Paris saldırıları sonrası alarma geçen Avrupa’da birçok ülke terörle mücadele yasalarını sertleştiriyor. İstihbarat ve polise geniş yetkiler verilmesi, AB içinde serbest dolaşımın sınırlandırılması, internete sıkı takip gibi tedbirler gündemde. Ancak alınacak önleyici tedbirlerin, Avrupa’daki Müslümanları ‘olağan şüpheli’ yapmasından korkuluyor.
Paris’teki terör saldırılarıyla kalbinden yaralanan Avrupa’da birçok ülke muhtemel şiddet eylemlerine karşı güvenlik alarmını en üst seviyeye çıkardı. Avrupa başkentlerinde havaalanları, büyükelçilikler ve hükümet binaları önündeki polis sayısı artırılırken, Fransa’da 10 bin asker sahaya indi. Bu acil önlemlerin ardından Avrupa Birliği ülkeleri ek güvenlik paketlerini gündeme aldı. Paris’te geçen hafta sonu toplanan ABD ile AB üyesi ülkelerin adalet ve içişleri bakanları, teröre karşı işbirliği kararı aldı. Şimdi birçok hükümet yeni terörle mücadele yasaları hazırlıyor. Tüm üye ülkeleri bağlayıcı ilave tedbirler de konuşuluyor. Avrupa Birliği’nin 25 üyesi arasında serbest dolaşım imkanı sağlayan Schengen anlaşmasında sınır kontrollerini artıracak düzenlemeler yapılması, pasaport ve kimlik kontrolleri getirilmesi, Avrupa şehirleri arasında uçan yolcuların listesinin üye ülkeler arasında paylaşılması, terör propagandası yapılmasını önlemek için internete sıkı denetimler getirilmesi, terör şüphelisi olarak görülenlerin pasaportuna el konulması, vatandaşlıktan çıkarılması gibi önlemler gündemde. Hatta İtalya Başbakanı Matteo Renzi, Avrupa Birliği’nde (AB) ortak bir istihbarat servisi kurulmasını önerdi. AB içişleri bakanları bu tedbirleri tartışıyor. Suriye ve Irak’a savaşmak için gidecek gençlere engel olunması, buradan dönenlerin takibi konusunda atılacak adımlar belirleniyor. Son sözü ise gelecek ayki AB zirvesinde liderler söyleyecek. Avrupalı liberaller ve sosyalistler ise önleyici tedbirler adı altında kişisel özgürlüklerin sınırlanmasından endişeleniyor. Aşırı sağ ve İslamofobik hareketlerin yükselişte olduğu Avrupa’daki Müslümanlar da ‘potansiyel şüpheli’ olarak görülmekten, anti-demokratik uygulamalara maruz kalmaktan korkuyor.
İşte bazı Avrupa ülkelerinde gündemde olan terörle mücadele tedbirleri şöyle:
Fransa: Geçtiğimiz eylül ayında Suriye ve Irak gibi ülkelere savaşmaya gidenlerin engellenmesini amaçlayan bir terörle mücadele yasası çıkaran Fransa’da adli ve idari dinleme sistemleri güçlendirilecek, hapishanelerde ‘radikal’ mahkumlarla diğerleri birbirinden farklı bölümlere yerleştirilecek. Terör propagandasına ve ırkçı söylemlere karşı internet servis sağlayıcıları ile işbirliği artırılacak. Fransa Başbakanı Manuel Valls, istihbarata daha fazla mali kaynak ve daha etkin bir izleme sözü verdi.
SURİYE’YE GİRİŞ SUÇ SAYILACAK
Almanya: Dört ay önce ülkede IŞİD’in faaliyetlerini ve sembollerini yasaklayan Alman hükümeti terörle mücadele kapsamında yasaların daha da sertleştirilmesi kararı aldı. Adalet Bakanı Heiko Maas bu kapsamda ocak ayı içinde yeni yasa paketi sunacak. Pakette terör örgütlerine bağış adı altında mali yardım yapılmasının önlenmesi, IŞİD’e katılmak üzere Suriye ve Irak’a sadece girişlerin bile suç sayılması gündemde. Alman istihbaratı şimdiye dek ülkeden 550 kişinin IŞİD’e destek için bölgeye gittiğini tespit ederken, hükümet terör şüphelilerinin pasaport ve kimlik kartlarının iptali uygulamasını başlatmıştı.
İngiltere: Uzun süredir tartışılan anti-terör yasasını ocak ayı sonuna kadar meclisten geçirmek isteyen İngiliz hükümetinin paketinde tepki çeken ‘önleyici tedbirler’ var. Okullarda ve eğitim kurumlarında “teröre bulaşma tehlikesinde” olan öğrencilerin tespit edilmesi öngörülüyor. Başbakan David Cameron, teröristlerin kendi aralarındaki iletişimin önlenmesi için polise internet üzerinden çevrimiçi bütün mesajlara erişebilme yetkisi verme taahhüdünde bulundu.
ÖĞRETMENLERE FİŞLEME GÖREVİ
Avusturya: Okullarda öğretmenlerden öğrencilerin radikal eğilimler göstermesi durumunda yetkililere bildirmesi talep ediliyor. İçişleri Bakanı Johanna Mikl-Leitner yeni bir önlem paketi hazırladıklarını ve özellikle güvenlik güçlerinin ekipmanlarının güçlendirilmesi için çalışmalar yapıldığını söyledi. Avusturya aralık ayında da IŞİD’e ait sembollerin kullanımını yasaklayan, radikal grupların safında savaştığı tespit edilenlerin pasaportlarının iptalini öngören düzenlemeler yapmıştı.
Danimarka: Başbakan Helle Thörning Schmidt, Suriye’ye seyahatlerin yasaklanabileceğini açıkladı. Aşırı sağcı Danimarka Halk Partisi ise Danimarka’nın tüm Müslüman ülkelere kapılarını kapatmasını, vatandaşların da Müslüman ülkelere seyahatinin yasaklanmasını istedi. Hazırlanan yeni terörle mücadele yasası gizli servisin, savcılık izni olmadan istediği adrese baskın düzenleyip arama yapabilmesine imkan tanıyor. Yasa geçerse suç işleyen veya ülke için tehlikeli görülen kişilerin Danimarka vatandaşlıklarını iptal ettirebilecek.
Bu ülkelerin dışında önemli sayıda Müslüman ve göçmen nüfusun yaşadığı Belçika ve Hollanda’da yeni güvenlik düzenlemeleri hazırlandı.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment