BM Güvenlik Konseyi’nden IŞİD kararı

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde kabul edilen karar tasarısı ile IŞİD’in  finansal kaynaklarının kurutulmasını karara bağlandı.

BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen tasarıda yalnızca IŞİD’in mali kaynaklarının kurutulması değil bu terör örgütü ile herhangi bir ilişkide olan kişi veya tüzel kişilere de ağır yaptırımların uygulanmasını içeriyor. Ayrıca Konsey’in aldığı kararın bağlayıcı niteliği olduğu için tüm dünya ülkelerinin buna uyma zorunluluğu bulunuyor.

Konsey’in Perşembe günü aldığı kararın aynısı  1999 yılında El-Kaide için alınmıştı. Karar, IŞİD’in petrol ve tarihi eser kaçakçılığını engellemek, fon akışını kesmekte için herkesi kararlılıkla mücadeleye çağırıyor.

ABD ile Rusya’nın ortak hazırladığı tasarıya Konsey’in diğer üye ülkeleri de destek verdi.

New York’taki BM Genel Merkezi’nde yapılan toplantıya Türkiye de katıldı. Konsey’deki toplantı “Uluslararası Barış ve Güvenliği Tehdit Eden Terörist Eylemler” başlığı ile yapıldı.

BM’NİN TARİHİNDE BİR İLK: GÜVENLİK KONSEYİ’NDE MALİYE BAKANLARI

BM Güvenlik Konseyi 70 yıllık tarihinde bir ilk yaşandı. Konsey ilk defa üye ülkelerin maliye bakanlığına ev sahipliği yaptı. DEAŞ’a karşı mali yaptırım içeren tasarı için toplanan Kosey’in açılış oturumu da ABD Hazine Bakanı Jacob J. Lew tarafından yapıldı.

IŞİD İLE İŞBİRLİĞİ YAPANLARA AĞIR YAPTIRIMLAR VAR

Konsey’in 15 üyesinin desteği ile alınan kararda, IŞİD ile herhangi bir ticari ilişkide bulunanlara ağır yaptırımlar getiriliyor. Herhangi bir birey, grup veya teşebbüs IŞİD ile ticari ilişki içinde olması veya desteklemesi durumunda mal varlıkları dondurulacak, seyahat yasağı getirilerek BM yaptırımlarına maruz kalacak.

Tüm ülkeleri kapsayan Konsey kararında, aşırılık yanlısı grup ve kişiler hakkında bilgilerin paylaşımını da zorunlu kılıyor. Karar, IŞİD’in finansmanını frenlemek için atılan adımların 120 gün içinde BM’ye  rapor edilmesini ve BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un tavsiyesi ile de 45 gün içinde Konsey’in “stratejik düzeyli rapor” halinde konuyu neticelendirmesini içeriyor.

Karar ayrıca IŞİD’in petrol satışlarının durdurulması, uluslararası banka transferlerinin engellenmesi gibi terör örgütünün bundan sonra her türlü ekonomik aktivitesinin BM bünyesinde kurulan “IŞİD ve el-Kaide Yaptırımlar Komitesi” tarafından izlenmesini de içeriyor.

BM GENEL SEKRETERİ BAN, IŞİD İLE MÜCADELEDE  5 MADDE SIRALADI

Toplantının açılışını Konseyin Aralık ayı başkanı olan ABD adına Hazine Bakanı Lew yaptı. Ardından ilk konuşmayı BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun yaptı. Ban, toplantının tarihi öneme sahip olduğunu belirterek, IŞİD’in petrol ticareti, gasp, kuryecilik, adam kaçırma ve fidye, insan ile silah kaçakçılığından büyük gelir elde ettiğini söyledi. Ban, insanlığın ortak mirası olan tarihi eserlerin yağmalanması ve satışından da terör örgütünün gelir elde ettiğini dile getirdi.

IŞİD’in internet üzerinden yalnızca taraftar toplamakla kalmadığını ve aynı yöntemle bağış toplandığını da belirten Ban, teröristlerin finansal ve mali yapısı zayıf rejimlerden beslendiğine dikkat çekti.

Ban, terör örgütlerinin mali kaynaklarının kurutulması için beş konu üzerinde durulmasını tavsiye etti. Ban bu beş maddeyi, uluslararası dayanışma ve bilgi paylaşımı, terörün finansmanıyla mücadelede BM programlarının genişletilmesi, özel sektör ile daha fazla işbirliği, hazırlanacak raporun 45 gün içinde Güvenlik Konseyi tarafından tartışılıp geri dönüşümün yapılması (BM’e bağlı Mali Eylem Görev Grubu rapor hazırlayacak) ile teröristlerle mücadelede göçmenlere, mültecilere ve bölgedeki topluma zarar vermemek için özel önlem alınması şeklinde sıraladı.

Toplantıda, ABD Hazine Bakanı Jacob J. Lew, ilk defa Güvenlik Konseyi’nde üye ülkelerin maliye bakanlarının bir araya geldiğine dikkat çekti. Lew, tüm üye ülkelerinin desteği ile kabul edilen tasarının önemli olduğunu ve bundan sonra buna destek veren ülkelerin uygulamada da alınan kararlara uyması gerektiğinin önemli olduğunu ifade etti.

Diplomatlar, IŞİD’e karşı mali ambargonun hayata geçirilmesi durumunda bunun Suriye’de ateşkesin sağlanabilmesi yolunda atılacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.