Nükleer anlaşmada kim ne dedi, neye imza attı?
İran’ın nükleer çalışmasına yönelik Tahran ile P5+1 ülkelerinin vardığı tarihi anlaşmada, şimdi hesaplar kimin ne kazanıp kaybettiği üzerine. Daha açık ifade ile ABD bu anlaşmada ne bekledi ne elde etti aynı şekilde İran hangi kırmızı çizgilerinden taviz verip karşılığında ne aldı?
Son 12 yıldır devam eden İran’ın nükleer çalışması görüşmeleri geçen Salı günü nihayet anlaşma ile neticelendi. ABD’nin öncülüğünden yıllarca süren ambargo peyder pay anlaşma ile kaldırılacak. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) yıllar içinde aldığı dört bağlayıcı karar ile Tahran ekonomik açıdan adeta felç edilmişti. Ambargo kapsamında Tahran’ın ülke dışındaki mal varlığının da bloke edilmesine izin veriyordu. Ambargo nedeniyle İran’ın bugün yurtdışında petrol satışından elde etmiş olduğu yaklaşık 150 milyar dolar bloke edilmiş durumda.
Amerika, İran’ın anlaşmayı ihlal etmesi durumunda ambargoların yeniden hayata geçirilmesi ve yurtdışındaki mal varlığının bloke edilmesini istiyordu. Yine ABD, İran’a karşı silah ambargosunun devamını ve bu sayede Tahran’ın balistik füze programı ile “terörizme” verdiğini savunduğu desteği durdurmasını hedefliyordu.
İran ise nükleer anlaşma karşılığında uygulanan tüm ambargoların kaldırılmasını talep ediyordu.
SONUÇ; Anlaşmanın yürürlüğe girmesinden 90 gün sonra ambargolar kısım kısım kaldırılacak. Öncelikle ekonomik, ticari ve finans üzerindeki yasakların kalkması anlaşma ile öngörülüyor. ABD Dışişleri Baknaı John Kerry geçen gün yaptığı açıklamada, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) yapacağı inceleme sonrasında yaptırımların perderpey kaldırılacağını dile getirdi.
Silah ambargosu beş, füze ise sekiz yıl sonra İran’ın anlaşmaya uyması durumunda kalkacak. İran’ın nükleer tesisi gibi askeri üsleri de BM ve UAEK denetimine açık olacak. İran’ın itirazı olursa bu denetimlere taraflar arasında heyet oluşturularak çözüm aranacak.
*İran, BMGK kararlarına rağmen nükleer yakıt santrallerine uranyumun zenginleştirilmesini sağlayan binlerce santrifüj yerleştirmişti. Uranyumun zenginleştirilmesi ise nükleer silah yapımı anlamına geliyor. BMGK ve ABD ayrıca İran’ın işlenmiş uranyum stokları ile yer altında nükleer silah yakıtı olarak plütonyum üretimi yaptığını öne sürüyordu.
ABD, İran’ın nükleer silah elde edebileceği her ihtimalin ortadan kaldırılmasını arzuluyordu. Başkan Barack Obama, ABD’nin bu isteğini açıkca dile getirmişti. ABD adına müzakereleri yürüten Wendy Sherman, “Anlaşmanın nihai sonucunda da bu hedefleniyor” dedi.
SONUÇ; İran’ın elinde bulunan yaklaşık 19 bin santrifüj sayısını 10 yıl içerisinde üçte ikisini sökecek. Bu sayı İran’ın nükleer silah yapması için yeterli olacak zenginleştirilmiş uranyum elde etmesini ise imkansız hale getiriyor.
İran ayrıca elindeki nükleer reaktörü sökmeyi ve imha etmeyi anlaşma ile kabul etti. Tahran anlaşma ile yalnızca barışçıl amaç için elinde bulunan plütonyumu kullanacağı, bunları yeniden nükleer çalışma amacıyla devreye sokmayacağı maddesinin altına da imza attı.
*İran bugüne kadar hep nükleer çalışmasının barışçıl amaçlı olduğunu savundu ve nükleer silah elde etmeye yönelik çaba içerisinde olduğu yolundaki eleştirileri de hep yalanladı. ABD, İran’ın nükleer çalışmasının barışçıl olmadığını İrail’den sonra en sık dile getiren ülkelerin başında yer aldı.
SONUÇ; Viyana’da varılan anlaşma ile İran nükleer silah edinme hedefinde olduğunu resmen kabul etti. Nükleer reaktörü imha etme, santrifüjlerin sayısını üçte iki oranında azaltma ve uranyum zenginleştirme oranını da yüzde 3.67 olarak kabul etmesi Tahran’ın nükleer silah geliştirme çabasında olduğunu kanıtladı.
*İran, nükleer çalışması için uluslararası toplumdan daha fazla özgürlük istiyordu. ABD ise İran’ın emelinin nükleer silah edinme olduğu ve bunun için de nükleer teknoloji taleplerinin kısıtlanmasını savunuyordu.
SONUÇ: İran elinde bulunduracağı uranyum sayısının 10 yıl süre ile sınırlandırılmasına, Fordo nükleer tesisini bir teknolojik merkeze dönüştürmeye ve tesisteki santrifüjler izotop üretiminde kullanmaya razı oldu. İran ayrıca uranyum zenginleştirme oranını 15 yıl boyunca yüzde 3,67’yi geçmeyecek şekilde tutacağına da imza atmış oldu.
İran ile varılan anlaşma gereği BMGK yeni bir tasarı üzerinde çalışıyor. ABD tarafından hazırlanan tasarı ile İran’a karşı yaptırımları içeren önceki dört kararın zamanla kaldırılmasını öngöreceği tahmin ediliyor. Tasarı henüz kamuoyu ile paylaşılmadı ancak BMGK da kabul edilmesi durumunda bunun 10 yıllık bir süreyi kapsayacağı tahmin ediliyor. .
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment