Bakan Davutoğlu New York’ta Twitter yasağını savundu

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi aday adaylığı çalışmalarına katılmak üzere New York’a geldi. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Davutoğlu kendisine yöneltilen Twitter yasağının Anayasa Mahkemesi kararına karşın hala uygulanmakta olduğu, ABD’de Wikileaks ile NSA skandalına rağmen YouTube’u kimsenin kapatmadığı sorusuna, ‘‘NSA ile ilgili neler geldi bir bakın ondan sonra konuşun’’ diye çıkıştı.

Twitter ve YouTube yasaklanmasını ‘‘kesinlikle iletişim özgürlüğünü kısıtlanmaya yönelik bir politika değil’’ diye savunan Bakan, ‘‘Bahse konu olan dosyaların (mahkemelere açılan davalar için) büyük bir kısmı siyasi değildir.’’ dedi.

Twitter ortamında kendi kişilik ve hak özgürlüklerinin ihlal edildiğini iddia eden şahısların mahkemeye dava açtığını belirten Bakan Davutoğlu, yasağa yönelik mahkemenin aldığı kararlara herkesin saygı göstermesini zira bunun insan onurunu korumaya yönelik olduğunu ifade etti. Twitter’ın uluslararası bir şirket olduğuna dikkat çeken Bakan, tüm diğer uluslararası şirketler gibi Twitter’ın da faaliyet gösterdiği ülkelerdeki mahkemelerin kararlarına saygı duymak zorunda olduğunu vurguladı.

MAHKEME KARARLARINA HERKES UYMALI

Davutoğlu’nun mahkeme kararlarına herkesin uyması gerektiği sözleri üzerine bir gazeteci, ‘‘Ama efendim Anayasa Mahkemesi Twitter yasağını kaldırın diyor Türk hükümetine’’ sorusunu yöneltti. Bunu üzerine Twitter yasağı konusunda duruşlarının ‘‘çok ilkesel’’ olduğunu belirten Davutoğlu şöyle konuştu; ‘‘Biz Twitter’a sürekli müracaatlarla bu vatandaşlarımızın haklarını ihlal eden hesapların kapatılmasını talep ettik. Twitter bunları kapatmamakta direndi. Ve bununla ilgili bir geçici tedbir uygulandı. Bu geçici tedbir iletişim özgürlüğünü sınırlamaya yönelik değil. Vatandaşlarımızın onurunu korumaya, haklarını korumaya dönük bir tedbirdi.’’ 

‘ANAYASA MAHKEMEMESİNİN ALDIĞI KARARIN DEĞERLENDİRİLMESİ YAPILIR’

Twitter’ın bu tür şikayetlere karşın başka ülkelerde yaptığı uygulamaların olduğunu ileri süren Davutoğlu, ‘‘Biz aynı uygulamayı kendi ülkemiz içinde istiyoruz, bekliyoruz.’’ dedi.

Türkiye’nin kendi iç hukukunda bir işleyişin olduğunu belirten Bakan şöyle devam etti; ‘‘Anayasa Mahkememizin aldığı karar böyle bir hukuki karardır. Bunun değerlendirilmesi yapılır. Kendi iç hukuk sistemimizde durum farklı. Kendi iç hukuk sistemimizde bunu tartışırız, belli karara varırız. Mutlaka değerlendirmeler yapılacaktır bu hususta. Ama dışarıdaki bir uluslararası şirket bizim iç hukuk kurallarımıza saygı duymak zorundadır.’’

Davutoğlu, ulusal güvenliği tehdit eden bir dinlemenin kamuoyu ile paylaşılması durumunda da her ülkenin kendi tedbirini aldığını savundu.

SURİYE İLE SAVAŞ

Davutoğlu, Başbakan’ın seçim gecesi yaptığı balkon konuşmasında ‘‘Suriye ile savaştayız’’ sözünün ne anlama geldiği sorusuna, bu ülkede devam eden savaşın ‘insanlık tarihinin gördüğü en geniş kapsamlı, en acımasız yöntemleri uygulayarak, savaş suçu da içinde dahil olmak üzere büyük bir insanlık suçu işlenmiş durumdadır.’’ dedi.

Esad rejiminin savaş hukukunu çiğnediğini savunan Bakan Davutoğlu şöyle konuştu; ‘‘Yüzbinlerce insan öldü, milyonlarca insan mülteci durumuna düştü ve Türkiye sınırı birçok kez ihlal edildi. Sayın Başbakanımızın da kastettiği bu gayri insani tutum çerçevesi içinde ortaya çıkan tablo ve Türkiye sınırlarının ihlali noktasında özellikle son olarak iki hafta veya üç hafta önce Türk Silahlı Kuvvetleri’nin angajman kuralları içerisinde Suriye uçağını düşürmesi sözkonusu. Dolayısıyla bu bizim için tabi ki çok ciddiyetle takip edilmesi gerekli bir husus. Sayın Başbakanımızın da kastettiği budur.’’

Suriye’de bulunan Süleyman Şah türbesinin Türkiye’nin toprağı olduğu gerçeğinin altını çizen Bakan Davutoğlu, buraya hangi gerekçe ya da kim tarafından olursa olsun yapılan saldırının Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarına yapılan saldırı olacağı konusunda uyardı. Davutoğlu, Süleyman Şah’a yapılacak herhangi bir için “Hak ettiği cevabı bulur” açıklamasında bulundu.
Süleyman Şah’ın korunması için her türlü tedbirin alındığını aktaran Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatandaşının ve toprağının hukukunu korumakta kararlı olduğunıu söyledi.

İSRAİL İLE YAKINLAŞMA

Mavi Marmara ile ilgili olarak Türkiye’nin Tel Aviv yönetimine karşı öne sürdüğü üç prensipten ilkinin geçen yıl gerçekleştiğini iddia eden Bakan Davutoğlu, bunun da özür olduğunu kaydetti. Son aylarda bu ülke ile tazminat konusunda da yakınlaşmaların olduğunu aktaran Bakan, Filistine karşı uygulanan ambargonun kaldırılmasında da, Türkiye’nin buraya insani yardım götürmesi konusunda da bazı görüşmelerin olduğunu ifade etti. ‘‘Önümüzdeki dönemde bu konularda bazı olumlu gelişmeler bekliyoruz’’ diyen Bakan, ‘‘Bunun ne zaman olacağını ise zaman gösterecek’’ dedi.

BM’deki Medeniyetler İttifakı Dostlar Grubu toplantısında da bir konuşma yapan Bakan Davutoğlu, sürdürülebilir bir barışın olmazsa olmaz şartının karşılıklı saygıdan geçtiğini söyledi. Barışın uzun soluklu olabilmesinin de toplumun huzur ve istikrar içinde olması ile elde edilebileceğini vurgulayan Bakan,  ‘‘Öte yandan, ekonomik büyüme ve sürdürülebilir kalkınma ile barış içinde bir arada yaşama için gerekli olan istihdam, zenginlik ve gerçek bir refah getirir’’ dedi.

Cuma gününe kadar New York ve BM’de temaslarına devam edecek olan Bakan, bu bağlamda Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi üyeliği için dünya devletlerinden destek arayışlarını sürdürecek.