[ANALİZ] ABD’den savaş öncesi bildik taktikler
Suriye’de Esed rejiminin geçen haftaki kimyasal katliamını cezalandırmak amacıyla ABD’nin askerî güç kullanma kararı aldığı yönündeki işaretler artarak devam ediyor. Obama yönetiminin son günlerdeki hamleleri, mesbuk Amerikan hükümetlerinin savaş öncesi iç ve dış kamuoyunu hazırlama çalışmalarını andırıyor. Bu cümleden olarak Dışişleri Bakanı John Kerry, pazartesi günü basının önüne çıkarak Suriye’ye yönelik sert mesajlar ihtiva eden bir açıklamayı okudu. Esed rejiminin kimyasal silah kullandığına şüpheleri olmadığını bildirdi. Katliamın yol açtığı insani trajediye ilişkin hikâye unsurları katarak iç ve dış kamuoyunun vicdanlarına da hitap etti. 2003 Irak Savaşı öncesinde Saddam Hüseyin’in kitle imha silahları bulunduğu tezini işlemek üzere dönemin Dışişleri Bakanı Colin Powell da benzer sunumlar yapmıştı. ABD’li yetkililer, özellikle askerî müdahaleye uluslararası hukuki meşruiyet kanalının şimdi olduğu gibi BM Güvenlik Konseyi’nde tıkandığı durumlarda kendi delillerini ortaya koyarak ikna yoluna gidiyor. Bu bağlamda Amerikan istihbarat kurumlarının Suriye’deki kimyasal silah bulgularına ilişkinin raporlarını yakında kamuoyuyla paylaşması bekleniyor. Benzeri paylaşımlar, Irak Savaşı öncesinde de görülmüştü. Resmi ağızlar, başkanın müdahaleye nihai bir karar vermediğini, hâlâ seçenekleri değerlendirdiğini söylüyor. Bu söylem de, savaş öncesi ABD pratikleriyle örtüşüyor. Genelde başkan rengini en son belli eden kişi oluyor. Ama bu, kararını önceden vermediği anlamına gelmiyor. ABD hükümeti Suriye’de askerî güç kullanma kararını büyük ihtimalle Obama’nın başkanlığında Beyaz Saray’da cumartesi günü yapılan Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısında aldı. Söz konusu toplantıya yönetimin uluslararası hukuk uzmanları da katılmıştı. Toplantı günü ve ardından Obama yönetiminin İngiltere, Fransa, Türkiye gibi müttefikleriyle en üst düzeylerde yoğun bir görüşme trafiği başlatması, mutfakta bir müdahale pişirildiğinin delillerinden. Beyaz Saray ulusal güvenliği ve çıkarlarının gerektirdiği önemli kararları kamuoyuyla paylaşmadan çok önce Kongre’nin yetkili birimlerine bildiriyor ve buralarla istişare ediyor. Özellikle istihbarat, askerî ve dış ilişkiler alanlarına bakan komisyonlar bu sırlara en erken vâkıf olanlar arasında. İktidar partisinden kilit Kongre üyelerine de yer yer kıyak çekiliyor. Amerikalı milletvekilleri ve senatörlerden Suriye’ye kısıtlı bir askerî operasyon ihtimaline fazla itiraz yükselmemesi, devlet içinde fikir birliği sağlandığının ve Kongre’nin de buna yeşil ışık yaktığının delili. Senato Dış İlişkiler Komitesi’nin kıdemli Cumhuriyetçi üyesi Bob Corker, çeşitli televizyon programlarında yönetimle temasta olduğunu ve Şam’a “pek yakında” karşılık verileceğini söyledi. Seçme operasyonel detayların ve bazı hükümet içi eylemlerin basına sızdırılması da, sıkça başvurulan kamuoyunu hazırlama taktiklerinden. Muteber Amerikan medya organlarında hükümet kaynaklarına dayanılarak geçen hafta Beyaz Saray’da askerî seçenekler listesi dolaştığı (New York Times), savaşın iki günden fazla sürmeyeceği (Washington Post) ve sadece uzaktan füzeler fırlatılacağı türü yayınlar yapılıyor. Hedef, ülke basınının muhtemel bir harekâtı planlanandan daha büyük çaplı zannedip ABD’nin Ortadoğu’da yeni bir askerî maceraya girişmesini istemeyen Amerikan halkını olumsuz etkilememesini sağlamak.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment