[HABER YORUM] Ukrayna ve Suriye gölgesinde Obama’nın Asya-Pasifik gezisi
Başkan Barack Obama’nın, dış politikasında mihenk taşı olan Asya-Pasifik bölgesine yaptığı geziden beklentiler bir hayli yüksek. Ancak her nekadar beklentiler yüksek olsa da gezi, Ukrayna ve Suriye krizlerinin gölgesinde kalacak.
Çin’in, Uzakdoğu’nun en büyük pazarı olmasına karşın Washington tarafından atılan adımlar, hala çok net ifadeler içermemesi nedeniyle ekonomi uzmanları tarafından eleştiriliyor. Washington’un yarım yüzyılı aşkın Ortadoğu’ya olan ilgisini Uzakdoğu Asya’ya kaydırması bu bölgede de yeni güç kavgalarının başlayacağı endişelerini de beraberinde getiriyor.
Başkan Obama’nın, ziyaret edeceği Japonya, Güney Kore, Malezya ve Filipinler ile yeni ekonomik işbirliği içeren ikili veya bölgesel anlaşmalara imza atacağı belirtilirken, Kongre’den atılan yeni adımlara yeşil ışık yakma ihtimalinin zayıflığı da Beyaz Saray’ı kaygılandıran başka bir husus. Avrupa Birliği (AB) ile sürdürülen ‘Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’ (T-TIP)’da olduğu gibi Obama’nın bölge ülkeleri ile yapacağı geniş kapsamlı bir ekonomik işbirliği anlaşmasının Kongre’nin de onayından geçmesi gerekiyor.
Başkan Obama, bu dört ülkeye geçtiğimiz yılın ekim ayında yapmayı planladığı ziyareti devletin kepenk kapaması nedeniyle tehir etmek zorunda kalmıştı. Obama, ara seçim dönemi olan bu yılı Cumhuriyetçilerle daha fazla pazarlıklar yaparak geçirecek gibi görünüyor. Birde Uzakdoğu ülkeleri ile ekonomik işbirliğine yönelik büyük adım atılırsa gezinin sonunda Beyaz Saray’ın Kongre kapısındaki mesaisinin artacağından şüphe yok.
Obama’nın bu gezide, Asya-Pasifik bölgesinde 11 ülkeyi ekonomik açıdan birbirine bağlayan, T-TIP benzeri bir serbest ticaret alanı kurmanın ilk adımlarını atması bekleniyor. Trans-Pasifik Ortaklığı (TTP) diye adlandırılan bu serbets ticaret bölgesi yine Pekin’in artan ekonomik gücünü sekteye uğratma yolunda bir adım diye yorumlanıyor. ABD halihazırda, Japonya, Güney Kore ve Avustralya ile bölgede en büyük ekonomik partner durumunda.
GEZİNİN ASKERİ BOYUTU DA EKONOMİ KADAR ÖNEMLİ
Japonya gibi Obama’nın ziyaret edeceği diğer üç ülkenin de Çin ile ada sorunu yaşaması ABD’nin ekonomi kadar bölgeye askeri ilgisini de beraberinde getiriyor. Dünya genelinde geçtiğimiz son 5 yılın en fazla askeri harcamasını yapan Pekin hükümeti, bölgede ekonomik ağırlığının yanı sıra askeri varlığını da her geçen gün hissettiriyor.
Japonya ile savaşın eşiğine geldiği adalar sorununun benzerini Çin, Malezya, Güney Kore ve Filipinlerle de yaşıyor olması ABD’nin bölgedeki askeri üsleri ile askeri varlığının önemini daha çok artırıyor. Obama’nın Filipinler’i ziyaretinde bu ülkede daha önce var olan ancak sonra kapatılan askeri üssün yeniden açılması yönünde bir kararın alınabileceği belirtiliyor.
ABD’nin Avusturalya ile geçtiğimiz yıllarda yaptığı askeri alandaki işbirliği Çin’in ziyadesi ile tepkisini çekmişti. Bu çok ses getiren ama içerik olarak ‘muğlak’ diye tanımlanan sözleşme ile şimdiye kadar Washington’un bölgede Pekin’i rahatsız edebilecek bir adım attığı görülmedi.
Ortadoğu’ya ilgisinin azalması ve akabinde yaşanan ayaklanmalar, bugün Suriye’nin yaşadığı iç savaş, Filistin-İsrail sorunu, Mısır’daki darbe ve bölgedeki gerginlik ABD’nin güç dengelerini değiştirmede etkisini kanıtlar durumda. Ukrayna krizi ve Rusya ile gerginleşen ilişkiler ise Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Kiev ziyareti ile adeta perçinlenmiş durumda. Suriye ile Ukrayna krizinde ağır eleştirilere maruz kalan Obama’nın Asya-Pasifik ziyaretlerinden çantasında nelerle döneceği merak ediliyor. Ancak bir gerçek var ki; o da ziyaretin Suriye ile Ukrayna krizlerinin gölgesinde geçtiği.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment