Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 28 ülkeden Suriye girişimi

Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 28 ülke Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na Suriye’ye ilişkin yeni bir karar tasarısı sundu.

Suriye’de 26 aydır devam eden iç savaşa BM Güvenlik Konseyi’ndeki görüş ayrılıkları yüzünden uluslar arası toplumun etkin olmamasına binaen BM Genel Kurulu’nu 28 ülke devreye sokmaya çalışıyor.

Gelecek hafta oylanması beklenen tasarının 28 ortak sunucu ülkesi bulunuyor.

Tasarı BM Genel Kurul’unda kabul edilse dahi Güvenlik Konseyi kararları gibi bağlayıcı hükmü bulunmuyor. Ancak tasarı kabul edilirse Suriye ve Şam hükümetini destekleyen ülkeler üzerinde sembolik ulsular arası bir baskının sağlanması adına önem arz ediyor.

Sunulan taslakta Suriye yönetimi tarafından ağır silahlar kullanılarak insan hakları ihlallerinin işlendiği ve bunun neticesinde şiddetten kaçan binlerce Suriyeli’nin komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldığı bildiriliyor. Tasarı Şam yönetimini insan hakları ihlallerinden dolayı da ağır bir dille kınıyor.

Rejimin halkını koruyamadığı, kadın ve çocukların fiziki ve cinsel saldırıya uğradığının belirtildiği metinde Suriye Hükümeti’nin “keyfi” olarak tutukladığı insanları bırakmayı kabul etmediği vurgulandı.

Taslak metninde Suriye Hükümeti’nin kimyasal ya da biyolojik silah kullanma konusuna da dikkat çekyiro. Taslakta, bu silahların tehdidi amaçlı dahi kullanılması eleştirilerek, BM Genel Sekreteri’nin iddiaların araştırılması için heyet oluşturmasından duyulan memnuniyet ifade ediliyor.  

Taslağın Türkiye’yi ilgilendiren önemli bir maddesinde de uluslararası toplumdan Suriyeli mültecileri barındıran ülkelere “sorumluluğu paylaşma” ilkesi çerçevesinde finansal destek sağlamaları talep ediliyor.

SMDK  SURİYE HALKININ MEŞRU TEMSİLCİSİ

Taslağın siyasi sürece ilişkin bölümünde de Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun (SMDK) kurulması memnuniyetle karşılandığı, SMDK’nın Suriye halkının tek meşru temsilcisi kabul edildiği not ediliyor.

Taslak metninde Suriye’deki krizin barışçıl çözümü için en iyi seçeneğin hızlı bir siyasi geçiş süreci olduğu vurgulanıyor. Metinde hangi taraftan gelirse gelsin şiddet olayları kınanarak, terörist eylemler, korkutma ve her türlü şiddete son verilmesi isteniyor.

Suriye Ordusu’nun komşu ülkelerin topraklarına yönelik top atışları ve çatışmaları ve ülkelere taşımaları da kınanarak, bu tutumun hem uluslararası hukuka aykırı olduğu hem de komşu ülkelerin toprak bütünlüğü ve egemenliğine tehdit oluşturduğu belirtildi.

Taslakta ayrıca Suriye içinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik insan hakları ihlallerini incelemek üzere bir özel raportör atanması ve bu raportörün 90 gün içinde Genel Kurul’a sunum yapması isteniyor.