Kerry: Karar diplomasinin gücünü gösterdi
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suriye karar tasarısının kabul edilmesine ilişkin, “Alınan karar, diplomasinin ne kadar güçlü olabileceğini göstermesi adına bir emsal teşkil ediyor” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin Suriye karar tasarısı üzerinde anlaşmaya varmasının ardından açıklamalarda bulunan Kerry, “Bu diplomasi, savaşın en kötü silahlarını dahi etkisiz hale getirebilir” diye konuştu. Kerry, Suriye’nin kimyasal silah stoklarını imhasına Kasım ayında başlayacağını ve gelecek yılın ortasına kadar tamamlaması gerektiğini söyledi.
Oylamadan sonra kısa bir konuşma yapan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, karar tasarısının otomatik olarak Suriye’ye yaptırım anlamına gelmediğini savundu. İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, alınan kararın bundan sonra 21 Ağustos’ta yaşanılan kimyasal saldırının bir daha asla tekrarlanmayacağı anlamına geldiğini kaydetti. Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ise, ‘‘Bugün nihayet BM Güvenlik Konseyi, adına yakışır şekilde bir duruş sergiledi’’ dedi. Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Konsey’in aldığı kararın memnuniyet verici olduğunu söyledi.
TASLAĞIN İÇERİĞİ
Taslakta her nerede olursa olsun kimyasal silah kullanımının uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturduğu belirtilerek, başta 21 Ağustos’taki saldırı olmak üzere Suriye’de kimyasal silah kullanılması en şiddetli biçimde kınanıyor.
Suriye’de kimyasal silah kullanımı, geliştirilmesi, üretilmesi, temin edilmesi, stoklanması, doğrudan ya da dolaylı olarak diğer devletlere ya da devlet dışı gruplara transfer edilmesine izin verilmeyeceği kaydedilerek, bunun Suriye’deki tüm tarafları kapsadığı ifade ediliyor.
Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) Yönetim Kurulu’nun aldığı bütün kararlara Suriye’nin uyması istenen taslakta, BM ve OPCW’nin atadığı görevlilerin güvenliklerinin sağlanması ve istenilen her yerde denetim yapabilmeleri için giriş izninin verilmesi talep ediliyor.
Taslakta OPCW Yönetim Kurulu kararları ile BM Güvenlik Konseyi kararına uyulup uyulmadığının denetlenmesi konusuna da yer verilerek, OPCW’nin düzenli olarak uygulamaları denetleyerek BM Genel Sekreteri aracılığıyla Konsey’e rapor sunması isteniyor.
Saldırıların sorumlularının hesap vermesi konusuna da yer verilen taslakta, Suriye’de kimyasal silah saldırısında sorumluluğu bulunan bireylerin yargılanması gerektiği belirtiliyor.
Geçen yıl haziran ayındaki uluslararası toplantıda kabul edilen Cenevre Mutabakatı’na atıf yapılan karar taslağında, mutabakat metninde yer alan siyasi geçiş sürecine destek veriliyor.
Tüm yürütme yetkisini yüklenecek geçiş hükümetinde, karşılıklı rıza ile mevcut hükümet, muhalifler ve diğer gruplardan temsilcilerin bulunabileceği vurgulanıyor.
Cenevre Mutabakatı’nın uygulanması için uluslararası konferans düzenlenmesi çağrısı yapılan taslakta, Suriye’deki tüm taraflardan yapıcı bir biçimde sürece dahil olmaları ve Cenevre Mutabakatı’na bağlı olarak istikrar ve uzlaşmanın temin edilmesi isteniyor.
Taslakta BM üyesi ülkelerden kimyasal, biyolojik ve nükleer silah geliştirme, kullanma ya da sahip olma çabasında olan devlet dışı aktörlere her türlü destekten sakınmaları uyarısı da yapılarak, özellikle Suriye’nin komşularından bunun aksi yöndeki uygulamaları derhal Konsey’i bildirmeleri isteniyor.
Kararın en fazla tartışmaya neden olan BM sözleşmesinin 7. maddesi oldu. Tasarıda, Suriye tasarıda ifade edilen hükümleri yerine getirmemesi durumunda Güvenlik Konseyi’nin 7. maddesi altında önlemler alınacağını ancak içeriğin hayata geçirilmesi için ikinci bir kararın (tasarının) kabul edilmesini şart koşuyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment