HRW’nin Suriye raporunda Türkiye’ye ağır ithamlar

İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch, HRW) hazırladığı Suriye raporunda Türkiye’ye ağır ithamlarda bulundu. Raporda Türkiye’den ‘İnsan haklarını sistematik bir şekilde ihlal ettiği kanıtlanmış gruplar’a karşı sınır güvenliğini artırması gerektiği savunuldu. Evrensel yargı ilkeleri ve ulusal yasalar ışığında Türkiye’nin ihlallerinin de kovuşturulması gerektiğine dikkat çeken HRW, ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aldığı son kararını hatırlatarak, konseyin ve Türkiye’nin müttefiki ülkelerin Ankara’nın ismi zikredilen gruplara hiç bir şekilde silah ve insan sevkiyatına izin vermemesini sağlanması gerektiğini söyledi.

Raporda, Ağustos ayında Suriye’deki muhalif gruplar tarafından düzenlenen operasyonlarda 190’a yakın sivilin öldürüldüğü ileri sürüldü. HRW ayrıca muhalif grupların 200’ü aşkın insanı rehin aldığını da savundu. HRW, Suriye’ye komşu olan tüm ülkeleri bu gruplara silah, mühimmat ve diğer malzeme ulaşımına yardımcı olmamaları konusunda da uyardı. 

Örgüt yayınladığı raporda, Lazkiye bölgesindeki hükümet yanlısı Alevi köylerde 4 Ağustos’ta gerçekleştirilen saldırılarda en az 67 kişinin infaz edildiğini aktardı. “‘Kanlarını hala görebilirsiniz’: Muhalif kuvvetlerin Lazkiye kırsalındaki infazları, rastgele açılan ateşler ve rehin almalar” adı verilen 105 sayfalık raporda 4 Ağustos günü başlayan saldırıda rol alan Irak ve Şam İslam Devleti ile Muhacir ve Ensar ordusu ade verilen iki muhalif grubun elinde halen çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan bir rehine grubu olduğu belirtildi.

HRW, yaşanan katliamda hayatını kaybedenlerin isimlerinin de tek tek belirlendiğini belirterek, ölen 190 kişi arasında 57 kadın ve 18 çocuk ile 4 yaşlının bulunduğunu açıkladı. Katliamın daha çok baskının yapıldığı ilk gün gerçekleştirildiği de vurgulandı. “Suistimaller serseri savaşçıların yaptığı bir şey değil.” diyen HRW, Ortadoğu Direktörü Joe Stork, “Bu operasyon Alevi köylerinde yaşayan sivil topluluğa karşı koordineli, planlanmış bir saldırıydı” ifadelerini kullandı. Örgüt, cinayetlerin, rehine alma eylemleri ve diğer suistimallerin savaş ve insanlığa karşı suç seviyesinde ele alınması gerektiğini duyurdu.

İnsan Hakları İzleme Örgütü raporunda, ‘Müminlerin annesi Ayşe’nin soyundan gelenlerin savaşı’, ‘Baruda saldırısı’, ‘Sahili özgürleştirme operasyonu’, gibi farklı isimler verilen saldırılara 18 Ağustos’a kadar en az 20 farklı silahlı muhalif grubun katıldığını belirtti.

Rapor için bölgede soruşturma yapan HRW, aralarında saldırılardan kurtulanların da bulunduğu, acil yardım görevlisi, savaşçı ve eylemci, muhalif ve hükümet yanlısı 35’ten fazla kişiyle görüştü. HRW, daha önce de Suriye hükümeti tarafından işlenmiş savaş ve insanlığa karşı işlenmiş suçları raporlaştırmıştı. Örgüt, katliamların hem insanlığa karşı işlenmiş bir suç hem de savaş suçu olması nedeniyle sorumlularının yargılanmasını istedi.