CFR’da konuşan Prof. Barkey: Dinleme skandalı hükümete yaradı

CFR’da konuşan Prof. Barkey: Dinleme skandalı hükümete yaradı

Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Henri J. Barkey ve New York’taki ‘Council on Foreign Relations’ (CFR) adlı düşünce kuruluşunun Ortadoğu uzmanı Steven Cook CFR’ın düzenlemiş olduğu ‘Türkiye Günceli’ adlı programda bir araya geldi. Lehigh Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Barkey Türkiye gündemini değerlendirdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun makamında yapılan dinlemenin Hizmet hareketi ile ilgisinin olmadığını söyleyen Barkey, ‘‘Dinlemeyi kimin yaptığını bilemem ama bildiğim bunu Gülen Cemaati’nin yapmadığıdır.’’ dedi. Prof. Barkey, ‘‘Bu çok sofistike bir olay. Bu içeriden yapılan bir dinleme. Odada dört kişi var ve o odaya da mikrofon sokamazsınız. Bunu Cemaatin yaptığına inanmıyorum. İşin aslına bakarsanız bu dinleme skandalı hükümete yaradı. Onlar yaptı demek istemiyorum ama burada bunu yapan birisi varsa bu Cemaat değil.’’ açıklamasında bulundu.

Oturumda çeşitli soruları cevaplayan Barkey, Pulitzer ödüllü ABD’li gazeteci Seymour Hersh’in “London Review of Books” dergisinde yayımlanan makalesinde, Ağustos 2013’te Suriye’nin başkenti Şam’ın Doğu Guta banliyösünde gerçekleştirilen kimyasal saldırının arkasında Türk hükümetinin bulunduğu iddiasını da saçma bulduğunu söyledi. Yazıyı okuduğunu söyleyen ve Seymour Hersh’in gündemde kalabilmek için böyle birşey yazdığını ileri süren Barkey, ‘‘Yazdıkları kesinlikle kurgusal. Bütün amacı orada Washington hükümetini kötü göstermek. Güya yazıya göre Washington hükümeti ne yaptığından habersiz görünüyor.’’ dedi.

Erdoğan için ABD Başkanı Barack Obama’nın eski ulusal başgüvenlik danışmanının ‘‘O lanet parmağını havaya kaldırdı hem de Beyaz Saray’da Obama’ya karşı’’ cümlesini Hersh’e kimin söylediğini tahmin edebildiğini belirten Barkey, ‘‘Bunu fısıldayan kişi uyduruyor. O akşam toplantıda olan hiç kimse orada yapılan konuşmayı kimse ile paylaşmaz.’’ şeklinde konuştu.

Türkiye’nin El Nusra’ya yardım ettiğini ve Suriye’de mücadele eden bir çok radikalin bu ülkeye geçişinde de Ankara’nın yardımı olduğunu belirten Barkey, Le Monde muhabirinin iki radikal muhalif ile yaptığı görüşmede İHH’nın sınırı geçmelerine nasıl yardımcı olduğunu gözler önüne serdiğine işaret etti. Sarin gazını Türkiye’nin muhaliflere verdiği bilgisinin de doğru olamayacağının altını çizen Barkey, ‘‘Bu son derece ciddi bir iş. Böyle birşeye izin verseniz binlerce insanın ölmesine yol açarsınız. Bir de bunun ortaya çıktığını düşünün, korkunç bir skandal olur.’’ dedi.

AKP KAZANDI AMA 2 MİLYON OY KAYBETTİ

‘‘Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu makama geldikten sonra en kötü dönemini geçirmesine rağmen Gezi Parkı gösterileri, 17 Aralık yolsuzluk soruşturması ve Türkiye ekonomsindeki karışıklığa rağmen yerel seçimlerde yüzde 43’ün üzerinde oy almasını neye bağlıyorsunuz?’’ sorusuna Prof. Barkey, “AKP’nin seçimdeki başarısının başlıca nedeni muhalefet partilerinin Türk halkına alternatif projelerle gelememesidir.” şeklinde cevap verdi. Son yirmi yıldır neredeyse CHP’nin aldığı oy oranının yüzde 25-26’ları aşamadığını belirten Barkey, ‘‘Fakat AKP de bir önceki genel seçimlere nispeten bu yerel seçimde 2 milyon seçmen kaybetti. Bu çok ciddi bir rakam.’’ dedi.

Barkey ayrıca bir önceki seçime nispetten kaybedilen 2 milyon oyun Cumhurbaşkanlığı seçiminde de belirleyici olabileceğine vurguda bulundu.

Foreign Affairs dergisinin editörlerinden Jonathan Tepperman’ın moderatörlüğünü yaptığı oturumda Steven Cook, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmak isteyebileceğini ancak daha çok 3. dönem şartını kaldırarak başbakanlığa devam edeceğini düşündüğünü söyledi. Erdoğan’ın partisine ve tabanına çok hakim olduğunu belirten Cook, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Başbakan’a karşı duramaycağını savundu. Cook, ‘‘Gül, Erdoğan’ın hata üstüne hatalar yaptığını gördüğü halde birşey yapmadı, yapamadı. Çünkü Gül’ün de başka gidecek bir yeri yoktu.’’ diye konuştu.

MISIR’DA HAYAL KIRIKLIĞI

Mısır ile Türkiye ilişkilerinde Ankara’nın anladığı ile Kahire’nin anladıklarının farklı olduğunu belirten Cook, devrik Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi döneminde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Mısır ile startejik ortaklık için 3 defa girişimde bulunduğunu ve üçünden de elinin boş döndüğünü söyledi. 3 Temmuz darbesinden sonra AKP’nin İslami kökenli partiler ile dayanışma içinde olmasından dolayı çok sert tepkiler aldığını belirten Cook, bunun Ankara’nın Kahire ile olan ilişkilerine çok zarar verdiği gibi bu tutumun Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan ile de dostluklarına ters etki yaptığını vurguladı.

Cook ve Barket, Ankara’nın Kıbrıs ile İsrail konusunda son zamanlarda yaşanan olumlu gelişmeleri de Batı ile bozulan ilişkileri tamirde kullanmaya çalıştığını ileri sürdü. Barkey, önümüzdeki yılın 1915 olaylarının 100. yıldönümü olduğunu hatırlatarak Erdoğan hükümetinin İsrail ile ilişkileri geliştirme yolunda attığı adımları ABD’deki Yahudi lobilerini etkilemeye yönelik bir girişim olarak yorumladı.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.