazetesi’nin Washington Temsilcisi ve yazarı Ali Halit Aslan ise, Türk-Amerikan ilişkilerinde kodların değiştiğini söyledi. Aslan, bunun sanıldığı gibi Amerika’daki değişimden değil Türkiye’de yaşanan gelişimden kaynaklandığını savundu. Aslan, ‘‘ABD, Türkiye’nin hızlı değişimine uyum göstermede Türkiye kadar hızlı değil’’ şeklinde konuştu.
Tüm bu olumlu gelişmelere karşın Türkiye’nin Amerika radarında hak ettiği ilgiyi görmediğini belirten Aslan, bunun için Ankara’nın AB üyeliği, demokratik atılımlar, ekonomik kalkınmanın sürdürülmesi, kültürel ve sanatsal alanda gelişimin devam ettirilmesi ve dünya çapında markalaşmaya gitmesi ile mümkün olacağını dile getirdi.
‘‘GÜNÜMÜZÜN İMPARATORU ABD’’
Amerika Birleşik Devletleri’nin, her ne kadar isminin önünde ‘İmparator’ sıfatı bulunmasa da bugün dünyanın imparatoru olduğunu savunan SETA DC Başkanı Erol Cebeci, Türkiye’nin bu güçlü ülkeyle iyi ilişkiler geliştirmesinin faydalı olacağını söyledi. Cebeci, ABD’nin 1990’lara kıyasla ‘göreceli bir güç kaybı’ yaşamasına rağmen dünyanın süper gücü olduğunun altını çizdi. Son dönemde Türkiye’nin bölgesinde gücünü artırması dolayısıyla gündeme gelen ‘Yeni Osmancılık’ tanımlamasını da eleştiren Cebeci, “Avrupa ülkelerinin kendi arasında sınırları kaldırması Romacılık olmuyor da biz Osmanlı’nın hüküm sürdüğü ülkelerle iyi ilişkiler geliştirince neden Osmancılık oluyor?’’ diye tepki gösterdi.
Türk-İsrail ilişkilerinin Amerikalılar tarafından sürekli gündeme taşınmasını da eleştiren SETA DC başkanı, sorunun Türkiye’den değil Tel Aviv’den kaynaklandığını ileri sürdü. Cebeci, “Mavi Marmara’ya dair bir özür açıklaması yapılması konusunda dört kez mutabakata varılmış olmasına rağmen hep farklı bir takım İsrail makamlarınca iptal edildi” diye konuştu.
NEMA Gıda Yönetim Kurulu Başkanı, Beyhan Nakiboğlu da işadamlarına küresel çapta ticaret yapmaları konusunda tavsiyelerde bulundu. Şirketlerin Türkiye’de aile veya akraba arasında paylaşımından dolayı küçük çapta kaldığına dikkat çeken Nakiboğlu, bunun da uluslararası ölçekte ticaret yapmaya engel teşkil ettiğini kaydetti. Nakiboğlu, ayrıca Türk işadamlarına şirketlerini mutlak suretle kurumsallaştırmasını tavsiye etti.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment