Kazakistan’ın yeraltı mescitleri
Şopan Ata ve Beket Ata yer altı mescitleri Kazakistan’ın Aktav şehrinde bulunuyor. Bazarbay Abdrahmanov, Şopan Ata Mescidi’nde minberin yanında da Hoca Ahmet Yesevi’den günümüze kalan asasının olduğunu söylüyor. Mescidin bakımını yapan Meryem Apa, atalarından kalan âdetleri sürdürmeye çalıştıklarını dile getiriyor.
Kazakistan’ın batısında Türkmenistan, Karakalpakistan, İran ve Hazar Denizi’ne sınırı olan Mangistau eyaletine bağlı Aktav şehri yeraltı mescitleri ile ünlü. Ülkenin en zengin petrol yataklarına sahip Aktav şehir merkezine yaklaşık iki yüz elli kilometre uzaklıktaki Şopan Ata ve Beket Ata yeraltı mescitleri Ramazan’da ziyaretçileri ağırlıyor. Sekizinci asrın başlarında Orta Asya’ya gelen Şopan ve Beket Ata, Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri’nin izinden giderek İslam’ın yayılmasına hizmet etmiş. 1992’de Şopan Ata Yeraltı Mescidi restorasyonuna katılan Bazarbay Abdrahmanov, dağın içine oyularak yapılan mescitte 12 sınıf bulunduğunu ve cuma namazının minber olan en büyük odada kılındığını aktarıyor. Abdrahmanov, minberin yanında da Hoca Ahmet Yesevi’den günümüze kalan asanın bulunduğunu belirtiyor. Ziyaretçiler Şopan Ata Mescidi’ni ziyaret ettikten sonra Beket Ata Mescidi’ne gidiyor. İki mescit arası yaklaşık 60 kilometre ve yol boyunca başıboş deve ve keçiler görülebiliyor. Bir kanyon içinde yer alan Beket Ata Yeraltı Mescidi’ne yaya olarak yaklaşık iki kilometre yürüdükten sonra ulaşılıyor.
Bazarbay Abdrahmanov, Şopan Ata adıyla tanınan evliyanın Ahmet Yesevi’nin talebelerinden Hakim Süleyman Ata olduğunu söylüyor. Abdrahmanov, Şopan Ata’nın Kul Süleyman, Hakim Süleyman, Hakim Hoca Süleyman ve Hakim Ata gibi mahlaslar kullandığını anlatıyor. Hoca Ahmet Yesevi tarzında hece vezni ile Bakırgan, Ahirzaman ve Meryem adlı kitapları yazdığını dile getiriyor. Mescidin bakımını yapan ve gelen misafirleri ağırlayan Meryem Apa, atalarından kalan âdetleri sürdürmeye çalıştıklarını söylüyor. Mescidin yanında müritlerin kaldığı yeraltı zikirhaneleri de bulunuyor. Şopan Ata Yeraltı Mescidi’nin etrafındaki mezarlıkta üç tip kabirler bulunuyor. Dönemin zenginlerinin yattığı mezarlar, genellikle görkemli ve büyük anıt tarzı. Müridlerin mezarları ise bel hizasında dörtgen ve sade. Mezarlıkta ayrıca Osmanlı zamanındaki mezar taşlarına benzeyen sade ve üzerinde Arapça yazıların olduğu kabirlere de rastlamak mümkün. Bölgede ziyaretçilere konaklama için kurulan tesislerde kendi soylarından gelen aileler hizmet veriyor. Ziyaretçiler, istedikleri kadar misafir kalabiliyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment