Romney, dış politikada ‘şahin’ mi yoksa ‘güvercin’ mi olacak?
Başkan Barack Obama’nın kasım ayında yapılacak olan başkanlık seçimlerinde rakibi olan Cumhuriyetçi Parti’nin adayı Mitt Romney’in nasıl bir dış politika izleyeceği merak konusu. Romney, kendi özel internet sitesinde seçilmesi durumunda dış politika da nasıl bir rota izleyeceğinin izlerini veriyor. Ancak bunların ne kadarını hayata geçirebileceği ise ayrı bir tartışma konusu.
Obama’nın yürüttüğü politikalara karşı farklı bir argümanlar geliştirmeye çalışan Romney’in, Türkiye, Ortadoğu ve dolayısıyla dış politikası nasıl şekilleneceğini kendi sitesinde aktarıyor.
Massachusetts eski valisi Mitt Romney, seçildiği partinin argümanlarını muhakak ki Beyaz Saray’a taşıyacak. Her ne kadar seçkin bir çevreden, Harvard gibi nitelikli bir okuldan iki master programı ile mezun olsa da dış politika da ‘‘soft power’’ yerine ‘‘smart power’’ kullanacağının izlemini veriyor. Zira Romney’in bugün dış politika konusunda 24 danışmanı var ve bunlardan 16’sı eski başkan George W. Bush döneminde görev almış kimseler.
Romney nasıl bir dış politika izleyeceğinin programını kendi internet sitesinde şu şekilde özetliyor; ‘‘Amerika güçlü olduğu zaman dünya daha da güvenli bir halde oluyor. ABD’nin müttefiklerinin güvenliğini garanti edecek uluslararası sistemin temeli sadece Amerika’nın gücü ile elde edilebilir. Romney, dış politikasını kararlılık ve açıklıkla uygulacak, dostlarımız ve müttefiklerimiz nerede durduğumuzu veya çıkarlarımızı korumak için neler yapacağımız konusunda kuşku duymayacaktır…’’
Başkan Obama’nın dış politikasını eleştiren Romney’in bazı bölgesel konulara yaklaşımı şöyle:
Arap Baharı’nı destekleyen Romney, Ortadoğu’da temsile dayanan, insan hakları konusunda ilerleme vaat eden, demokratik değerleri yerleştirmeye çalışan hükümetleri destekleyeceğini söylüyor. Romney, Arap Baharı’na Amerika’nın seyirci kalamayacağını belirterek aksi durumda bunun ABD’nin çıkarlarına zarar vereceği düşecesinde.
Romney kampanyasının internet sayfasında, Arap Baharı ile yeniden şekillenen Ortadoğu’da Amerika’nın İran ve aşırı dinci grupların etkisinin azaltımasının ABD’nin çıkarına olduğunu savunuyor.
ROMNEY, OBAMA’DAN DAHA PRO-İSRAİLCİ
Romney’in dış politika mihenk taşı tahmin edileceği üzerine İsrail’in güvenliğinin korunması ve bu ülkenin çıkarlarının gözetilmesi geliyor. İsrail’i Ortadoğu’da Amerika’nın en yakın müttefiki olarak tanımlarken Romney, bu ülkenin Türkiye ve Mısır ile bozulan ilişkisinin düzeltilmesi için çaba sarf edileceğinin altı çiziliyor. Türkiye ve Mısır’a İsrail ile bozulan ilişkisinin bölgesinde Tel Aviv’in güvenliğini Hamas, Hizbullah ve İran’a karşı daha da tehlikeli bir döneme soktuğunu savunuyor. Yine İsrail’in güvenliğini Suriye’de devam eden krizin de olumsuz etkilediği öne sürlüyor. Romney, İsrail’in güvenliğini sağlamlaştırmak için Türkiye ve Mısır’la yoğun bir şekilde çalışacağını söylüyor.
İsrail’in bölgedeki askeri üstünlüğünün korunması için gayret göstereceğinin altını çizen Cumhuriyetçi başkan adayı, Obama’nın İsrail politikasını da eleştiriyor. Birçok televizyon tartışması programında Romney, İsrail konusunda Obama’nın Amerika’nın en yakın müttefiği ve dostunun yalnızlaştırıldığını savunmuş ve bu politikanın hem ABD hem de İsrail’in çıkarlarına zarar verdiğini savunmuştu.
Hamas’ı terör örgütü olarak kabul eden Romney, Filistin topraklarında uluslararası hukuka aykırı şekilde yerleşim yerleri açan İsrail yine desteklemeye devam ediyor.
Romney’in dış politikasında İsrail konusu Obama yönetiminden daha pro-İsrail yanlısı olduğu veya olmaya çalıştığı ortada. Romney seçildiği takdirde, Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde Filistin’in tanınabilmesi şartı olarak Hamas’ı dışlamasını şart koşuyor.
Yine Hamas’ın Filistin yönetiminde yer alması durumunda Amerikan yardımlarını da azaltacağını dile getiriyor. Romney, Filistin sorununun çözümü için taraflar arasında doğrudan müzakerelerin yapılmasını elzem görüyor. Romney, İsrail yönetimine kayıtsız şartsız bu denli destek verirken Filistin sorunun çözümünde ne adil olabileceği ise kafalarda ayrı bir soru işareti oluşturuyor.
‘‘SURİYE’YE DAHA FAZLA BASKI YAPILMALI’’
Romney, Suriye konusunda Obama’ya oranla daha fazla Amerika’nın ağırlığını koyması yönünde politika güdeceğinin izlemini veriyor. Romney, Esad rejiminin tecrit edilmesi, desteğinin kesilmesi ve uluslar arası baskının arttırılması çağrısında bulunuyor. Romney, Suriye’ye karşı askeri bir müdahaleden ise söz etmiyor. Daha çok Suriye’deki muhaliflerin Türkiye ve Suudi Arabistan tarafından silahlandırılarak krizin aşılmasını planlıyor.
Romney’in Amerika’nın dostları listesinde Türkiye’nin de yer aldığını belirtmekte fayda var.
Romney’in, dış politika da eski başkan George W. Bush gibi şahin bir politika izlemeyeceğini kendi internet sitesinde görmek mümkün. Daha çok Amerika’nın kendi iç sorunlarına yönelik plan ve programlarını anlatan Romney sitesinde dış politika konusunda üzerinde durduğu bir başka sorunda İran’ın nükleer çalışması ile ilgili.
İran’ın nükleer silah edinmesini ‘‘kabul edilemez’’ olarak altını çizen Romney, bu konuda Tahran’ın ısrarı durumunda askri seçeneğin de masada olmasını savunuyor. Romney’in seçim vaatlerini anlattığı internet sitesinde İran’ın nükleer programı konusunda ‘‘müzakere’’ veya ‘‘diplomatik görüşme’’ gibi ifadeler yer almıyor. İran’a karşı uluslararası yaptırımların arttırılmasını isteyen Romney, seçilmesi durumunda Tahran’ın tecrit edilmesi için çalışacağını dile getiriyor.
İran’da muhaliflerin desteklenmesini öngören Romney, bu konuda Amerika’nın Tahran’ın baskıcı rejimine demokratik alternatif oluşturulmasını sağlamasını destekliyor.
Eski vali Mitt Romney Rusya konusunda yeni Stratejik Silahların Azaltılması Antlaşmasını (START) seçilmesi durumunda gözden geçireceğini belirtiyor. Yine Rusya’nın Avrupa üzerindeki tekelci enerji ağırlığının da azlatılabilmesi için Türkiye’den geçmesi planlanan Nabucco projesine destek vereceğini söylüyor. Romney ayrıca Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerini geliştireceğinin de sözünü veriyor.
Romney’de rakibi Obama gibi Afganistan savaşını bitireceği işaretini veriyor. Afganistan savaşı için Romney yalnızca Afganistan’dan çekilme planını gözden geçireceğini söyleyerek 2014’deki çekilme takvimine sıcak baktığını gösteriyor.
Çin ile ilgili olarak Romney, Büyük Okyanus’ta ABD’nin askeri varlığının muhafaza edilmesinden yana. Çin’in daha açık, şefaf bir yönetime kavuşmasını destekleyeceğini belirten Romney diğer yandan da bu ülke ile olan ekonomik işbirliğinin arttırılmasından yana.
Kuzey Kore konusunda da Romney, Amerika’nın mevcut dış politikasını sürdüreceği izlenimini veriyor. Romney, Kuzey Kore’nin nükleer silah gücünün ortadan kaldırılması için çaba göstereceğini ifade ediyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment