[HABER ANALİZ] Uzlaşmazlar koalisyonu!

Mısır ordusunun yaptığı kansız darbeden sonra gözler, Savunma Bakanı Abdulfettah el Sisi’nin arkasında saf tutan muhalif partilere ve kanaat önderlerine çevrildi.

Tam bir ‘anlaşamayacakların koalisyonu’ olarak adlandırılan muhalifler arasında en sağdaki Selefilerden en soldaki Hıristiyanlara pek çok farklı ve kendi içinde de çok sayıda koalisyonu barındıran grup ve parti yer alıyor.

Mursi’nin devrilmesi için oluşturulan 30 Haziran Cephesi’nde muhalif partileri temsilen askerlerle masaya oturan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu eski Başkanı Muhammed el Baradey, kurduğu Anayasa Partisi’nin başkanı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Mursi’ye karşı yarışan Amr Musa ve Hamdin Sabbahi’nin partilerinin de yer aldığı Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin (UKC) de sözcüsü.

Hiçbir seçime girmemesine rağmen sadece Batılı ülkelerdeki imajından dolayı siyaseten ön planda kalabilen Baradey, kendi partisinde dahi pek çok itirazla karşı karşıya. Sözcüsü olduğu ve en az 35 partinin koalisyonundan oluşan UKC’nin ise tek ortak noktası Mursi karşıtı olmaları. Geçtiğimiz yıl sonunda oluşturulan cephe, anayasa referandumunun boykot edilip edilmeyeceği konusunda anlaşamamış ve her parti kendi yol haritasını çizmişti.

Gençleri temsilen darbe masasında yer alan ‘İsyan-temerrüd’ Cephesi ise Mübarek karşıtı devrimden sonra ortaya çıkan sosyal medya hareketlerinden biri. Kâğıt üzerinde benzerlerinden onlarcasının bulunduğu grup her ne kadar Mursi karşıtı gösterileri organize etse de halk arasında hiçbir karşılığa sahip değil.

Masada yer alan ve İslami kesimi temsil eden Selefi Nur Partisi, eski liderleri İmad Abdulgafur’un ayrılarak El Vatan Partisi’ni kurmasından sonra Müslüman Kardeşler’e karşı mesafeli tavrıyla temayüz etmeye başladı. Mübarek rejimi döneminde Müslüman Kardeşler hareketine karşı denge olması için Suudi Arabistan’ın da finansman desteği sağladığı öne sürülen Selefileri de bünyesinde barındıran Nur Partisi’nin zaman zaman hedef gösterdiği Hıristiyanlarla nasıl bir orta noktada buluşacağı merak ediliyor. Hıristiyanlar da Selefilerin organize ettiği pek çok saldırıya maruz kaldıklarını, kiliselerinin yakıldığını ve mensuplarının öldürüldüğünü belirtiyor.

Ezher Şeyhi Ahmet Tayyib, Müslüman Kardeşler yönetimine mesafeli durmasıyla eski rejimin mensubu şeklinde suçlamalara maruz kaldı. Tayyib aynı zamanda Selefilerle de benzer bir politika izledi. Resmen ifade edilmese de Ezher, Müslüman Kardeşler ve Selefilerin teşkilatı ele geçirme operasyonlarına maruz kaldığını sürekli olarak dile getirdi.

Yeni anayasa çalışmaları, kurulacak teknokratlar hükümeti, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri gibi Mısır için hayati konularda, normal zamanlarda anlaşamayacak olan tüm bu grupların nasıl bir ortak zeminde buluşacakları büyük merak konusu.