Mısır’da yüz binler darbeye karşı yürüdü
Cuma namazı sonrası yapılan darbe karşıtı gösterilere yüz binlerce Mısırlı katıldı. Devrik Cumhurbaşkanı Mursi görevine iade edilmeden eylemlerine son vermeyeceğini söyleyen göstericiler, Rabiatül Adeviye Meydanı’ndan ayrılmadı. Kahire’de karşıt görüşlüler arasındaki çatışmalar ise iç savaş endişelerine yol açtı. Olaylarda toplam 17 kişi hayatını kaybetti.
Mısır’ın ilk demokratik lideri Muhammed Mursi’ye yönelik askerî darbeye karşı ülke genelinde yüz binlerin katıldığı protesto eylemleri düzenlendi. Göstericilere yer yer ordu müdahale etti. Mursi’nin göz hapsinde tutulduğu sanılan askerî karargâhtan göstericilerin üzerine ateş açılması sonucu en az 3 kişi hayatını kaybederken, ordu ise müdahalede gerçek mermi kullanılmadığını öne sürdü. Mursi karşıtları ile Tahrir Meydanı’na açılan 6 Ekim Köprüsü’nü kullanarak bu bölgeye ulaşmaya çalışan Mursi taraftarları arasında taşlı sopalı kavgalar yaşandı. Bu çatışmalara ise ordudan müdahale gelmediği görüldü. Sina Yarımadası’nda da iki asker, militanlarca öldürüldü. Dünkü olaylarda toplam can kaybı 17 olarak açıklanırken, 200’den fazla kişinin de yaralandığı bildirildi.
Müslüman Kardeşler ve Mursi taraftarlarının düzenlediği büyük gösterileri “karşı devrim” olarak nitelendiren Muhammed Baradey liderliğindeki Ulusal Kurtuluş Cephesi, taraftarlarına sokaklara inerek Müslüman Kardeşler’i dengelemelerini istiyor. Mursi taraftar ve karşıtları arasındaki çatışmaların ise artarak ülkeyi bir iç savaş ortamına sürüklemesinden korkuluyor. Günlerdir Rabiatul Adeviye Camii’nin önünde gösteri ve oturma eylemi yapan Mursi taraftarları, eylemlerini daha da sertleştirerek, Mursi karşıtı göstericilerin kullandığı resmi binaları işgal eylemlerine dönüştürebileceklerini de ifade ediyor. Müslüman Kardeşler, 2 yıl önce devrilen Hüsnü Mübarek rejiminin tekrar işbaşına dönmesi olarak adlandırdığı askerî darbe ile birlikte mensuplarına yönelik ‘cadı avı’ yapılmasından endişe ediyor. Darbe yönetiminin cumhurbaşkanı Mansur, Yargıç Ali Salih’i anayasal, Yargıç Mustafa Hicazi’yi ise siyasi danışmanı olarak tayin etti. Mansur ayrıca, ülke meclisini lağvederken kendisinin yeni bir milli istihbarat örgütü başkanı atadığı da gelen duyumlar arasında. Kendisini görevden almak isteyen Mursi’ye karşı savaş açan Başsavcı Abdulmecid Mahmut ise istifa ettiğini duyurdu. Öte yandan, 2012 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selefilerin adayı olarak başvuran ancak adaylığı iptal edilen Hazim Salih Ebu İsmail dün çatışmaları tahrik etmek suçlamasıyla tutuklandı Ülkede tansiyon hızla tırmanırken teknokratlar hükümetinin başına geçmesi beklenen Muhammed El Baradey’in ise hafta başından itibaren kabinesini belirlemesi bekleniyor. Hükümetin kurulması ile birlikte anayasa çalışmaları ve seçim takvimi konusunda bir tarih belirleneceği ifade ediliyor. Ordu tarafından hazırlanan yol haritasına göre anayasa çalışmalarının tamamlanmasından sonra cumhurbaşkanlığı seçimlerine gidilecek ve daha sonra da parlamento seçimleri yapılacak.
Öte yandan, kendisini bu göreve atayan Mursi’yi alaşağı ederek, askeri darbede ana rolü oynayan Genel Kurmay Başkanı Abdülfettah el Sisi, dün Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ı arayarak ülkede gidişatın normal olduğunu iletti. Kral Abdullah, darbenin yapıldığı Çarşamba gecesi Sisi’nin müdahale açıklamasından yalnızca saatler sonra anti-demokratik bir şekilde kurulan geçici yönetimi tebrik eden ilk dünya lideri olmuştu.
Darbenin ‘meşruiyetini’ anlatmaya çalışıyorlar
Tutuklandığı iddia edilen Müslüman Kardeşler hareketi lideri Muhammed Bedii, Mursi taraftar larına hitaben yaptığı konuşmada, Mursi’nin derhal görevine iade edilmesi gerektiğini söyledi. “Biz onun askerleriyiz ve onu canlarımız pahasına koruruz.” dedi. Bedii’nin önceki gün tutuklanan yardımcısı Raşid Beyumi ise hareketin siyasi uzantısı Hürriyet ve Adalet Partisi Başkanı Saad Katatni ile birlikte dün serbest bırakıldı. Öte yandan, Mısır Dışişleri’nin, AB ülkeleri ve Türkiye’den diplomatlara darbenin ‘meşru’ olduğunu anlatmaya çalıştığı öğrenildi. Müdahaleye tepki gösteren Afrika Birliği ise Mısır’ın üyeliğini askıya aldı.
