Bosna’daki toplama kampları, mağdurunun ağzından kitaplaştı
Bosna’da savaş yıllarında kurulan toplama kamplarında uzun bir işkence ve açlık döneminden sonra hayatta kalabilen Dr. Esad Boskailo hatıralarını ‘Yaralanmak beni uyandırdı!’ adlı kitapta topladı.Kitabın tanıtımı için Dallas Boşnak Derneği Lily (Zambak) tarafından Raindrop Türkevi’nde ‘Bosna’da Soykırım ve Toplama Kampları’ konulu bir panel düzenlendi.
Kanada’da bulunan Bosna Soykırım Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Doç. Dr. Emir Ramiç, panelde yaptığı konuşmada katliamın insanlık düşmanları tarafından nasıl üstü örtülü olarak planlandığını ve yürütüldüğünü anlattı. Ramiç’in soykırımın Boşnak halkına ve geleceğe etkilerini sıraladığı konuşmada duygulu anlar yaşandı.
Dr. Boskailo, sunumu sırasında bir toplama kampındaki Boşnak erkeklerin fotoğrafını gösterdi. Esirler dikenli tellerin ardından ümitsizce objektife bakıyordu. Açlıktan kaburga kemikleri sayılan bu insanlardan birini bazı izleyiciler hayretle tanıdı.
Seyirciler içinde bir kurban veya kahraman!
Seyirciler o ana kadar aralarında sessizce outran, nasıl bir cehennem azabına dayandığını hayal bile edemeyecekleri Şekip Hopovaç’ı farkedince onu derhal ödüllendirdi. Esir kampı mağdurunu uzun uzun alkışlayarak diğer saygıdeğer misafirler ile sahnede oturmaya davet ettiler. Bosna savaşının tüm acılarını yaşamış, toplama kamplarında açlık ve işkence görmüş Şefik Hopovaç’a itibarı adeta yıllar sonra iade ediliyordu.
Panel sonrası kendisine o şartlarda nasıl hayatta kaldığını sorduk. Derin bir iç çeken çilekeş Boşnak, “Bu birkaç kelimeyle tarif edilemez. İnsan adeta uyuşuyor ve artık içgüdüleri ile hareket ediyor. Bulursak çürük elmayı bile yiyorduk ama çoğu zaman bir lokma dahi yoktu.” diye konuştu. “20 yıl sonra nasıl hissediyorsunuz?” sorumuza ise, “Hafızam hala işkence ve toplama kampı anılarıyla dolu. Daha fazla zaman geçmesi lazım, daha fazla.” karşılığını verdi. Esarette hissettiklerini kelime kelime tanımlayan savaş kurbanı, “Dövülmüş, işkence görmüş, incinmiş, yaralı, yorgun, uyuşmuş…” ifadelerini kullandı. Şefik Kopovaç’ın gelecek nesillere tavsiyesi ise şöyle:
“Savaş sırasında ve toplama kamplarında olanları asla unutmayın! Bir daha tekrarlanmaması için unutmayın! Nelerin yaşandığını, sizden sonraki nesillere ayrıntılarıyla anlatmak için unutmayın! Burası kültürlerin bir tencerede eriyip insanların köklerini ve geçmişlerini unutabildikleri bir yer! Ve biz bunu yapmazsak tüm olanlar unutulacak. Aman sakın unutmayın!”
Bosna’da altı farklı toplama kampında geçirdiği kabus dolu zamanlardan sonra hayata tutunan ve yaşamını bu insanlık suçlarının duyurularak tekrarının engellenmesine adayan Dr Esad Boskailo, ‘Yaralanmak beni uyandırdı!’ kitabını tanıttı. Yazarın, gazeteci Julia Lieblich ile birlikte kaleme aldığı kitap toplama kamplarının sebep olduğu travma ile mücadele yollarını ve önemini anlatıyor. Kitapta acı tecrübelerine ve kurtuluş hikayesine de yer verdiğini belirten Dr. Boskailo, kendi yaşamının toplama kamplarında kararlılık ve cesaret ile en olumsuz şartlar altında bile hayata tutunulabileceğinin ispatı olduğunu söyledi.
“Eşit davranıyorsanız adil değilsiniz!”
Programın sonunda moderatör Sabina Mujanovic, Afrikalı Başpiskopos Desmond Tutu’nun sözlerini örnek verdi: “Bir filin ayağı, bir farenin kuyruğu üzerindeyken kalkıp da ben nötrüm derseniz, fare bu durumdan hoşnut olmaz!”
Mujanovic konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bazen Boşnaklar’ın maalesef bu fare gibi olduğunu hissediyorum. Yıllarca ağır silahlı ordularıyla adeta bir fil gibi şehirlerimizi harap edip, masum çocukları ve sivilleri öldürdüler. Biz onlara kesinlikle hiçbir şey yapmadığımız halde kasabalarımız etrafını mekanize birliklerle kuşatmalarını hatırlıyorum. BM nötr oldu! Açlık feryatlarına ve yardım çığlıklarına tepki vermedi. Ölmek üzere olan insanların figanına nötr kalan ve güya barışı korumak için taraf tutmadığını belirten bu tavır bana çoğu zaman bu saldırıya uğramadan daha kötüsünü hissettirdi!
Dünyanın her yerinde adalet ve insan hakları uğruna mücadele için yüksek sesle değil akıllıca konuşmamız gerekiyor. Yüce dinimiz İslam, bizlere hakkın yanında olmamızı öğütlüyor. Hz. Muhammed (sav) bir hadisinde şöyle buyuruyor:
“Sizden biri bir kötülük gördüğünde, gücü yetiyorsa eliyle düzeltsin. Yetmezse diliyle düzeltsin. Onu da yapamazsa, hiç olmazsa kalbiyle buğz etsin. Fakat bu, imanın en zayıf mertebesidir. ”
Ardından Dallaslı Boşnak hanımlar tarafından hazırlanan geleneksel Pita (Büker, börek, Sirnica), Biftek, Pastırma (Suho Mezo), Baklava konuklara ikram edildi. Ressam Ismar Hasanoviç de konuklar Dr Boskailo’ya memleketi Pocitelj ve Doçent Ramic’e memleketi Prijedor’un özel yapılmış resimlerini hediye etti.
Biyografiler
Doçent Dr. Emir Ramic:
Emir Ramic, 1959’da Bosna-Hersek Prijedor’da doğdu. 1982’de Saraybosna Ünv. Siyaset Bilimi bölümünden mezun oldu. 1988 yılında Banja Luka, Bosna Hersek Hukuk Fakültesi’nde lisans derecesini aldı. Halen doktora çalışmalarını sürdürüyor.
Bosna ve yurtdışındaki ortaöğretim okullarında eğitimci ve lider olarak çok sayıda pozisyonlarda bulundu. Almanya Bergneustadt’da Bosna Uluslararası Okulu, Kanada Hamilton’da Bosna Uluslararası Okul Müdürü olarak görev yaptı.
2008 yılında Kuzey Amerikalı Boşnaklar Kongresi Başkanı seçildi.
2009 yılında Kanada’da Soykırım Araştırmaları için yeni kurulan Enstitüsü Müdürü olarak atandı.
Halen Kanada Hamilton McMaster Üniversitesi’nde Barış Eğitim için Doçent olarak görev yapmaktadır.
O Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada’da Bosnalı Amerikalılar ve Kanadalıların siyasi ve eğitim sesi. Bosna Hersek ve halkının bir daha asla soykırımın hedefi olmaması için çalışıyor. ABD ve Kanada’nın Balkanlar dış politikasını yönlendirmeye katkı yapıyor.
Dr. Esad Boskailo:
Dr Esad Boskailo Bosna Hersek Pocitelj kasabasında doğdu ve büyüdü. Aile Hekimliği eğitimi aldı, ancak o hekimliğe başlayamadan savaş başladı. Savaştan sonra, kendisi ve ailesi mülteci olarak Amerika’ya geldi. Dr Boskailo’nun tıp aşkı geri dönmesini sağladı ve Chicago, Illinois’de terapist olarak çalıştı. Daha sonra Phoenix’te psikiyatri alanında ihtisasını tamamladı. Phoenix ve Maricopa Entegre Sağlık Sistemleri Psikiyatri Residency Associate Direktörü olarak – Halen Arizona College Üniversitesi Psikiyatri Bölümü’nde Klinik Doçent olarak çalışmaktadır. Bir psikiyatrist olarak o farklı ruhsal bozukluklar muzdarip olanların özellikle savaştan, aile içi istismara kadar şiddet çeşitlerinin kurbanı olanlara yardımcı oluyor.
Kitap ile ilgili detaylı bilgi için:
http://www.vanderbiltuniversitypress.com/books/450/wounded-i-am-more-awake~~V
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment