Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Çalışmalarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Valeri Amos, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK)’nın Suriye’ye insani yardımın yapılabilmesi için aldığı kararın üzerinden 3 ay geçmesine rağmen yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılamadığını söyledi.
BM Genel Sekreter Yardımcısı Kyung-Wha Kang’ın Konsey’e geçen hafta sunduğu izleme raporunda Suriye’de şiddettin giderek arttığına işaret ettiğini hatırlatan Amos, ‘‘Genel Sekreter’in son raporundan bu yana hükümetin ve muhaliflerin sivillere karşı kullanılan zehirli gazlar, halkın toplu cezalandırılması, havan saldırıları ile varil bombalarının gelişigüzel kullanımında belirgin bir artış gördük.’’ dedi.
Bu saldırıların uluslararası insan haklarına aykırı olduğuna işaret eden Amos, ‘‘6.5 milyon anne, baba, dede, kardeş, kız-erkek çocuklar yerlerinden edildi. Bu rakam dünya genelinde evinden ayrılmak zorunda bırakılanların yüzde 20’sine denk. 241 bin insan kuşatma altında ve muhaliflerin şehre su sağlayan vanaları kapatması nedeniyle Halep’te bir haftadan fazla süre ile 2.5 milyon insan su sıkıntısı yaşadı.’’ dedi.
BM’nin Suriye’de insani yardımları ulaştırabilmek için çabasının devam ettiğini belirten Amos, iki gün önce yine Suriye içinde gönüllü BM çalışanı iki kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Kuşatma altındaki insanların yalnızca yüzde 7’sine ulaşabildiklerini belirten Amos, Suriye’de insani yardımların arttırılabilmesi için ek adımların atılmasının şart olduğunu ifade etti. Amos, Suriye’de çatışan taraflardan insani yardımların ulaştırılabilmesi için kendilerine yardımcı olmarını isteyerek amaçlarının ne askeri ne de siyasi olduğunu kaydetti.
Yardımların ulaştırılmasında Irak sınırında sorun yaşadıklarını belirten Amos, insani yardımların Suriye’ye ulaştırılmasında en önemli iki noktanın da Türkiye-Suriye sınırında olduğunu ifade etti. Amos, ‘‘Ancak Suriye hükümeti Türk sınırından yardımların içeri girmesi konusunda çok çok büyük sıkıntılar çıkarıyor.’’ dedi.
Türkiye’nin Suriye sınırından insani yardımların ulaştırılabilmesi için kendilerine iki defa onay vermiş olmasına karşın Şam hükümetinin buna yanaşmadığını belirten Amos, Ankara’nın, ihtiyaç duyulması halinde sınır üzerinde başka noktaları da insani yardım için kullandırabileceğini kendilerine ilettiğini aktardı.
BMGK 7. MADDESİNİN NASIL KULLANILACAĞI ÖNEMLİ
BM Genel Merkezi’nde basına bilgi veren Amosa, BMGK kararının uygulanmaması durumunda Konsey’in 7 hükmü olan ve askeri güç kullanımına izin veren maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı soruldu. Amos, askeri müdahalelerin nasıl uygulanacağının asıl mesele olduğunu belirterek, bunun uçuşa yasak bölge ilan etme ya da doğrudan askeri müdahale şeklinde olabildiğini ve son olarak Libya ile Bosna’da bunun örneğinin yaşandığını söyledi. Askeri operasyonu destekleyip desteklemediği sorusuna net yanıt veremeyen Amos, insani yardımların ulaştırılmasında taraflar arasında uzlaşının gerektiğine işaret etti. ‘‘Sadece Türkiye ile Suriye sınırı arasında iki kritik geçiş kapısında mutabakat sağlanabilse biz 1 ila 2 milyon arasında yardıma muhtaç insana ulaşabiliriz.’’ diyen Valeri Amos, ‘‘Suriye içinde okul ve hastanelerin giderek askerileştiğini görüyoruz. Sorun oldukça büyük, o nedenle sorunuza tek bir yanıt verebilemem mümkün değil’’ dedi.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment