Pentagon’dan ‘Fırat Kalkanı’ açıklaması

ABD Savunma Bakanlığı, Cerablus’taki Fırat Kalkanı operasyonuna destek amaçlı hava saldırıları düzenlediklerini bildirdi.

Pentagon Sözcüsü Adrian Rankine-Galloway, Amerika’nın Sesi muhabirinin sorusuna verdiği yanıtta, koalisyonun istihbarat, izleme ve keşif unsurlarının da sınır boyunca operasyonları düzenli olarak takip ettiğini belirtti. Galloway, ABD’nin insanlı ve insansız hava araçlarıyla bu operasyonlara katıldığı bilgisini verdi.

Galloway, şunları kaydetti, “IŞİD karşıtı koalisyon, Türkiye’nin IŞİD’e karşı operasyonlarına ve Suriye-Türkiye sınırında Cerablus’un IŞİD’den temizlenmesi için çaba gösteren taramadan geçirilmiş Suriyeli muhalefet güçlerine destek için bugün hava saldırıları düzenledi. Suriye ile Türkiye arasında gidip gelen IŞİD savaşçıları için kilit bir transit noktası olan sınırı düzenli olarak gözleyen koalisyonun istihbarat, izleme ve keşif unsurları da, sınır boyunca operasyonları takip etmeyi sürdürüyor.”

Savunma Bakanlığı’nın politikası gereği, koalisyon içerisindeki diğer ülkelerin katkılarına yönelik bir açıklama yapamayacağını kaydeden Galloway, “ABD’nin insanlı ve insansız hava araçlarının Suriye-Türkiye sınırı yakınındaki bu operasyonlara katıldığını teyit edebilirim” ifadesini kullandı.

Beyaz Saray’dan Türkiye’ye övgü

Cerablus operasyonu Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest’ın günlük basın brifinginde de soruldu.

Earnest, ABD’nin bir süredir Türkiye’yi Suriye sınırında kararlı adımlar atmaya teşvik ettiğine değinerek, “Türkiye’nın bu adımları atmış olması, önemli ilerlemenin bir işareti” dedi.

Earnest, ABD Başkanı Barack Barack Obama’nın geçen sonbaharda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde, Türkiye’nin bu çabalar için ABD ve koalisyonun yardımını talep etmesi halinde bu yardımı sağlamaya hazır oldukları yönünde güvence verdiğini belirterek, sınırın kapatılmasının stratejik bir öncelik olduğunu çünkü IŞİD’in bazı malzeme ikmal hatlarının sınırda bu bölgeden geçtiğini söyledi.

ABD’nin böyle bir operasyonda sağlayabileceği değerli ve kendine özgü kabiliyetlere sahip olduğuna işaret eden Earnest, NATO müttefiki Türkiye’nin IŞİD’e karşı operasyonlara değerli katkılarda bulunduğunu, Cerablus operasyonunun da bunun son örneği olduğunu belirtti.

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki Kürt güçlere yönelik tepkisinin sorulması üzerine Earnest, Türkiye ile Kürtler arasındaki gerginliklerin bir süredir devam ettiğini ve ABD olarak durumu takip ettiklerini kaydetti. Earnest, “ABD, terörizm eylemlerini kararlı ve güçlü biçimde kınamıştır. Diğer taraftan, Suriye içerisinde IŞİD karşıtı çabalarımıza önemli katkılar sağlayan bazı Kürt unsurları barındıran güçler bulunmakta. Dolayısıyla durumun karmaşık olduğu inkar edilemez, bunu elbette izliyoruz ve dikkatliyiz” diye konuştu.

‘Sahadaki yerel güçlere desteğimiz sürecek’

Bunun, ABD ve uluslararası toplumun Suriye’de idare etmek zorunda olduğu bir zorluk olduğuna değinen Earnest, Amerika’nın stratejisinin, Suriye’de IŞİD’e karşı savaşma kararlılığı gösteren sahadaki yerel güçleri destekleme yönünde olduğunu hatırlattı.

Earnest, “Bunu Türkler’e anlattık, onlar da bu duruma ilişkin rahatsızlıklarını gizlemediler. Ancak gerçek şu ki, Suriye içerisindeki güçler Kürtler’in yanısıra Araplar, Türkmenler ve diğerlerini de içeren bir çeşitliliğe sahip. Bu güçler, IŞİD’e karşı etkili savaşıyorlar ve sahada önemli kazanımlara imza attılar” diye konuştu.

Bu kazanımların, ABD öncülüğündeki koalisyonun teçhizat, rehberlik ve yardım desteği olmadan mümkün olamayacağını belirten Earnest, sahada gösterilen çabaların ABD ve koalisyon güçlerinin hava desteğiyle daha da ileriye götürüldüğünü, IŞİD’i hedef almaya devam ettikleri müddetçe sahadaki güçlere desteklerinin bundan sonra da süreceğini belirtti.

Earnest, “Durumun karmaşıklığı göz önüne alındığında, IŞİD’e karşı savaşta ABD’nin ortaklarının birbirleriyle çatıştığını elbette görmek istemediklerini, bunun olmaması için uğraştıklarını” kaydetti.

“Türk-Amerikan ilişkileri güçlü”

Sözcü Earnest, Türk-Amerikan ilişkilerinin mevcut durumu hakkındaki bir soru üzerine, ilişkilerin güçlülüğünü koruduğunu ve iki ülkenin ortak çıkarlara yönelik ortak tehditlere karşı etkili şekilde koordinasyon kurabildiğini vurguladı.

Türk ordusunun ABD’nin desteğiyle yürüttüğü Cerablus operasyonunun bunun en iyi örneği olduğunu kaydeden Earnest, “Diplomatik ilişkilerimiz de değerli. Başkan Yardımcısı Biden’ın Türkiye’yi ziyaretinin nedenlerinden biri de, ABD’nin, darbe teşebbüsüyle tehdit edilen Türkiye’nin demokratik yoldan seçilmiş sivil hükümetine güçlü desteğini yinelemek” diye konuştu. Earnest, Türkiye halkı ve hükümetinin, “dünyanın en etkili demokrasisi” ABD’nin Türkiye’de demokrasiye güçlü destek verdiğini anlamasının önemli olduğunu belirtti.

“Gülen’in iadesi sürecinde gerekli özeni gösteriyoruz”

Earnest, “Türkiye’nin Fethullah Gülen’in iadesi konusunda sunduğu talebin darbe girişimiyle doğrudan ilgili olmamasının bir rahatsızlık yaratıp yaratmadığına” dair bir soru üzerine de şunları söyledi:

“Darbe girişiminin 6-8 hafta önce yapıldığı düşünülürse, Gülen’e karşı bir dava açılacaksa bu kadar kısa sürede sağlam bir dosya oluşturulamaması anlaşılabilir. Ancak Türkiye’nin Gülen’in faaliyetleri hakkında uzun süredir kaygıları bulunmakta ve ABD’ye önemli kanıtlar sundular. Adalet Bakanlığı bu kanıtları dikkatlice gözden geçiriyor. Hatta Bakanlık yetkilileri bu hafta Türkiye’de muhataplarıyla görüşüyorlar. Hep dediğimiz gibi, bu konunun nasıl bir neticeye bağlanacağı, (suçluların iadesi anlaşması) anlaşma ve yasalardaki koşullara bağlı.”

Bir gazetecinin “(Gülen’in) İade talebiyle ilgili (ABD) yönetimi endişelendiren ya da rahatsız eden bir şey var mı?” sorusunu da Earnest, “Bu aşamada hayır. Türkler bizden, anlaşmada düzenlenen bir sürece girmemizi istediler. Çok sayıda bilgi sundular ve biz de onların bu endişelerini ciddiye almak adına gerekli özeni gösteriyoruz” diye yanıtladı.

“İlişkilerimizin yeniden inşa edilmesi gerektiği gibi bir durum yok”

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Elizabeth Trudeau da, günlük basın brifinginde, Biden’ın ziyaretinin Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerde yaşanan gerilimin giderilmesine katkı sağlayıp sağlamadığına yönelik bir soru üzerine, “Bir dizi konu üzerinde müttefikimiz ve dostumuz Türklerle temas halindeyiz. Elbette Başkan Yardımcısı’nın ziyareti, sadece NATO müttefiki olarak değil ikili ilişkilerimiz açısından ve DAEŞ’e karşı savaşta Türkiye’ye verdiğimiz önemin bir göstergesi” diye konuştu.

Trudeau, bir soru üzerine, “İlişkilerin yeniden inşa edilmesi gerektiği” gibi bir durumun olmadığını belirterek, “Bağımız, NATO üzerinden ittifakımız çok güçlü” dedi.

“YPG’nin Fırat Nehri’nin batısından doğusuna geri çekilmemesi halinde ne olacağına” dair bir soruyu da Trudeau, “Kürt komutanlar, DAEŞ’ten kurtarılan bölgeleri yerel halka teslim edecekleri yönünde sözler verdiler. Bu sözlere bağlı kalacaklarını bekliyoruz” şeklinde yanıtladı.