Başkanı soruşturan savcının şüpheli ölümü Arjantin’i sokağa döktü

Arjantin’de 1994’te 85 kişinin ölümüyle sonuçlanan Yahudi merkezine yönelik bombalı saldırıyla ilgili soruşturma yürüten Savcı Alberto Nisman’ın şüpheli ölümü halkı sokağa döktü.

Başta başkent Buenos Aires olmak birçok şehirde meydanlara inen on binlerce kişi, meclise ifade vermesine saatler kala evinde ölü olarak bulunan Nisman’ın ölümüyle ilgili soruların açık bir şekilde cevaplanmasını talep etti. Buenos Aires’teki devlet başkanlığı sarayı önünde toplanan 2 bini aşkın kişi, savcının saldırıyla ilgili İran ilişkisini örtbas etmekle suçladığı Arjantin lideri Cristina Fernandez de Kirchner aleyhinde “katil” sloganları attı, polisle çatıştı. 10 yıl önce Buenos Aires’teki AMIA Yahudi toplum merkezine yönelik saldırıyı soruşturan savcı Alberto Nisman, Kirchner ile birlikte bazı üst düzey yetkilileri İran’ı temize çıkarmaya çalışmakla suçlamıştı. Pazar günü geç saatlerde evinin banyosunda ölü olarak bulunan savcı, pazartesi günü parlamento komisyonuna soruşturması hakkında bilgi verecekti. 10 yılı aşkın bir süredir bu dosya üzerinde çalışan Nisman, geçtiğimiz çarşamba günü açıkladığı raporunda Kirchner’in konuyla ilgili İran ve bombalama olayının şüphelilerinden en az biriyle gizli görüşmeler yaptığını iddia etmişti.  Kirchner’in İran’la ticaret anlaşmasına imza atabilmek için saldırıyla ilgili suçlanan şüphelileri koruduğunu, petrol anlaşması karşılığında İran’ı aklamaya çalıştığını iddia etmişti.

“BU SORUŞTURMA SONUM OLABİLİR” DEMİŞ

Nisman’ın şüpheli ölümüyle ilgili ön otopsi raporu ise dün açıklandı. Savcı Viviana Fein, rapora göre başının sağ tarafında tek kurşun yarası bulunan Nisman’ın ölümünde üçüncü kişi müdahalesi bulunmadığını duyurdu. Banyoda bulunan 22 kalibrelik tabancanın da savcının bir iş arkadaşına ait olduğunu kaydetti. Savcı Fein, ilk bulgulara rağmen Nisman’ın şantaj ya da zorlamayla “intihara sürüklenmiş olabileceği” ihtimalinin de göz ardı edilemeyeceğini söyledi.

Önde gelen bazı Arjantinli politikacılar da Nisman’ın ölümünü sıradan bir intihar olarak görmediklerini vurguladı. Kongre üyesi Cornelia Schmidt-Liermann, son 24 saatte savcıyla konuşan herkesin ifadesinden emin olduğunu, intihar edeceğine dair hiçbir işaret olmadığını belirtti. Schmidt-Liermann, savcının İran ajanlarından ölüm tehditleri aldığını, Arjantin hükümetinin de baskı altında olduğunu söyledi.

KIRCHNER’DEN HODRİ MEYDAN

Nisman’ın ölümüne rağmen meclis komisyonu toplanırken, savcının ölümünün aydınlatılması için bağımsız bir soruşturma talep edildi. Arjantin’de yayınlanan The Clarin gazetesi de ölümünden birkaç gün önce mülakat yaptıkları Nisman’ın, “Bu soruşturma sebebiyle ölebilirim.”  dediğini yazdı. Devlet Başkanı Kirchner ise konuyla ilgili açıklamasında saklayacak hiçbir şey olmadığını ifade ederek, Nisman tarafından talep edilen tüm istihbarî bilgilerin açıklanmasını talep etti.

Arjantin tarihinin en kanlı saldırısı olarak tarihe geçen Yahudi merkezi bombalamasıyla ilgili olarak 2006’da Arjantinli bir hakim, dönemin İran cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanının da aralarında yer aldığı bazı üst düzey yetkililer için yakalama kararına olumlu cevap vermiş, bunun ardından bu kişilerin ismi Interpol arananlar listesine konulmuştu. Arjantin, İsrail dışında Yahudi nüfusunun en fazla olduğu ülkelerden biri. Ülkede 200 bin civarında Yahudi yaşıyor.