“Özgürlük başkalarının inancına saldırı hakkı değildir, ortak tavır alınmalı”
Başkent Washington’da faaliyet gösteren Rumi Forum’da düzenlenen bir seminerde son zamanların en çok tartışılan konularından biri olan dini özgürlükler masaya yatırıldı.
ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (USCIRF) yöneticilerinden Dr. Katrina Lantos Swett’in konuşmacı olduğu programda anayasal özgürlüklerin başkalarının inançlarına saldırıda bulunulması anlamını taşımadığı ifade edildi.
“Hoşgörülü Yarınlara Doğru: Dini Özgürlük Zorunluluğu” başlığını taşıyan seminerde konuşan Swett, dünyadaki mevcut düzende insanların birbirine saygılı ve hoşgörülü olmasının bir seçenek değil zorunluluk olduğunu kaydetti. Bunun her insanın bir başkasının düşüncelerine katılacağı anlamına gelmediğini belirten Swett, “Bu tabii ki imkansız. Ancak herkes başka insanların dilediği gibi düşünmesine ve düşüncesini dile getirmesine saygı duymalıdır .” şeklinde konuştu.
Dünyadaki bazı ülkelerde inanç özgürlüğünün halen büyük bir sorun olmaya devam ettiğinin altını çizen Swett, dini özgürlüklerin anayasada korunmasının önemine değindi.
Son günlerde özellikle Avrupa ülkelerinde artan islamofobi ve Kur’an-ı Kerim yakılması gibi gelişmelere de vurgu yapan Swett, özgürlüğü abartanlara karşı ortak tavır alınması gerektiğini söyledi. Bazı insanların başkalarının değerlerine saldırabileceğini belirten Swett, son günlerde artan Kur’an yakma eylemlerini buna örnek gösterdi.
Swett, “Bu eylemin anayasal cezası olmayabilir. Ancak böyle bir davranış karşısında sivil toplum, diğer dinlerin grupları, politik liderler hatta gazeteler bir olarak böyle bir harekete karşı ortak tavır alabilir.‘Biz bunu kabul etmiyoruz. Bu mide bulandırıcı ve berbat derecede yanlış. Evet kanunen cezası olmayabilir ama kesinlikle onaylamıyoruz’ şeklinde tepkilerini dile getirebilirler.” ifadelerini kullandı.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment