Obama’ya mektup gönderen Washingtonlu uzmanlar Zaman Amerika’ya konuştu
ABD Başkanı Barack Obama’ya Türkiye’de son günlerde yaşanan gelişmeler üzerine gönderilen tarafsız mektuba imza atan Washington’un önde gelen Türkiye uzmanları Zaman Amerika’ya konuştu.
Geçtiğimiz hafta Beyaz Saray’a gönderilen ve Başkan Obama’dan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetim tarzına ve politikalarına karşı sessizliğini bozmasının talep edildiği mektupta Washington’daki 80 tanınmış ismin imzası bulunuyor. Mektupta Başbakan Erdoğan’ın Gezi protestolarına ve yolsuzluk soruşturmalarına cevap veriş tarzından doğan endişeler dile getirilerek Türkiye’deki mükemmel olmayan demokrasinin bir otokrasiye çevirilme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldığına dikkat çekilmişti.
Washington’un önde gelen 5 Türkiye uzmanı Türkiye’de yaşanan gelişmeler ve Başkan Obama’ya gönderilen mektup hakkında Zaman Amerika’ya konuştu.
KEN WEINSTEIN (Hudson Enstitüsü Başkanı ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı)
Temel haklara, güçler ayrılığına ve yargıya müdahale yoluyla hükümetin hesap verebilirliğine, bilginin özgür dolaşımına bununla birlikte yüksek kaliteli özel eğitim alternatiflerine yönelik tehditler sebebiyle Türkiye’de gelişmelere yönelik kaygı duyuyorum.
Mektuba siyasiler, Amerikan İlerleme Merkezi’ndeki (CAP) liberaller ve kariyerli eski diplomatlardan -bunlardan biri Bush döneminde Türkiye’de büyükelçilik yapmış- oluşan 80 tanınmış ismin imza atması Amerikan toplumunun önde gelenlerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’nın ürpertici otoriterliğinden derin kaygı duyduğunun açık işaretidir. Bunun ABD-Türkiye ilişkilerine derin etkilerinin olacağını ABD yönetiminin kayıtlarına geçirmemiz gerekiyordu.
MICHAEL WERZ (Amerikan Kalkınma Merkezi (CAP) Türkiye Uzmanı)
Türk toplumu çok zor bir evre geçiriyor. Asıl kaygım gelecek bir buçuk yıl içinde gerçekleşecek 3 seçimde dahi ülkedeki durum netleşmeyebilir. Bu yüzden seçimlerin demokratikleşme anlamına gelen reform ve kalkınma adına fırsat olduğunu düşünenler hayal kırıklığına uğrayabilir. Önemli bir NATO üyesi olarak Türkiye’nin siyasi sisteminin en üst standartlarda olması gerekiyor.
Tarafsız mektup Washington ve ötesinde Türkiye’de bozulan durum sebebiyle artan kaygıların bir reaksiyonu oldu. Mektup, bu kaygıların geniş bir kesim tarafından paylaşıldığını ve Türk hükümetinin ABD’de çok az destekçisinin kaldığını gösteriyor.
JONATHAN SCHANZER (Demokrasileri Savunma Vakfı (FDD) Türkiye ve Ortadoğu Uzmanı)
Son gelişmeler tedirginlik veriyor. Türkiye sadece yolsuzluk ile mücadele etmiyor. Bunun yanında birkaç terörist ve düzenbaz rejimlerin anlaşma içindeymiş gibi göründüğü yasadışı para temin edilmesi problemi yaşanıyor. Bu İran, El-Kaide ve Hamas’ı içeriyor. Hükümet bu iddialara yönelik soruşturma başlatmak yerine gazeteci ve savcıların üzerine gidiyor ve korku iklimi oluşturuyor. Kısacası Türkiye’nin itibarı ve demokratik kuruluşları ateş altında.
Bu mektup birkaç sebepten dolayı önemli. Dış siyaset toplumunun Türkiye’yi takip ettiğini ortaya koyuyor. Çok sayıda Türkiye uzmanının ülkenin daha fazla kötüye gitmesine engel olmayı istediğinin altını çiziyor. Ancak mektup sadece Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı istihbarat birimlerinin Ankara’ya karşı böyle bir kaygı ve bir çeşit acil durum fikri taşırsa etkili olacaktır.
BRIAN KATULIS (Amerikan İlerleme Merkezi (CAP) Ortadoğu Uzmanı)
Türkiye yakın gelecekteki yerel, ulusal ve cumhurbaşkanlığı seçimleri ile iç siyasette önemli bir döneme giriyor. Güç ve hükmün kazanılmasının yolu zorlu bir çekişmeden geçiyor. Bu yüzden konuşma ve basın özgürlüğü dahil temel insan hakları ve özgürlüklere saygı göstermek bir ülke için özellikle önemlidir.
Mektupla ilgili temel mesajın açık olduğunu düşünüyorum. Bununla birlikte mektubu imzalamamdaki temel faktörün altını çizmem gerekirse o da Türkiye’ye ve Türkiye’deki arkadaşlarıma duyduğum derin sevgi ve hayranlığın yansımasıdır. Türkiye’yi her alanda gelişmiş ve ilerlemiş olarak görmek isterim. Son gelişmeler Türkiye’yi sevenler ve iki ülke ilişkilerinin düzelmiş görmek isteyenler arasında derin kaygıya neden oldu.
SCOTT LILLY (Amerikan İlerleme Merkezi (CAP) Eğitim ve Ulusal Güvenlik Uzmanı)
Türkiye’ye son 20 yılda belirli aralıklarla seyahat yapmış biri olarak ABD ve Avrupa’nın Türkiye’nin uluslararası topluma sağlayabileceği katkının önemini tam olarak anlayamamasından dolayı derin hayal kırıklığı yaşıyorum. Son 10 ay bende Türkiye’nin ekonomik istikrar ve siyasi liderlik potansiyelinde ciddi düşüşler yaşayabileceği kaygısına neden oldu.
Daha çnce sağlam zemine oturmuş ve gelişmiş gibi görünen Türkiye ekonomisi şu anda ciddi problemlerle tehlike altında. Bu tehlikeler Türk hükümetinin kendi halkının çoğunluğu ile anlamlı ilişkiler kuramaması ve Türk kanunlarının ve hükümet faaliyetlerinin adil ve eşit şekilde uygulanmaması ile ilgili artan endişelerden ibarettir. Bu problemler ülkenin büyüme kapasitesini, Türk halkının refah ve özgürlüğünü ciddi şekilde zayıflatır. Zaten hali hazırda söz konusu durum Türkiye’nin uluslararası toplum içindeki duruşunu zayıflatmış bulunuyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment