‘Barış ve Diyalog’ Oskarları Chicago’da sahiplerini buldu

Ortabatı Amerika’da faaliyet gösteren Niagara Vakfı’nın 2013 Barış ve Diyalog Ödülleri, düzenlenen törenle sahiplerine verildi.

Merkezi Chicago olan vakfın bu yıl sekizincisini düzenlediği ödül törenine sanat, siyaset, eğitim ve medya dünyasından önemli isimler katıldı. Tören, Chicago’nun seçkin tarihi binalarından Chicago Üniversite Kulübü’nde (University Club of Chicago) gerçekleştirildi.

Sunuculuğunu bölgenin önemli televizyon kanallarından NBC 5 spikeri Rob Stafford’un üstlendiği gecede ödüller, ‘Adanmışlık’ (Commitment), ‘Topluma Hizmet’ (Community Service) ve ‘Fethullah Gülen Onur Ödülü’ olmak üzere üç kategoride verildi.

Gecenin açılış konuşmasını yapan Niagara Vakfı Başkanı Şerif Soydan, vakfın amacının dünyada barışı desteklemek ve farklı inanç ve toplum mensupları arasında diyaloğu arttırmak olduğunu söyledi.

Törene sağlık sorunları dolayısıyla katılamayan Niagara Vakfı Onursal Başkanı Fethullah Gülen’in mektubunu, Elmhurst Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Profesörü Paul Parker okudu. Geçtiğimiz yıllarda, Niagara Vakfı’nın Fethullah Gülen Onur Ödülü’nü alan Parker, Hocaefendi gibi iyilik timsali bir bilgenin mektubunu burada okumanın kendisi için bir şeref olduğunu söyledi.

Fethullah Gülen mektubunda, “Geleceğin aydınlık dünyasını ancak yüreği sevgiyle dolup taşan insanlar kurabilir.” dedi. Hocaefendi mektubuna şöyle devam etti: “Dünyayı değiştirmeye çalışanlar, ilk önce kendilerinden başlamalılar. Daha iyi bir dünya için yola çıkanlar, yüreklerini kin, nefret, kıskançlık ve kötülüklerden arındırmalı. İyilik, güzellik ve doğruluk, dünyanın özünde gizli ve ne olursa olsun bu öz birgün ortaya çıkacak. Kendilerini diğerlerini aydınlatmaya ve yardım eli uzatmaya adamış insanlar, aydınlık ruhlarıyla adeta bir koruyucu melek gibiler. Niagara Vakfı da her yıl alçak gönüllülükle verdiği diyalog ve barış ödülleriyle, bu kahraman ruhların yaptığı güzel işleri takdir etmek istiyor. Bu ödülleri vermemizin amacı, bize böyle örnek insanları gönderdiği için Allah’a şükretmek. Ayrıca bu ödüllerin bir diğer amacı da insanlığa hizmet etme noktasında, diğer insanların da bu örnekleri takip etmesini teşvik edebilmek. Ödül sahiplerini ve programa emeği geçenleri en içten duygularımla tebrik ediyor ve teşekkürlerimi sunuyorum.”

Adanmışlık ödülünü alan İllinois eyaleti Anayasa Mahkemesi yargıçlarından Anne M. Burke de, dünyanın barış ve huzura ihtiyaç duyduğunu, insanların birbirinden öğreneceği çok şeyi olduğunu ifade etti. Bir Çin atasözünü hatırlatan yargıç Burke, “Eğer bir saatlik mutluluk istiyorsanız, uyuyun. Bir günlük mutluluk istiyorsanız balığa çıkın. Ama bir ömür boyu mutluluk istiyorsanız, birilerine yardım edin.” dedi.

HİZMET HAREKETİ, İNANCI AKSİYONA ÇEVİRİYOR

Fethullah Gülen Onur Ödülü’ne layık görülen Depaul Üniversitesi’nden emekli hukuk profesörü M. Cherif Bassiouni ise “Gülen Hareketi inancı aksiyona çeviriyor, maneviyatı da insanlığa hizmete. Bu bizim için de bir davet. Bu aynı zamanda burada bulunan birçoğumuzun da paylaştığı İbrahimi inancın mesajı.” şeklinde konuştu. Bassiouni, ekranda Hocaefendi’yi görmekten ve hizmet hareketi hakkında duyduğu güzel şeylerden büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Hocaefendi’nin günümüz modern dünyasında büyük bir hümanist ve müslüman olduğunu söyleyen Prof. Bassiouni, bu ödülü almanın kendisi için bir onur olduğunu sözlerine ekledi.

ABD’NİN, BURAYA GELİP ÇALIŞACAK İNSANLARA İHTİYACI VAR

Topluma hizmet ödülünü alan Chicago Şehir Kulübü başkanı ve Roosevelt Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Profesör Paul Green, Şehir Kulübü’nün de Niagara Vakfı gibi diyalog ve her konuda önyargısızca konuşmaya açık olduğunu söyledi. Green, “Farklı kesimlerden insanlar ne kadar çok diyalog kurarsa, birbirlerini o kadar çok tanır ve anlarlar; neticesinde de ortak bir paydada buluşabilirler. En azından birbirlerine saygı duyarlar” şeklinde konuştu.

ABD’de bir sonraki jenerasyonda emekliliğin yüzde yüz artacağını, iş gücünün ise sadece yüzde 17 oranında bir artış göstereceğini söyleyen Green’in, “Amerika’nın, buraya gelip çalışacak, vatandaş olacak insanlara ihtiyacı var.” şeklindeki sözleri dikkati çekti.