Mısırlı diplomat, ‘‘Erdoğan’ın laiklik mesajı Müslüman Kardeşler’de kabul görmedi’’

Mısır’ın geleceği konusunda da yürütülen tartışmaları dile getiren Mısırlı diplomat, devlet başkanının yetkileri, anayasanın içeriği, güçler paylaşımı gibi son derece önemli konuların hala konuşulup-müzakere edildiğini ifade etti. Yine ülkenin nasl bir sosyal modeli örnek alacağı konusunun da sıcak gündem maddelerinden olduğunu vurgulayan Usame Abdülhalik sözlerini şöyle sürdürdü; ‘‘Mısır halkının örnek alabileceği şuan Türk, Malezya ile İran gibi bazı ülkelerin modelleri var. İran modelinin Mısır halkına uyarlanması uzak ihtimal. Zira bizim insanlarımız sunni mezhebine bağlıdır, İran ise şii bildiğiniz üzere. Yine Lübnan’daki gibi bir model de bizim toplumun karekterine uygun bir yapı göstermiyor. Türk modeli ise oldukça ilham verici Mısırlılar için. İki milletin yapısındaki en büyük fark ise, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini attığında oldukça seküler bir anlayışla bunu yapmış olmasıdır. Sayın Başbakan Erdoğan da ülkemizi ziyaret ettiğinde son derece modern mesajlar verdi. Laiklik konsunda söyledikleri Müslüman Kardeşler tarafından kabul görmedi ve ‘Türkiye Başbakanı Mısır’daki konjektörü etkileme gayretinde’ diye yorumlandı.’’

MISIR’DA ERDOĞAN DENGE İSİM OLMAKTAN UZAKLAŞTI   

Erdoğan’ın Mısır’da oldukça bilinen ve sevilen biri olduğunu anımsatan Abdülhalik, ‘‘Kendisi oldukça pragmatik ve karizmatik bir lider. Sayın Erdoğan Müslüman Kardeşler ile diğer partiler arasında bir uzlaşının kurulması konusunda son derece önemli bir isimdi ama ‘şeriat ve laiklik’ ile ilgili açıklamaları ters etki yaptı’’ dedi.

Barış Adaları Enstitüsü (Peace Islands Institute) tarfından ‘Büyükeçliler serisi’ programı kapsamında dün New York’un Manhattan adasındaki etkinlikte konuşan Abdülhalik,  Mısır ve Arap ülkeleri hakkında bilgi verdi. Mısır’ın Arap aleminde dominant ülke olduğuna işaret eden Abdülhalik, ‘‘Araplar dediğimiz zaman 300 milyon insan ve 22 farklı ülkeden bahsetmiş oluyoruz. İslam dini çoğunluğun benimsediği dindir. Dinin etkin olduğu bir millettir Araplar. Muhafazakardırlar. Ancak bu muhafazakarlık bu ülkede alğınalndığı şeklinde değil aksine bugün Mısır’da modernizmi isteyenlerin başında muhafazakar kesim gelir. Yani muhafazakarlar modernizmin toplumda itici gücüdür’’ diye konuştu.

‘‘ARAP BAHARI YILLARIN BİRİKİMİ’’

‘Arap Baharı ve Ortadoğu’ya Etkileri’’ başlıklı bir konuşma yapan Mısırlı diplomatın katıldığı programın moderatörlüğünü de New York Devlet Üniversitesi (SUNY) öğretim üyesi Maryalice Mazzara yönetti. Arap baharının neden geçen yıl patlak verdiği sorusuna Abdülmalik şöyle yanıtladı; ‘‘Yılların bir beklentisi ve dikta yönetiminin akıl almaz uygulamalarının bir sonucu. Mısır için ifade edecek olursam bizim ülkede son 30 yıldır yalnızca bir siyasi parti vardı. Gerçek bir anlamda seçimler yoktu. Şimdi burada ben rahat rahat rejim hakkında konuşuyorum ancak o dönemde mümkün değildi. Halkın sokaklara dökülmesinin bir nedeni olarak da internetin daha yaygın şekilde kullanılması. İnternet ile gelen şeffaflaşma Mısır’daki rejimin de ne kadar siyasi yasakların çok olduğu, insan haklarının ne boyutlarda ihlal edildiğini götsredi. İnsan Hakları konusunda eski rejimin dosyası o kadar kötü idi ki biz bürokratlar dahi bunu savunmakta çok zorluk çekiyorduk. Mübarek rejiminin son yıllarında özellikle artan güvenlik önlemleri öyle boyutlara ulaşmıştı ki, birçok sosyal aktivist hiçbir gerekçe dahi gösterilmeden işkenceye maruz kalıyordu.’’

Türkiye’nin yanı sıra programa İsrail, İran gibi bazı ülkelerin diplomatları ile çok sayıda akademi ve sivil toplum temsilcileri, Birleşmiş Milletler’de (BM) görevli üst düzey yöneticiler katıldı. Program öncesi katılımcılara yemek ikramı yapılır iken, dinleyicilerin hemen hepsinin farklı ülke ve milletten insanlar olması dikkat çekti.
Mısır’ın 1 Haziran itibariyle yeni devlet başkanının görevine başlayacağını aktaran Abdülhalik, belirsizlikle geçen onca zaman sonunda ülkenin ekonomik olarak ciddi kayıplar yaşadığını söyledi. Bugüne kadar yapılan iki meclis seçiminin de demokratik ve özgürce yapıldığını aktaran Abdülmalik, Msülüman Kardeşler ile diğer İslami kökene sahip olan Selefilerin Meclis’de üçte iki çoğunluğu temsil ettiklerini söyledi. Meclis’de liberal partilerin de bulunduğunu aktaran Büyükelçi yardımcısı, aynı şekilde halkta da bu düşüncenin güçlü şekilde var olduğunu anlattı.

‘‘MÜSLÜMAN KARDEŞLERİN SEÇİM ZAFERİ SÜRPRİZ DEĞİL’’

Müslüman Kardeşlerin seçimlerden galip çıkmasının sürpriz olmadığını aktaran Abdülhalik, bu organizasyonun Mısır’da 1927 yılından bu zamana kadar faal olduğunu kaydetti. ‘‘Bu sosyal hareket üyeleri ülke genelinde kapı kapı dolaşarak insanların yardımına koştu. Geçen seneye kadar da Müslüman Kardeşler hiçbir politik çıkar beklemeden yardımlarını sürdürdü’’ diyen Büyükelçi yardımcısı, devletin ellerinin uzanamadığı bölgelere dahi Müslüman Kardeşlerin gittiğini, sağlık dahil olmak üzere birçok alanda hizmet götürdüğünü söyledi.