BU İDDİALARIN ÜSTÜ ÖRTÜLEMEZ

BU İDDİALARIN ÜSTÜ ÖRTÜLEMEZ

Türkiye’yi sarsan büyük operasyonda ortaya çıkan belgeler yolsuzluk ve rüşvetin boyutlarını gözler önüne serdi.

2012’de başlayan soruşturma sürecinde, 32 kişi teknik takibe takıldı, operasyonda Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu S. K. Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu B. Güler, Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu A. O. Bayraktar ve Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan dâhil birçok kişi gözaltına alındı. İddiaya göre, İranlı işadamı Reza Zerrab bakan ve bürokratlara 139 milyon lira rüşvet verdi. 3 bakan oğlu, polis takibinden kurtulmak için ‘kırmızı hat’ kullandı. Usulsüzlükleri ortaya çıkaran emniyet ve gümrük çalışanları görevden uzaklaştırıldı. Çevre Bakanlığı’nın yetkileri kullanılarak sit alanı ilan edilen araziler rüşvetle imara açıldı.

İŞTE TÜRKİYE’Yİ SARSAN İDDİALAR

Karapara trafiğinde 11 hayalî şirket kuran Reza Zerrab, 3 yılda 87 milyar Euro para akladı.

Rüşvet alan 3 bakanın oğlu,polis takibinden kurtulmak için devlete ait ‘kırmızı hat’ları kullandı.

Usulsüzlükleri ortaya çıkaran emniyet ve gümrük çalışanları görevden uzaklaştırıldı.

Çevre Bakanlığı’nın yetkileri kullanılarak sit alanı ilan edilen araziler rüşvetle imara açıldı.

Türkiye’yi sarsan operasyonla ilgili iddialar, yolsuzluk ve rüşvetin boyutunu gözler önüne serdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012 yılında başlattığı adli süreçte birbiriyle bağlantılı 3 soruşturma aynı dosyada birleşti. Soruşturmada 3 ayrı grubun hiyerarşik yapı içinde birlikte hareket ederek milyonlarca liralık maddi menfaat sağladıkları belirlendi. Soruşturmada İranlı işadamı Reza Zerrab, işadamı Ali Ağaoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın oğlu A.O. Bayraktar, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu S.K. Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu B. Güler, Erdoğan Bayraktar’ın danışmanı Sadık Soylu, Taşyapı’nın sahibi Emrullah Turanlı, Yorum İnşaat’ın sahibi Osman Ağca, Halk Bankası Genel Müdürü S.A. ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in de aralarında bulunduğu 50’yi aşkın kişi gözaltına alındı. Operasyonlarda toplam 17,5 milyon TL’lik rüşvet parası ele geçirildi. Karapara trafiği soruşturması kapsamında en az 87 milyar Euro, rüşvet çarkı içinde aklandı.

İlk soruşturma, Mali Suçları Araştırma Kurumu’nun (MASAK) Karapara Raporu’nda adı geçen İran asıllı Reza Zerrab hakkında 2008’de başlatıldı. Buna göre Zerrab, siyasi bağlantılarını güçlendirip İran’a kaynağı belirsiz yüksek miktarda para transfer ederek karşılığında altın getirdi. Zerrab’ın, karapara trafiğinde 11 hayali şirket kurduğu ve 2009-2012 yılları arasında 87 milyar Euro para akladığı ortaya çıktı. Ayrıca Zerrab tarafından Türkiye’den İran’a yapılan usulsüz havalelerin de 10 milyar doları bulduğu öne sürüldü.  2012’de başlayan adli süreçte Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu S.K. Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in oğlu B. Güler, Halk Bankası Genel Müdürü S.A. dahil 32 kişi teknik takibe takıldı. Zerrab’ın usulsüz havaleler karşılığında binde 3-4 oranında Zafer Çağlayan’a rüşvet verdiği ileri sürüldü.

BAKANLARA 128 MİLYON TL DAĞITILDI

İddialara göre işadamı Reza Zerrab, 2 ayrı yöntemle paraların İran’a transfer edilmesini sağladı. İlk yöntemde kuryeler kullanıldı. Bavullarla yürütülen para transferi, 2011’de Rusya’ya sokulmak istenen 150 milyon doların yakalanmasıyla bitirildi. Zerrab bunun üzerine ikinci yöntem olan banka transferini devreye soktu. Bazı siyasetçilerin araya girmesiyle Halk Bankası’ndan usulsüz para transferleri yaptı. Zerrab 2 yıldır devam eden transferler karşılığında Zafer Çağlayan’a 105 milyon TL, Genel Müdür S.A’ya ise 16 milyon TL ödedi. ABD’nin kara listesine girmek istemeyen İranlı işadamı, bu yüzden Amerika’da şubesi olmayan Halk Bankası’nı tercih etti. Ayrıca bir Muammer Güler’in de rüşvet aldığı, Zerrab’ın isteklerini bakanın oğlunun takip ettiği, sonuçlarını Zerrab’a bildirdiği iddialar arasında. Hatta bakanın oğlu, rüşvet ilişkisini maskelemek amacıyla Zerrab ile danışmanlık sözleşmesi bile imzaladı. Danışmanlık için 720 bin dolara anlaşılmasına karşılık bakana teslim edilen rüşvet 20 milyon 500 bin TL’yi buldu. Bakanlardan bir diğer isim Egemen Bağış’ın da Reza Zerrab’ın bürokratik işlemlerini takip ettiği, karşılığında 3 milyon lira aldığı ileri sürüldü.

Halk Bankası’ndan yapılan ve Çin, Türkiye, Dubai üçgenindeki para trafiğiyle Türkiye milyonlarca dolar vergi ve nakit kaybetti. Karşılığında ise milyonlarca dolar rüşvet dağıtıldı ve İran’a yapılan havalelerde Halk Bankası’nın alacağı komisyon düşürülerek banka ve devlet zarara uğratıldı. Bu usulsüzlükleri ortaya çıkaran emniyet ve gümrük başta olmak üzere kamu görevlileri başka yerlere tayin edildi.

Dosyadaki en önemli bilgi ise 1 Ocak 2013’te Atatürk Havalimanı’na iniş yapan ULS Havayolları’na ait uçakta 1,5 ton altın bulunması olayı oldu. İran’da bulunan Sorinet Holding’e gönderileceği ifade edilen kargonun Türkiye’ye girişi için gerekli hiçbir evrak ibraz edilmemişti. 1,5 ton altını Türkiye’ye sokmaya çalışan şahıslardan şüphelenen yetkililer, uçağı mühürledi ancak alternatif plan devreye sokuldu. Siyasi bağlantılar kullanılarak yazılan dilekçe ile sahte özet beyanı sunuldu. Uçaktaki altın, ‘doğal taş’a dönüştürüldü ve teslim adresi olarak Dubai gösterildi. Türkiye’ye iniş sebebi de yakıt ikmali olarak değiştirildi. 18 Ocak’ta Dubai’ye hareket eden uçakla ilgili Zerrab’ın Egemen Bağış’a 1,5 milyon dolar verdiği iddia edildi.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.