Türkiye karşıtları AB’de Müslüman üye istemiyor

Eski İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin durmasından Rum Kesimi, Fransa ve Almanya’nın sorumlu olduğunu söyledi. Rum Kesimi’nin üyeliği için “Hepimizin müdahil olduğu büyük bir hata.” ifadesini kullandı. Zaman’a konuşan Straw, “Bunu kimse söyleyemiyor ama AB’ye üyeliğin önündeki en mühim engellerden biri İslam.” dedi. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik müzakerelerini başlatan sürecin mimarlarından eski İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, müzakerelerin durmasından “çok kızgın ve üzgün” olduğunu söyledi. Müzakerelerin başladığı 3 Ekim 2005’te dönem başkanı İngiltere’nin Dışişleri Bakanı olan Straw, sürecin durmasından başta Rumlar olmak üzere, Fransa ve Almanya’yı sorumlu tuttu. Straw’a göre Türkiye sürecinin önündeki en mühim engellerden biri İslam. Çoğunluğu Müslüman olan bir ülke AB’de istenmiyor. Kürt sorununun çözümünde IRA örneğini veren Straw, süreçte provokasyonlar yaşanacağını, buna hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti. Darbe davalarına da değinen eski İngiliz Bakan, merhum Başbakan Adnan Menderes’in askerî müdahale sonucu asıldığını hatırlatarak, “Bu tarihle yüzleşilmesi gerekir.” dedi. Londra’da Zaman’a verdiği mülakatta Straw, Kıbrıs Rum Kesimi’nde 2004’teki Annan Planı’na ‘evet’ diyen Nikos Anastasiyadis’in kısa süre önce devlet başkanı seçilmesinin ardından Rum Yönetimi’ne çok ağır eleştiriler getirdi. Kıbrıs konusunda özeleştiri yaparken çözüme ulaşmadan Rum Kesimi’ni üyelik yolu açan süreç için “Hepimizin müdahil olduğu büyük bir hataydı.” ifadelerini kullandı.

İngiliz devlet adamı, AB’nin Rumlara karşı sertleşme vaktinin geldiğini vurguladı. KKTC’nin tanınabileceğini söyleyen Straw’a göre bu konuda Sırbistan’dan ayrılan Kosova iyi bir örnek.

Kıbrıs Türkleri, 24 Nisan 2004’te referanduma sunulan Annan Planı’na ‘evet’ demiş ancak Rumların ‘hayır’ demesi üzerine Birliğin dışında kalmıştı. Rumlar ise AB’ye aksi yönde söz vermelerine rağmen ‘hayır’ dedikten 1 hafta sonra bütün Ada’yı temsilen AB’ye üye olmuştu. AB Dışişleri Bakanları 26 Nisan’da aldıkları kararla, Kıbrıs Türklerinin tecridini sona erdirecek tedbirler alınması konusunda uzlaşmış ancak Rumlar bütün teşebbüsleri veto etmişti. İngiltere de tecridi kırmak için herhangi ciddi bir teşebbüste bulunmamakla eleştiriliyor.

3 Ekim 2005’te bilhassa Avus-turya’nın itirazları yüzünden 40 saat süren müzakereleri “kurtaran siyasetçi” olarak da bilinen Straw, Avusturyalıların o gün Viyana 3. defa muhasara altındaymış gibi hareket ettiklerini, bu gözleminin de doğru olduğunu söyledi. Avusturya ve Balkanlar’daki bazı ülkeler için Osmanlı ile savaşlarının hâlâ “dün gibi” olduğunu hatırlatan Straw’a göre Türkiye’nin üyeliğinin önündeki en mühim engellerden biri İslam.

SARKOZY, İSLAM’IN ENGEL OLDUĞUNU SÖYLÜYORDU

Çoğunluğu Müslüman olan bir ülkenin AB’de istenmediğini savunan Straw, “Bunu kimse çıkıp söylemez ama biraz yüzeyi kazırsanız bütün bahanelerin altından çoğunluğu Müslüman olan bir ülkeyi istememeleri çıkıyor. Bunu Sarkozy’nin söylemlerinde görüyordunuz. Sarkozy Avrupa’yı Hıristiyan bir tasavvur olarak görüyordu.” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdo-ğan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üyelik konusunda yaptığı açıklamalara da değinen Straw, hatanın AB tarafında olduğunu söyledi. Yıllardır Türkiye’nin son derece önemli ve büyük bir ülke olduğuna işaret ettiğini söyleyen Straw, “Bu kadar büyük bir ülkeyi sürekli itersen, bu ülke de bir süre sonra sürekli Batı’ya bakmaktan sıkılır ve Doğu’ya göz atmaya başlar. Erdoğan’ın yerinde Avrupalı bir lider olsa aynısını yapmaz mı?” dedi. İngiliz siyasetçi Türkiye’yi “itenlerin” Batılı liderler olduğunu ve bu tavrın “ayıplanması” gerektiğini söyledi. Türkiye’nin başka alternatifler aramasını da “kaçınılmaz” olarak nitelendirdi.

Türkiye’nin Suriye siyasetine de değinen Straw, yüz binlerce Suriyeli mülteciye kapıların açılmasının “büyük bir takdiri” hak ettiğini söyledi. Ülkesi İngiltere’de bu sayıda bir göçün yaşanması durumunda büyük hassasiyetler oluşacağına dikkat çeken Straw, Türkiye’nin tavrını takdir ederken, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in ne zaman “düşebileceği” konusunda tahmin yapmaktan kaçındı.

Sürmekte olan darbe davalarını takip etmekle birlikte, dışarıdan değerlendirme yapmanın zorluklarına işaret eden Straw, Menderes’in idamını hatırlattı. Tarihinde zor dönemler yaşayan her milletin tarihiyle yüzleşmesi gerektiğini söyleyen eski İngiliz Dışişleri Bakanı şunları söyledi: “Hükümetlerin seçimle değiştiği, demokrasi dışında yetkilere sahip derin devletin olmadığı ve bu derin devletin hükümetleri değiştiremediği bir sistem için tarihle yüzleşmek akıllıca. Bildiğiniz gibi Türkiye’nin yakın tarihinde bir başbakan asıldı ve bu tarihle yüzleşmek gerekiyor.”