100’den fazla kişinin hayatını kaybettiği katliamın ardından Mısır halkı, darbeci yönetimin polise verdiği ‘protestocuları dağıtın’ talimatına da boyun eğmedi. Seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin ordu tarafından görevinden alınmasından sonra Nahda ve Adeviye meydanlarında başlatılan oturma eylemleri devam ediyor.
Mısır’da geçici hükümetin polise, protestocuları dağıtma talimatı vermesi, halkı darbecilere direnmekten vazgeçiremedi. Sayıları giderek artan binlerce gösterici, 3 Temmuz’daki darbeden bu yana oturma eylemi yaptıkları Nahda ve Rabiatül Adeviye meydanlarındaki protestolarına devam ediyor. Dün, milyonluk yürüyüş çağrısı yapan Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) liderleri, devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi göreve iade edilene kadar gösterilerini sürdüreceklerini belirtti. Hareketin siyasî kolu Hürriyet ve Adalet Partisi’nin Başkan Yardımcısı İssam el-Aryan, tehditlerin kendilerini yıldıramayacağını ifade ederek, “Tüm dünyanın gözü önünde bir katliam yapılması bekleniyor. Mısır’daki özgür insanlar ve dünya, kabinenin polise verdiği bu talimata karşı durmalıdır.” dedi. Halkın kutuplaştırılarak şiddet içine çekilmek istendiğini kaydeden parti sözcüsü Dr. Hamza Zavba da, “Eğer demokrasi için canımız gerekiyorsa onu da vermeye hazırız.” diye konuştu. Hareketin önde gelen isimlerinden Muhammed el-Beltaci ise ordunun, asıl görevi olan ülke sınırlarını korumayı unutarak kendi halkını öldürmeye karar verdiğini söyledi.
Önceki gün protestoları ‘milli güvenliğe tehlikeli’ kabul ederek dağıtılması kararı alan geçici hükümet ise dün yine uyarılarda bulundu. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada protestoculardan ‘milli menfaatleri gözeterek çabucak meydanları terk etmeleri’ istenildi. Ayrılacak olan protestocular için de güvenli çıkış garantisi verildi. Bakanlık protestoların kademeli olarak dağıtılacağını bildirirken göstericilere ne zaman müdahale edileceği konusunda bir bilgi vermedi. Meydanlardaki kalabalığı dağıtmak için önce anonslar yapılacağı, kalabalık dağılmaz ise giriş çıkışların kontrol altına alınarak gaz bombalarıyla müdahale yapılacağı konuşuluyor.
Geçtiğimiz cumartesi günü Adeviye Meydanı’ndaki müdahalede 100’den fazla kişi hayatını kaybetmiş, 5 bin civarında insan yaralanmıştı. Gözlemciler, yeni bir müdahalenin bundan daha kanlı olabileceği endişesini taşıyor. Londra merkezli insan hakları örgütü Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) protestocuların kamplarını dağıtma kararını ‘daha fazla kan dökülmesi için bir tertip’ ve ‘yeni suistimaller için mühür’ olarak niteledi. Dün Kahire’ye giderek Mısırlı meslektaşı Nebil Fehm ile görüşen Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, ‘seçici adalet’ görüntüsünden kaçınılmasını istedi. Fehmi ise buna, “Yasaları uyguluyoruz. İntikam almıyoruz.” şeklinde cevap verdi.
Adeviye Meydanı çevresinde taşlar ve kum torbalarından barikatlar kuran darbe karşıtı protestocular, yaklaşmakta olan müdahaleye karşı kendilerini savunmak için hazırlık yapıyor. Ellerinde sopalarla meydanı bekleyen gönüllüler, şehit olmaya hazır olduklarını belirtiyor. Hükümet, protestocularda silah bulunduğunu iddia ediyor. Ancak İhvan sözcüleri, darbe yönetiminin kanlı bir müdahaleyi meşrulaştırmak için bu iddiaları yaydığını söylüyor. Kahire’nin yanı sıra İskenderiye, Suveyş, İsmailiye gibi şehirlerde de gösteriler devam ediyor.
İHVAN’IN İKİ NUMARASINA BASKIN
Müslüman Kardeşler, şiddete asla başvurmayacaklarını vurguluyor. Ancak darbe yönetiminin, hareketin liderlerine yönelik aşağılayıcı tavrı İhvan mensuplarını öfkelendiriyor. En son, polisin önceki gün halkı şiddete teşvik iddiasıyla mahkemeye verilen İhvan’ın iki numarası Hayrat el Şatır’ın evine baskın düzenlendiği bildirildi. Şatır’ın eşi İzzet Tevfik, darbenin ilk günlerinde kocasını gözaltına almaya gelen polislerin zili çaldığını söylerken bu kez ise kapıyı kırıp yatak odasına kadar girdiklerini ve Şatır’ı elbiselerini giyerken kameraya kaydettiklerini ifade etti.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment