Freedom House: İç Güvenlik Paketi tehlikeli ve BM ilkeleri ile uyuşmuyor

Washington merkezli insan hakları örgütü Freedom House (Özgürlük Evi), İç Güvenlik Paketi adı verilen kanun teklifindeki polisin faaliyet alanını genişleten yeni düzenlemelerin “tehlikeli olduğunu ve Birleşmiş Milletler’in güvenlik yetkililerinin güç kullanımına ilişkin yönlendirici ilkeleri ile uyuşmadığını” kaydetti.

Freedom House, AK Parti’li milletvekillerinin oylarıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda ilk 10 maddesi kabul edilen İç Güvenlik Paketi’ne ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Freedom House sitesinde yayınlanan “Polis Yetkileri Paketi Demokrasiyi Baltalıyor” başlıklı açıklamada söz konusu açıklamanın, polise 48 saate kadar gözaltı yetkisi verilmesi, polisin protestoculara yönelik ateşli silah kullanmasına ilişkin sınırlamaların tehlikeli seviyelere düşürülmesi ve valilere polis araştırmalarında ek yetki verilmesine yönelik maddelerin TBMM Genel Kurulu’ndan geçmesi üzerine yapıldığı ifade edildi.

Freedom House Avrasya Programı Direktörü Susan Corke’un imzasını taşıyan açıklamada İç Güvenlik Paketi’ne ilişkin kaygılar dile getirildi. Açıklamada, “Yeni tasarı polisin, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkelerinin temel prensipleri olan hesap verebilirliğini ve gözetimini, bunun yanında savcı ve vatandaşların bu prensiplere güvenini zayıflatıyor. Polisin faaliyet alanını protestoculara karşı ateşli silah kullanabileceği şekilde genişletmek tehlikeli olmakla birlikte Birleşmiş Milletler’in güvenlik yetkililerinin güç kullanımına ilişkin yönledirici ilkeleri ile uyuşmuyor. Bu kanun ile Türk demokrasisinin geleceğinin muallakta olduğunu söylemek abartılı olmayacaktır.” ifadeleri kullanıldı.

İç Güvenlik Paketi’ne Avrupa Konseyi ve Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünden de tepkiler gelmişti. Pakete sert tepki gösteren Avrupa Konseyi, hükümeti “hiçbir bağımsız kontrol mekanizması kurmadan polisin yetkilerini daha da artırmak” ile suçlamış, tartışmalı maddelerin acilen değiştirilmesi çağrısında bulunmuştu. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü ise yaptığı açıklamada, “tasarının haberleşme özgürlüğü için büyük bir tehdit olduğunu ve polisin gazeteciler üzerinde var olan baskısını daha da arttıracağını” kaydetmişti.