Trafolu trafosuz kediler

Hepimizin hayatında kedilerle alakalı en az bir anısı olmuştur. Mübarek bir el okşadığı için sırtı hiçbir zaman yere gelmeyen kediler mart ayında yapılan yerel seçimlerden sonra özellikle de sosyal medyada oldukça popüler olup, son zamanların en çok konuşulan konularından biri haline geldiler.

Gözleri vücutlarına oranla son derece büyük olan bu sevimli tüy yumağı minnoşların hakkında yapılan spekülasyonlara hep beraber bir göz atalım.

Seçim zamanında değişik illerde eş zamanlı trafoya girip elektrik kesintisine sebep oldular. Bu olay  öncesinde  herhangi bir sabıkaları varmıydı, daha da önemlisi kanallarda her daim boy gösteren evlilik programlarının baş konusu elektrik (alma ya da alamama) meselesini yanlış anlayıp özel ilişkilerde bu kadar önemli olan elektriğin ne olduğunu görmek için mi trafoya girdiler sizler için biraz araştırdık.

Kendilerine söz hakkı doğduğu fakat konuşma yetenekleri olmadığı için iddialar karşısında sessiz kalmayı sürdüren kedilerin aslında görünenin çok ötesinde olduklarını bu yazıyı okuyunca sizler de benim gibi anlayacaksınız.

Tüy dökmek, astıma sebep olmak, fare yakalamak hadi bilemediniz komşunun sütünü çalmak…  Bugüne kadar kendilerine yapılan en büyük  suçlama ise nesilden nesile aktarılan fıkralar arasında oldukça önemli bir yere sahip olan Nasrettin Hoca’nın akşam yemeği için aldığı ciğerin kediler tarafından çalındığının iddia edilmesi… Aradan geçen bunca zaman sonra kedilerin son seçimlerde AKP’yle işbirliğine girerek elektrik trafolarına saklanıp tam da oy sayımı anında kesintilere sebep olabilecekleri iddiası kimin aklına gelirdi Allah aşkına.

Bu son yaşananlardan sonra tilkilerin tahtını sallayacağını hissettiğim kedilerin bugüne kadar birçok şarkıya malzeme olup başrol oynamışlıkları da yok değil.

Mesela gençlik yıllarımdan hatırlarım, -hala genç sayılırım ama-  Sezen Aksu’nun unutulmaz şarkılarından olan ‘Hadi Gülümse’ isimli parçasında sık sık tekrar ettiği bir KEDİM bile yok, anneme küstüm tüm şehir bana küstü vs vs. demesi, uzun yıllar bana bir insanın başına daha kötü ne gelebilir ki dedirtti. O yıllarda benim de kedim yoktu ve sık sık annemle çatışırdım. Bu yüzden olsa gerek hem kedilere hem Sezen Aksu’ya büyük bir sempatim vardı. Şarkının neredeyse tüm sözlerini hala hatırladığımı da belirtmeden geçemeyeceğim.

Onu takip eden yıllarda biraz daha alaturkaya kaçan, büyük usta İbrahim Tatlıses’in ‘Ne Söyledim ki Sana , Vurdun Kapıyı Gittin, Be Vicdansız Be İnsafsızın Kızı BE NANKÖR KEDİ….……..’  şarkısı da, sevgililerinin vefasızlığına darılanların duygularına adeta birer tercüman olmuştu. (şarkı sözleri kedi aracılığıyla aşık olunan şahsa biraz hakaret içeriyor ama olsun!)

Peki ya, Candan Erçetin’in o insanı dans etme içgüdüsüyle dolduran ‘Ben Özlemedim ki Seni KEDİ Özledi, Ben İstemedim ki Gitmeni KEDİ İstedi’…. şarkısına ne demeli?  Bana sorarsanız bu şarkı, söylemek isteyip de söyleyemediklerimizi kedi aracılığıyla karşımızdakine aktarırken,  şarkı sözünde masum da olsa ileriki yıllarda büyük bir iftiraya maruz kalacak olan kediciklerin kaderini bir nebze olsun bize anlatıyordu.

Şarkı sözlerinin daha anlamlı olduğu bol kedi sözcüklü günlerde, artık bu tür şarkılar duymak yeni nesiller için neredeyse imkansız hale geldi. Bu durumun verdiği alınganlıkla seçim zamanı kediler reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek mi hareket ettiler yoksa dokuz canlı olmalarına mı güvendiler bilemiyorum ama benim kendi düşüncem sürekli fare peşinde koşan kedilerin kendilerine biraz adrenalin arıyor olmaları da olabilir.

Bir de tabi  İngilizlere ait olan ünlü  ‘Fazla Merak Kediyi Öldürür’  atasözü akıllara kedilerin salt meraktan dolayı şu sözü edilen trafolara girmiş olabileceği ihtimalini de getirip tüm bu söylenilenleri israf edilmiş laflar olarak boşa da çıkarabilir.

Dilim bir türlü varmıyor ama şu sıralar rüşvetin kol gezdiği yüce ve asil devlet makamlarından etkilenmiş olabilirler mi diye sormadan da edemiyorum, yani diyeceğim şu ki: kedilerin acaba trafolara girme karşılığında doların zirve yaptığı bu günlerde bir takım ıslak mama, süt, ciğer vs gibi bazı besleyici yiyecekleri almış olabilecekleri ihtimalini de şeytan bir şüphe nevinde kalbime sokup duruyor. Ne kadar şüphe etsem de bu deli düşünceden asırlar boyu zarafet, asalet ve en önemlisi de eşsiz güzelliklerini her daim koruyagelen Sayın Van Kedilerini şiddetle uzak tutuyorum. Bunu da bir dipnot olarak ayriyeten düşüvereyim dedim.

Bu kadar tahmin, sanal alemde dolaşan bunca iddia varken, gayet yakın zamanda kedilerle alakalı eski günlere kavuşacağımıza  ve zatı alileriyle alakalı bir tutam şarkı, türkü hatta ve hatta sinema filmi yapılacağına inancım tam. Hem bu yolla ünlü olmak isteyip de gündeme şarkısını bir türlü bomba gibi düşüremeyen gizli yetenek pop şarkıcılarının türeyeceğine de inanıyor ve bu iddialarımın gerçekleşmesini  sabırla bekleyeceğime söz veriyorum, saygılar…

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.