[YORUM] Batı’nın Baradey ısrarının sırrı
Birkaç hafta önce halen Müslüman Kardeşler cemaati İhvan’ın genel mürşid yardımcısı ve şu an 30 Haziran’daki askeri darbe sonrası cemaatin diğer liderleriyle birlikte tutuklu bulunan mühendis Hayrat Şatır ile bir araya gelmiştim.
Kendisine Batılı ve Amerikalı yetkililer ve büyükelçilerle görüşmeleri hakkında çıkan haberleri sormuştum. Şatır bana bilfiil yapılan görüşmeler olduğunu belirtti ancak dikkat çeken husus bu Batılı yetkililerin hepsinin de aynı talepte bulunmalarıydı. O vakitler devam eden siyasi krizden çıkılması için Hişam Kandil’in yerine Dr. Muhammed Baradey’in başbakan olarak atanmasını öneriyorlardı.
Şatır hepsinin de aynı teklifte bulunmasının şaşırtıcı olduğunu belirtiyor. Başta Ulusal Kurtuluş Cephesi olmak üzere daha sonra iktidarda yer alan muhalefet de Batılı yetkililerin taleplerini tekrarlıyordu. Şöyle ki Batı Mısır’daki belli başlı koltukların kendi nüfuzunun dışına çıkmasından hoşnut değil. Bu koltukların başında da başbakanlık, başsavcılık ve devletin eklemlerini elinde bulunduran diğer bazı mevkiler bulunuyor. Darbenin iptal ettiği anayasa başbakana geniş yetkiler verdiği için başbakanlık makamını cumhurbaşkanlığı makamından daha önemli görüyorlardı. Bu makamda tıpkı daha önce olduğu gibi kendi sularında gidecek bir başbakan olursa işler çok değişecek. Şatır’a onlara ne söylediğini sordum. Bu konuların kendisiyle değil cumhurbaşkanı ile görüşecekleri konular olduğunu söylediğini belirtti.
Hayrat Şatır’a yapılan teklif aynı isimler ve çevrelerce cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve yardımcılarına da yapıldı. Darbeden birkaç gün önce ve özellikle de 26 Haziran günü cumhurbaşkanının dış ilişkilerden sorumlu yardımcısı Usam El Haddad’la bir röportaj gerçekleştirmeyi kararlaştırmıştım. Kendisiyle görüştüm ve genel durumla ilgili birçok konuda konuştum. Şöyle ki kriz ve 30 Haziran’a hazırlık önemli boyutlar almıştı. Söyledikleri arasında bir şey beni şaşırttı. Batılı ülkelerden krizden çıkış yolu olarak Baradey’in başbakan olarak atanması yönünde büyük bir ısrar olduğunu, Amerikalıların bu husustaki tekliflerinin Avrupalıların teklifleriyle uyuştuğunu ve onların hemfikir olmasına rağmen Cumhurbaşkanı Mursi’nin bu talebi reddettiğini belirtmişti.
30 Haziran darbesinin başarılı olması ve geçici cumhurbaşkanının atanması sonrası alınan ilk kararlardan biri de Dr. Muhammed El Baradey’in başbakan olarak atanmasıydı ancak darbenin ortaklarından ve özellikle de Selefi Nur Partisi’nden veto alması veya reddedilmesi, hayata geçirilmesine başlanılmayan kararın iptal edilmesine yol açtı. Ardından Baradey, işaretleri, sorumlulukları veya yetkileri net olmayan cumhurbaşkanı yardımcılığına atandı. İçerinin reddetmesine rağmen Baradey’in sahnede olmasında ısrar ediliyor. Zira 33 milyon Mısırlının oy verdiği ve ardından darbecilerin iptal ettiği Mısır anayasasında cumhurbaşkanlığı yardımcılığı gibi bir makam bulunmuyor. Şu ana kadar bu makamın yetkilerinin ne olduğu da bilinmiyor. Ancak görülen o ki emirler Baradey’in sahnede ve makamda olması gerektiği yönünde. Bu makam üzerinden Baradey’in karar alma organında bir rolü olabilecek.
Baradey’in Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın başkanı olarak atanmasına dönersek Mısır’ın onun adaylığını şiddetle reddettiğini, aday gösterenlerin ve destekleyenlerin Amerikalılar ve Avrupalılar olduğunu görürüz. Irak ve İran’da yapacağını yaptı Baradey. Sırrın orada olduğu kesin.
*Mısır gazetesi Şuruk’ta yayımlanan (16 Temmuz 2013) makale kısaltılarak tercüme edilmiştir.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment