Washington’a hükümet yanlısı aydın çıkarması

Washington’a hükümet yanlısı aydın çıkarması

Çoğunluğu Erdoğan hükümetinin entelektüel arenadaki dostlarından oluşan bir grup Türk analist ve gazeteci, Türkiye’de demokrasinin geleceği konulu konferans vesilesiyle Washington’a çıkarma yaptı.

Hükümet çizgisindeki düşünce kuruluşu SETA’ya ait Insight Turkey dergisi tarafından salı günü Loews Madison otelinde düzenlenen konferansa, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da katılarak ve konuşma yaparak destek verdi. Konuşmacıların çoğu AK Parti’yi övücü yorumlar yaparken, eleştirilerinin odağında ise Hizmet Hareketi vardı. Panellerde RAND’dan Stephen Larrabee hariç Amerikalı sunumcu yoktu. Amerikalılardan pek soru da gelmedi. Salonun büyük kısmını dolduran ve çoğunlukla AK Parti sempatizanı olduğu anlaşılan Türkler, genelde kendileri çalıp kendileri oynadı. Zaman’a konuşan bazı Amerikalı katılımcılar, toplantının akademik keyfiyetini çok zayıf bulduklarını, propaganda mahiyetinde gördüklerini ifade ettiler. Bir kaynak, ‘Kimileri sanki önceden belirlenmiş bazı şeyleri söylemek için talimat almış gibilerdi’ yorumunu yaptı. Düşünce kuruluşu CFR uzmanı Steven Cook, AK Parti’yle bağlantılı SETA’nın demokrasi konulu bir konferans düzenlemesini ‘Kasıtsız hiciv’ notuyla takipçilerine duyurdu.

Açılış konuşması ve birinci panelin ardından salondan ayrılan Bakan Atalay’a Türkiye’nin yeni Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç eşlik etti. Atalay’ın konuşmasını dinlemeye Amerikan yönetiminden önemli bir isim gelmemesi dikkat çekti.

 
Bakan Atalay ve panelistler, AK Parti yönetiminde Türkiye’nin ekonomide ve demokraside büyük mesafe aldığı tezini savundular. Ancak demokrasi ve hukuk alanlarında son zamanlarda yaşanan ve bağımsız uluslararası gözlemcilerce yoğun şekilde eleştirilen gerilemeler, bu tür tezlerin Washington camiasında inandırıcılığını olumsuz etkiliyor.

Atalay, partisinin seçimlerde ‘pozitif’ bir kampanya yürüttüğünü iddia etti. New York Times gibi önde gelen Amerikan gazeteleri ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘inlerine gireceğiz’ türden açıklamalarını kınayan başmakalelerle çıkmıştı.

   

Bakan Atalay, kendi vatandaşını tehdit gören ‘otoriter devlet’ yaklaşımı yerine bütün farklılıkları kabul eden, ‘çok daha toleranslı’ bir ‘yeni sistem’ kurduklarını öne sürdü. Konferans boyunca Hizmet Hareketi aleyhine kullanılan dışlayıcı, ötekileştirici, tehdit gösterici ve güvenlikçi söylem, Atalay’ın çizmeye çalıştığı ‘normalleşen’ Türkiye portresiyle çelişti.

   

Zaman’a konuşan bir Amerikalı katılımcı, 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarının ‘darbe’ olduğu tezinin Washington’da inandırıcı bulunmadığını belirtti. Konferansta, devlet içinde illegal bir network bulunduğu iddiasını ispatlayacak delil de ortaya konulamadığını kaydetti. Panelistlere soru sormak üzere söz alan bir katılımcı ise Gülen camiasını desteklemediğini, ancak haksızlık yapıldığına inandığını söyledi.

   

Hükümet yanlısı konuşmacılar, tehdit olarak sundukları Cemaat’le ‘hukuk çerçevesinde’ mücadele sürecinde demokraside yaşanan bazı ‘dalgalanmalar’ın Türkiye’yi ‘demokratikleşme’ ana akımından çıkarmayacağını savundular. Oysa Atalay, Türkiye’nin insan haklarında, özellikle bireysel özgürlüklerde AK Parti döneminde büyük ilerlemeler sağlandığını iddia etmişti.

   

Bazı konuşmacılarca AK Parti’nin mahalli seçimlerde aldığı yüksek oyun Türk milletinin yolsuzluk iddialarına inanmadığı ve itibar etmediği şeklinde takdim edilmesine emekli büyükelçi Jim Holmes tepki gösterdi. Demokratikleşme konulu panelin oturum başkanı Büyükelçi Holmes, ‘Bir seçime katılan seçmenlerin sorumluluğunun neyin legal neyin illegal olduğunu belirlemek olduğuna inanmıyorum. Belediye seçimlerinin sonuçlarından, Türk halkının yolsuzluğa ilişkin konularda bir şekilde karara varmış olduğu sonucunu çıkarmak tamamen yanlıştır.’ dedi.

   

Büyükelçi Holmes, panelistler Taha Özhan (SETA), Oral Çalışlar (Radikal), Ali Bayramoğlu (Yeni Şafak) ve Mustafa Karaalioğlu’ndan (Star Gazetesi) Türkiye demokrasinin şu anki durumuna 1 ile 10 arasında not vermelerini de rica etti. Holmes’un talebine panelistler ya tepki gösterdi ya da demagojik karşılıklar verdi. Zaman yazarı Etyen Mahçupyan, ‘Üçtük, beş olduk’ esprisiyle salondan tartışmaya katkıda bulundu.

   

AK Parti yanlısı bazı yorumların Türk katılımcılarca hararetle alkışlanması, konferansı yer yer siyasi miting havasına soktu. Bu anlardan biri, Zaman muhabirinin iktidar ve destekçi medyasının ABD’nin Türk demokrasisindeki rolünü nasıl gördüğüne ilişkin sorusunda yaşandı. Star’dan Mustafa Karaalioğlu cevap vermektense Hizmet Hareketi’ni hedef alan şeyler söyleyince oturum başkanı Büyükelçi Holmes, soruyu tekrarladı. Bu kez Karaalioğlu, ‘gazetecilik sorusu’ olarak görmediği gerekçesiyle cevap vermeyeceğini söyledi. Karaalioğlu’nun davranışı salondaki Türk sempatizanlarınca hararetle alkışlanırken, Amerikalı katılımcıları şoke etti. Oral Çalışlar, Türkiye’deki demokrasinin durumunun Batı’ya fazla olumsuz yansıdığını iddia ederek, ‘Niye tersten görüyorsunuz?’ diye Amerikalı katılımcılara serzenişte bulundu. Bazı hükümet yanlısı panelistlerin demokrasi konusunda ABD’ye ders veren, hak ihlallerini meşrulaştırmaya çalışan ve anti-Amerikan ton taşıyan yorumları, Washington’daki zaten bozuk AK Parti imajının düzelmesine yardımcı olmadı.SETA davetiyle Washington’a gelen Türk aydın grubunun cumaya kadar bazı basına kapalı toplantılar ve ikili görüşmeler de yapacağı öğrenildi.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.