Suudi Arabistan Kralı Abdullah (Abdullah bin Abdulaziz Bin Suud) 1 Ağustos 1924 Riyad’da doğdu. Babası Kral Abdulaziz’in 12’nci erkek çocuğu olarak dünyaya geldi. Kral Abdullah, babasının ardından kral olan ağabeyi Fahd bin Abdullaziz’in, 1995’de sağlık sorunları yaşaması sonucu ülkenin idaresini kendisi yürüttü. Bu süre zarfında ülkenin fiili yöneticisi oldu. Kral Fahd’ın ölümünün ardından ise 1 Ağustos 2005 tarihinde tahta oturdu.
Kral Abdullah, kadınlara, oy kullanma, yerel seçimlerde aday olma ve Şura Meclisi’nde yer alma gibi haklar tanıdı. Reformist açılımlarını sürdüren Kral Abdullah, önemli eleştirilerin yöneltildiği Kraliyet ailesinin harcamalarını kısma yoluna gitti. Özel sektörü teşvik ederek özellikle işsizlikle mücadele konusunda liberal politikalara imza attı. İşsizliği azaltmak amacıyla liberal politikalar izledi ve özel sektörü teşvik etti. Ayrıca ülkede eğitime de büyük önem verdi.
Dışa açık bir politika izleyen Kral Abdullah, Batı dünyası ve Amerika ile iyi ilişkiler geliştirmeye özen gösterdi.
Veliaht Prens olduğu 2001 yılında ABD’ye yönelik 11 Eylül saldırılarının ardından 2003 yılında Riyad’da yabancı ülke vatandaşlarına yönelik saldırılarda da başarılı bir sınav veren Kral Abdullah, ABD ve Batı ile ilişkilerin bozulmaması için yoğun çaba gösterdi.
Suud Kralı Abdullah, tüm bölgenin seyrini değiştirecek olan Arap Baharı konusunda “bekle gör” politikası izledi. Tunus’ta başlayan, Libya, Yemen ve Mısır’daki ayaklanmaları gergin ve teyakkuz içinde izledi. Tunus’tan esen ve domino etkisi ile yayılan devrim rüzgarlarının sınırına yaklaştığını fark eden Kral Abdullah, tahtının tehlikeye girdiğini fark etmesi üzerine, süreçte aktif rol almaya başladı. Özellikle Şii nüfusunun fazla olduğu ve Sünni hanedanlığı tarafından yönetilen Bahreyn’de eylemlerin başlamasıyla Kral Abdullah, Bahreyn yönetimine açık destek verdi. Zira Bahreyn’de devrimin gerçekleşmesi durumunda büyük tehdit olarak görülün Şii, İran’ın Körfez’e de uzanması anlamına geliyordu. Kral Abdullah, ayaklanmaların bastırılması için Bahreyn’e 40 bin kişilik asker ve askeri malzeme gönderdi.
Suudi Arabistan Kralı Abdullah, Mısır devriminin ardından darbeyle yönetime gelen Abdulfettah Es-Sisi ile iyi ilişkiler geliştirmeye özen gösterdi. Ekonomik olarak zor bir süreç yaşan Mısır’ın yeni yönetimine milyonlarca dolar destek verdi. Kral Abdullah, Mısır’a gidip Sisi ile bizzat görüşerek kendisine siyasi destek de verdi.
Arap Baharı’ndan önce de İran ile mücadele konusuna önem veren Kral Abdullah, özellikle Suriye’deki ayaklanmalarda muhaliflere en çok destek veren ülkeler arasında yer aldı. Kral Abdullah bu süreçte, İran’ın bölgedeki etkinliğini kırmak amacıyla ve özellikle de Esed rejiminin düşmesi için elindeki tüm imkanları kullandı.
Sınıra gelince olaylara müdahil olmuş bana değmeyen yılan bin yaşasın deyimini fiile dökmüş. İslam dünyasın kan dökerken ve açlıktan kırılırken zengin arap ülkelerini ve yöneticilerini kınıyorum…