Çocuğumu internetin zararlı etkilerinden nasıl korurum?
Pacifica Enstitüsü Orange County Şubesi, ‘Çocuklarımız ve Ailelerimiz için Siber Güvenlik’ konulu bir seminer organize etti.
Irvine Polis Departmanı’nda görevli Güvenlik Uzmanı Mathew Aragon, konuşmacı olarak katıldığı seminerde internet güvenliğinin önemine değindi.
Siber güvenlikte en önemli noktanın ailelerle çocuklar arasında iletişim kanalları açmak olduğunu belirten Aragon, internet güvenliğinin açık bir şekilde tartışılması gerektiğini söyledi. Dinleyenlere, “Kişinin yanında taşıdığı silah tehlikeli mi?” sorusunu yönelten Aragon, cevabın o silahı kimin ve nasıl kullandığına göre değiştiğini ifade etti.
Aragon, “Aynı şey ceplerimizde taşıdığımız mobil cihazlar için de geçerli. Tehlikeli olabilir, bu yüzden ebeveynlerin, aileleriyle internet ve sosyal medya güvenliğini tartışmak ve gerekenleri uygulamak konusunda tetikte olmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
Aragon, yeni neslin dijital dünyanın yerlileri, yetişkinlerinse göçmenler olduğunu vurguladı. “Gençler, uzmanlar ve ailelerin onlardan daha iyi bilmesini bekleyemezler. Teknoloji sadece kendisinden önce doğanlar için teknoloji. Mobil cihazlar ve sosyal medya yetişkinlerin beraber büyüdükleri şeyler olmadığı için, yetişkinlerin 2015 yılında bir altıncı sınıf öğrencisi olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamaları mümkün değil” diyen Aragon, ailelere, çocuklarına iş arkadaşı gibi, siber güvenlik üzerine beraber çalışılan bir ortak gibi davranmalarını önerdi.
Sosyal medyanın taşınabilir olduğunun vurgulandığı seminerde sadece Facebook, Instagram ve Twitter gibi çok tanınan platformaların değil, oyunların da sosyal fonksiyonları olduğunu ifade eden Aragon, Snapchat gibi programların pazarlanma şekillerinin aksine yapılan her şeyin dijital ayak izleri bıraktığına dair uyarıda bulunuldu.
Aragon, “Snapchat, mesajların anında silindiğini iddia etse de, fotoğrafların ekran görüntülerini alma seçeneği mevcut ve Snapchat kendisi de her şeyi arşivliyor. Bir şey bir kere online oldu mu, artık silinemiyor. Bir yerlerde mutlaka duruyor” açıklamasında bulundu.
“Sosyal medyada en önemli olan nokta; takipçiler. Aslında bu sadece diğer bir popülerlik yarışması. Takipçi sayısını artırmak için var olan bu istekten dolayı, çocuklar herkesten gelen istekleri kabul etme eğilimindeler ve bu, istemeden de olsa hassas bilgilerin potansiyel tehlikeli yabancıların eline geçmesini sağlıyor” diyen Aragon, fazlaca paylaşımdan dolayı artan soygunları örnek gösterdi.
Aragon, “Bir aile birkaç haftalığına şehir dışına çıkıyor, genç kızları havaalanından yer bildirimi yapıyor ve potansiyel hırsız aile geri dönene kadar evde hüküm sürebiliyor.” dedi.
Gençler arasında sosyal medya ve internet kullanımıyla birlikte gelen tehlikeli trendlerden söz eden Aragon, bunların kabadayılık, siber kabadayılık, çete işaretleriyle çekilen selfiler, kaba el hareketleri, uyuşturucu ve alkol kullanımı, şifre paylaşımı, nefret sayfaları ve siber eleştiriler, cinsel içerikli mesajlaşmalar, çıplak selfi paylaşımı ve bazı durumlarda intihar girişimi ve intihar odluğunu söyledi. Aragon, gençlerin ayrıca ailelerinin sosyal medya hesaplarında ve telefonlarında görebileceklerini engellemek için birkaç farklı hesap kullanma alışkanlığı edinmiş durumda olduğunu söyledi.
Bugünün gençliği mobil cihazlarına yapışık şekilde yaşadığını belirten Aragon, paylaşım, fazla paylaşım ve internetteki içerikler konusunda dikkatli olmak gerektiğini söyledi.
Aragon, “Gençlerin paylaşımlarında yaptıkları seçimler gelecekteki fırsatlarını etkileyebilir. Birçok profesyonel alanda geçmiş kontrolü yapılıyor. On üç yaşına kadar yapılan paylaşımlar kontrol ediliyor. Üniversiteler, burs veren yerler ve ordu başvuruları değerlendirirken bu materyalleri dikkate alıyor. Reşit olmayan on beş yaşında birinin çıplak selfisi ya da on dört yaşında siber kabadayılık yüzünden bir yerden atılmış olmak iş ve eğitim fırsatlarını sınırlandırabilir” açıklamasını yaptı.
“Neyse ki, siber güvenliği teşvik etmek için yapılabilecek şeyler var” diyen Aragon, ailelere, “Kendiniz için bir profil oluşturun ama paylaşımlarınızda saygılı ve duyarlı olun. İkincisi, internet kullanımında çocuklarınız için bir rol model olun. Üçüncüsü, belki yemek zamanı ya da geceleri olmak üzere internetsiz zamanlar belirleyin. Dördüncüsü, çocuklarınızla konuşun. Onları yüzleşme için değil, diyalog ve anlayış için, sohbete dahil edin. Beşincisi, bir şey saklamayın. Bilgisayarları, telefonları ve tabletleri evdeki mutfak ya da oturma odası gibi ortak alanlara bırakın. Altıncısı, çocuklarınızla iletişiminizde nazik olun. Ve yedincisi, harekete geçin. Servis sağlayıcılarınızı arayıp, veri ve kullanım limitleri belirleyin. Kullanılan tüm cihazları izleyin. Ailenizle birlikte bir internet sözleşmesi hazırlayıp, imzalayın” tavsiyesinde bulundu.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment