Türkiye, ABD’nin din özgürlüğü testini yine geçemedi

Türkiye, ABD’nin din özgürlüğü testini yine geçemedi

Dışişleri Bakanlığı, 2011 uluslararası din özgürlüğü raporunda Türkiye’ye iyileşmeler olmak beraber yine kırık notu daha fazla bir gözlem karnesi verdi.


İran, Çin, Eritre, Suudi Arabistan, Özbekistan, Sudan ve Kuzey Kore ise ABD’nin ‘en kaygı duyulan ülkeler’ listesinde yer aldı. ABD raporunda Türkiye’de 2011 döneminde devletin din özgürlüğüne saygı ve koruma eğilimi gösterdiği belirtilirken, Müslüman ve diğer dini gruplara bazı kısıtlamaların ise sürdüğü kaydedildi.


199 ülke ve bölgeyi kapsayan raporun Türkiye kısmında, ‘laik devlet’i koruma gerekçesiyle başörtüsü türü İslami ifade biçimlerine kısıtlamaların empoze edildiği kaydedildi. Başörtüsü yasağının Yüksek Öğretim Kurumu’nca artık üniversitelerde uygulanmadığı, ancak ilk, orta ve lise dereceli okullarla kamu görevlerinde ise sürdüğü belirtildi. Alevilerin inançlarını özgürce yaşadığı, kanuni statüden yoksun ve bazı engellerle karşılaşıyor olmakla beraber, cemevleri inşa ettiği, devlet okullarında çocuklarına kendi doktrinlerinin öğretilmemesini ise ‘ayrımcılık’ olarak gördükleri anlatıldı. Gayrimüslim azınlıkların durumuna da geniş yer verilen raporda, olumlu gelişmeler cümlesinden olarak azınlık dini vakıflarının mallarını iade kararının ‘kayda değer’ olduğu, gerek hükümet gerek belediyelerin din özgürlüğünü geliştirmek için adımlar attığı ifade edildi. Hükümetin 40 yıl önce kapatılan Heybeliada’daki ‘Rum Ortodoks manastırı’nın hangi kanuni yetki ile yeniden açılabileceğini açıklığa kavuşturmadığı belirtildi. Hıristiyan, Bahai gibi azınlıkların sosyal güvensizliğe maruz kaldığı, bazı toplum unsurlarının anti-Semitik söylemleri sürdürdüğü, İslam’dan başka dine girmek isteyenlerin yakınlarından yer yer eza gördüğü, birçok savcı ve polisin dini propaganda aktivitelerine şüpheyle baktığı kaydedildi.


Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da düşünce kuruluşu Carnegie Endowment’ta yaptığı din özgürlüğü konulu konuşmada dünyanın bu alanda geriye gittiğini söyledi. Clinton, devrimlerin yaşandığı Arap dünyasında, özellikle Mısır’daki yeni dönemde din özgürlüğünü de içeren ‘kucaklayıcı’ demokrasiler kurulmasının önemi üzerinde durdu.


Dışişleri’nde din özgürlüğü’nden sorumlu Büyükelçi Suzan Johnson Cook, herkesin ‘inanma ya da inanmama hakkı’nı garantilemeyi amaçladıklarını söyledi. Cook, Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinde Müslüman kadınlara dini kıyafet kısıtlamaları getirilirken, İran ve Suudi Arabistan gibi ülkelerde ise örtünmeye zorlandıklarına işaret etti.


Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.