Fazıl Say’a hapis cezası

Piyanist Fazıl Say, bir sosyal paylaşım sitesindeki ifadeleri nedeniyle ‘dini değerleri aşağılamak’ suçundan yargılandığı davada 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, cezayı erteledi.

İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanık Fazıl Say katılmadı. Şikayetçilerle taraf avukatlarının katıldığı duruşmada mahkeme, son savunmaları aldıktan sonra karar için ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, suçun işlendiğine karar verdi. Suçun işleniş şekli, sanığın kastı, suç işlemedeki ısrarı, suçun işlendiği zaman ve yeri, sanığın güttüğü amacı dikkate alan mahkeme önce 8 ay cezaya hükmetti. Suçun yayın yoluyla işlenmesi nedeniyle yarı oranında artırarak bir yıla çıkaran mahkeme, sanığın duruşmadaki davranışları nedeniyle cezayı 10 aya indirdi. Say’ın sabıkasız olmasını göz önünde bulunduran mahkeme, hükmün açıklanmasını geri bıraktı.

Fazıl Say hakkında, ‘halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak’ suçlamasıyla 9 aydan 1,5 yıla kadar hapis talebiyle dava açılmıştı.

SAY: YURDUM ADINA ÇOK ÜZGÜNÜM

Say konu hakkında yaptığı açıklamasında, “Mahkeme sonucu çıkan karar için yurdum adına çok üzgünüm. İfade özgürlüğü açısından hayal kırıklığına uğradım. Hiçbir suçum olmamasına rağmen ceza almış bulunmam şahsımdan çok, Türkiye’deki ifade ve inanç özgürlüğü adına kaygı vericidir.” ifadelerine yer verdi.

BAKAN ÇELİK: KÜLTÜR ADAMLARININ YARGIYLA MUHATAP OLMASINI İSTEMEM

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, piyanist ve besteci Fazıl Say’ın 10 ay hapis cezası almasıyla ilgili olarak, “Ben kuşkusuz hiç kimsenin söylediği bir sözden dolayı yargıyla muhatap olmasını istemem. Hele sanatçıların, kültür adamlarının yargıyla ve yargı kararlarıyla muhatap olması temenni etmediğim bir şeydir.” dedi.

İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen ‘Londra Kitap Fuarı’nın açılışına katılan Ömer Çelik burada gazetecilerin gündeme yönelik sorularını cevapladı.

Fazıl Say’ın hapis cezasına ilişkin bir soru üzerine Çelik, Türkiye’nin gerçekleştirdiği özgürlük alanının her geçen gün büyüdüğüne ve 4. yargı paketiyle ifade hürriyetinin önündeki engellerin biraz daha kaldırıldığını söyledi. Şahsen hiç kimsenin söylediği bir sözden dolayı yargıyla muhatap olmasını istemediğini vurgulayan Bakan Çelik, “Hele sanatçıların, kültür adamlarının yargıyla muhatap olmasını, yargı kararlarıyla muhatap olması, doğrusu bu benim temenni etmediğim bir şeydir. Fakat nihayetinde yargı karşısında sanatçı, kültür adamı, sıradan vatandaş, politikacı hepimiz eşit durumdayız. Ortaya çıkan sonuç nihayetinde bir yargı kararıdır. O sebeple söyleyebileceğim fazla bir şey yok.” diye konuştu.

Fazıl Say’a verilen 10 aylık ceza süresi konusunda ise Çelik, “Bu hukukçuların değerlendirmesi gereken bir mesele. Ben hiçbir vatandaşımızın, sanatçıların, kültür adamlarının özellikle; politikacıların, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm vatandaşlarımızın ifade özgürlüğüyle ilgili bir sorun yaşamasını istemem. Yargı kararları ve süreçleriyle muhatap olmasını istemem. Ama neticede ortaya çıkan bir yargı kararıdır ve şu aşamada yapacağım değerlendirme bununla sınırlı.” şeklinde değerlendirmede bulundu.

ELİF ŞAFAK: ZİHNİYET DÖNÜŞÜMÜ YAŞAMALIYIZ

Londra Kitap Fuarı’na katılan yazar Elif Şafak yaptığı açıklamada, “Baktığımızda pozitif birçok şey var ve şu anki yaşanan barış sürecini çok önemsiyorum ve olumlu buluyorum. Lakin bugün öğrendik ki Fazıl Say’a 10 ay hapis cezası verildi. Sonuçta bir tweet’den veya kelimelerinden dolayı hiçbir sanatçı, edebiyatçı veya vatandaşın yargılanmasını benim gönlüm kabul etmiyor.” dedi.

Bazı alanlarda eksikliklerin olduğunu ve bunların da konuşulması gerektiğini vurgulayan Şafak sözlerini şöyle sürdürdü: “Demokrasiye gerçekten inanıyorsak benim gibi hayata bakmayanlara, farklı düşünenlere de eşit gözle bakmalıyız. Anlaşmak zorunda değiliz kimseyle. Önemli olan itelememek, ötelememek, ötekileştirmemek..!”

Daha iyi ve özgürlükçü yeni bir Anayasa ile bu konularda yol kat edilebileceğine dikkat çeken Elif Şafak, “Ama öncelikle kendi zihniyetlerimizde bir dönüşüm yaşamamız gerekiyor. Ancak böylelikle hakiki anlamda çok sesli demokratik bir toplum olabiliriz.” şeklinde konuştu.