Mısır Dışişleri’nden yabancı diplomatlara darbe brifingi
Mısır’da ordunun anayasayı askıya alıp seçilmiş iktidarı koltuğundan etmesinin ardından Mısır Dışişleri, ülkedeki gelişmeleri dünya başkentlerine anlatmak için harekete geçti. Mısırlı kaynaklardan alınan bilgiye göre, önceki gün AB ülkeleri ve Türkiye’den diplomatlar Mısır Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak olaylarla ilgili bilgi verildi. Kaynaklar, yabancı diplomatlara askerî müdahalenin ‘meşru’ olduğuna dair bilgiler verildiğini, Müslüman Kardeşler ve devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında olumsuz bir izlenim oluşturulmaya çalışıldığını söyledi. Bakanlık binasında gerçekleşen toplantıda herhangi bir askerî yetkilinin bulunmadığı da öğrenildi. Toplantıda Mısırlı diplomatlar tarafından “Müslüman Kardeşler’in İslamcı eğilimlerinden kaygı duyuyorduk. Önemli pozisyonlara kendilerine yakın adamlarını atadılar. Dış politikada kararlar bakanlıkta değil, parti merkezinde alınıyordu.” ifadelerinin kullanıldığı belirtildi. Brifing veren diplomatların Müslüman Kardeşler ve Mursi yönetiminin ülkeyi şeriat yönetimine götürme amaçlarının olduğuna dair kuvvetli izlenimlerini de paylaştığı ifade edildi. Bu şekilde demokratik yollardan seçilmiş hükümetin askerî müdahaleyle devrilmesini meşru göstermeye çalışan Mısır Dışişleri’nin ‘İslamcı yönetim’ argümanıyla Avrupalı meslektaşlarını etkilemeye çalıştığı yorumu yapıldı. Bu arada Tunus ile birlikte askerî müdahaleyi ‘darbe’ olarak isimlendirerek tanımayan Türkiye’nin Kahire Büyükelçiliği’nde izinler kaldırılırken, diplomatlar olayların gelişimini yakından izlemek için fazla mesai yapıyor.
Afrika Birliği, Mısır’ın üyeliğini askıya aldı
Batılı ülkeler, Mısır’daki askerî müdahaleye ‘darbe’ demekten çekinirken, Afrika Birliği (AU), seçilmiş cumhurbaşkanının ordu tarafından görevden alınmasına tepki gösterdi. Mısır’daki darbe üzerine dün Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da olağanüstü toplanan AU Barış ve Güvenlik Konseyi, Kahire’nin üyeliğini askıya aldı. Birlik tarafından yayınlanan bildiride, “Anayasal düzen yeniden tesis edilene dek Mısır’ın AU faaliyetlerine katılımı askıya alınmıştır.” denildi. Toplantının ardından açıklama yapan Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi Sekreteri Admore Kambudzi, “AU’nun seçimle iktidara gelen Muhammed Mursi’ye askeri darbe yapılan Mısır’a karşı aldığı tavır gayet alışılagelen tavırdır.” dedi. AU Komisyonu Yardımcısı Erastus Mwencha da askeri darbelere sıfır tolerans gösterdiklerini belirtti.
Afrika ülkelerini tek çatı altında toplayan örgütün, anayasal düzenin kesintiye uğratıldığı üye ülkelere karşı genel uygulaması üyeliği askıya alma şeklinde oluyor. En son mart ayında Orta Afrika Cumhuriyeti’nde silahlı isyancıların hükümeti devirmesinin ardından böyle bir karar alınmıştı. TÜRKMEN TERZİ JOHANNESBURG CİHAN
Reuters’tan korkutan Mısır analizi
İngiliz haber ajansı Reuters, Mısır’da, Cezayir’de 1990’lı yılların başındakine benzer kanlı bir iç savaşın yaşanabileceği yönünde bir analiz yayınladı. Mısır tarihinin 1990’lı yıllarda çok kanlı eylemlere sahne olduğunu hatırlatan ajansa göre geçiş sürecinde İslami grupların ne şekilde yer alacakları ve aralarında nasıl bir birliktelik kuracakları ülkenin bir terör riskiyle karşı karşıya kalıp kalmayacağı konusunda belirleyici olacak. Reuters, siyasi İslam üzerine araştırmalarıyla tanınan Halil el Anani’nin, özellikle Sina Yarımadası’nda düşük yoğunluklu bir şiddet ihtimalinin bulunduğu yönündeki değerlendirmesine de dikkat çekti. Cezayir’de 1991’deki meclis seçimlerinin ilk turunu İslami Selamet Cephesi kazanmış, ancak bu sonucu tanımayan ordu darbe yapmıştı. Darbeden sonra çoğu Cezayir derin devletiyle irtibatlı olduğu öne sürülen İslami Silahlı Grup adlı örgüte mal edilen katliamlarda 200 bin kişi hayatını kaybetmiş, on binlerce kişi de tutuklanmıştı.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment