Demirtaş: Ahmet Kaya’ya verilen ödül, değerli bir yaklaşım

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ahmet Kaya’ya verilen 2013 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün ‘değerli bir yaklaşım’ olduğunu dile getirdi. Ödülün özür anlamına geldiğini düşündüğünü ifade eden Demirtaş, “Keşke Ahmet Kaya sağken böyle şeyler yapılabilseydi. Belki hüzün ve acılar içerisinde ölümü de engellenmiş olabilirdi.” dedi.

Selahattin Demirtaş, BDP Washington Temsiciliği’nin düzenlediği ‘Yeni Ortadoğu’da Kürtlerin Rolü’ konferansına katılmak ve bazı ABD’li yetkililer ile bir araya gelmek üzere ABD’nin Başkenti Washington’a geldi.

İlk defa Amerika’da kapsamlı bir konferans gerçekleştiğini söyleyen Demirtaş, “Kürt sorunu gibi Ortadoğu’da son derece ciddi bir sorunun Kürt halkının geleceğinin tartışıldığı bir dönemde, Amerika’da yüz yüze, sorunun muhatapları temsilcileri ile birlikte tartışıyor olmak önemliydi.” ifadelerini kullandı.

ABD DIŞİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI NULAND İLE GÖRÜŞME

Temasları çerçevesinde ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Victoria Nuland ile de görüşme imkanı bulduklarını ifade eden Demirtaş, “Özellikle Türkiye’deki çözüm süreci ve Suriye’de yaşanan gelişmeler, Rojawa Kürdistan’ında yaşanan gelişmelere ilişkin partimizin politikalarını bire bir aktarmış olduk. Kendilerinin de, Amerikan hükümetinin de bilinen resmi yaklaşımları ve bu konudaki resmi tutumları bu görüşmede bir kez daha gündeme gelmiş oldu.” şeklinde konuştu.

Görüşmede PYD lideri Salih Müslim’in vize problemi sebebiyle Washington’da gerçekleşen konferansa katılamamasının da gündeme geldiğini belirten Demirtaş, Salih Müslim ve Rojava’daki Kürt siyasi hareketlerinin temsilcilerinin, konsey temsilcilerinin dünyanın her yerinde rahatlıkla diplomasi faaliyeti yürütebilmeleri gerektiğini ifade etti. Demirtaş, “Bir yandan diplomatik çözüm için ciddi bir faaliyet yürütülürken, öbür yandan diplomatik çalışmayı yürütecek siyasi temsilcilerin önünün kapatılması, vize ve benzeri engellerin veya sınır kapılarını kapatılması gibi engellerin çıkarılması doğru bir tutum olmaz.” dedi. Bu konuda daha yapıcı bir tutum içerisinde olunacağı mesajlarını aldıklarını belirtti.

ÇÖZÜM SÜRECİ DÜNYANIN HER YERİNDE YAKINDAN TAKİP EDİLİYOR

Demirtaş, Avrupa Birliği ve ABD dahil dünyanın her yerinde Türkiye’deki çözüm sürecinin yakından takip edildiğini ve destek gördüğünü dile getirdi. ABD’nin de sürece destek verdiğini belirten Demirtaş, “Fakat bu desteğin sadece süreci dışardan desteklemek şeklinde olduğunu belirtmem gerekiyor. ABD ya da başka bir hükümet, başka bir devlet Türkiye’de yürüyen çözüm sürecinin bir parçası veya müdahili değildir.” şeklinde konuştu.

Kürt sorunun gündeme geldiği zamanlarda Türk kamuoyunda ‘Türkiye bölünecek mi?’ tartışmalarının yaşandığını dile getiren Demirtaş, “Türkiye’deki Kürtlerin bölüp parçalamak gibi bir niyeti yok. Tam tersine Kürdistan dört parçaya ayrılmış durumda ve Kürdistan’ı dört parçaya ayıran sınırların giderek anlamsızlaşması gerekir. Esnek sınırlara dönüşmesi gerekir. Avrupa birliğine benzer modellerin tartışılması lazım.” ifadelerini kullandı.

AKP VE KÜRTLERİ TAHRİK ETMEYE ÇALIŞAN KESİMLER VAR

Müzakere sürecinde tarafları tahrik etmek isteyen kesimlerin olduğunu belirten Demirtaş, “’PKK kazançlı çıktı’ diyerek AKP’yi tahrik etmek isteyen kesimler var. Bu müzakere sürecinde, ‘AKP Kürtleri kandırdı’ diyerek Kürtleri tahrik etmek isteyen kesimler var. Bunların her birinin arkasında belli bir güç kesimi var.” dedi.

Selahattin Demirtaş şöyle devam etti: “Müzakere sürecinin kendisi zaten bir mücadeledir. Bundan vazgeçmek bu bitti demek veya biz asla konuşmayız, görüşmeyiz demek silahlara davetiye çıkarmaktır. Bunu söyleyen herkesin bunu iyi düşünmesi lazım. Silahlara davetiye çıkaracak bir poziyonda olmak büyük bir vebal büyük bir sorumluluk demektir.”

KAPSAMLI GÖRÜŞME SÜRECİ İÇİN ÜÇ AYRI MEKANİZMA DEVREYE SOKULMALI

Kapsamlı görüşme sürecine geçilebilmesi için üç ayrı mekanizmanın devreye sokulması gerektiğini dile getiren Demirtaş, bunları; Abdullah Öcalan’ın dış dünya ile temasının kolaylaştırılması, gözlemci bir güç olarak sivil bir insiyatifin ortaya çıkarılması ve hükümetin takvimleştirilmiş, başlıkları oluşturulmuş bir proje ile masaya gelmesi şeklinde sıraladı.

Abdullah Öcalan’ın ailesinin ve BDP heyetinin İmralı’ya gitmesinin kolaylaştırılması, BDP heyeti dışında siyasi heyetlerin adaya gidişine izin verilmesi gerektiğini belirten Demirtaş, İmralı’da uygulanan yönetmeliğin kaldırılması gerektiğini ifade etti.

PYD ESED YANLISI DEĞİL

PYD’nin Esed yanlısı olduğu şeklinde söylentilerin gerçeği yansıtmadığını ifade eden Demirtaş, Esed’e karşı aktif savaşmamanın destek anlamına gelmeyeceğini belirtti.

Suriye sınırına duvar örülmesini yanlış bulan Demirtaş, Türkiye’nin Rojava arasındaki sınır kapılarının hem ticaret hem insani yardıma açılması gerektiğini ifade etti. Demirtaş, “Şimdi orda farklı bir Kürt idaresi var ve bu Kürt yönetimi Türkiye’ye düşman değil ve hiçbir zaman düşman olmayacak. Türklere düşman değil kardeş bir halktır.” dedi.

Demirtaş ve dış ilişkilerden sorumlu Eş Başkan Yardımcısı Nazmi Gür’den oluşan BDP heyeti, bugün Washington Büyükelçiliği’nde Büyükelçi Namık Tan ile bir araya gelecek. Heyet, ardından San Francisco ve Los Angelas’a geçerek burada bulunan dernekleri ziyaret edecek.