Güçlü lobi, güçlü Türkiye

Türki dünya, dünyada siyasi nabzın attığı Washington’da tarihi bir gün yaşadı. Yıllardır Amerika’da yaşayan Türki toplumlar bu coğrafyada nüfusunun olduğunun bilincindeydi. Ancak nüfusu nispetinde nüfuzunun olduğu söylenemezdi. Fakat son bir kaç yıldır özellikle Türki-Amerikan Birliği (TAA) gibi sivil toplum kuruluşları artık Türki-Amerikan nüfusunu nüfuza dönüştürmeyi başarmıştır. Özellikle bu yıl organize edilen enerji, ticaret ve gelişim kongresinde boy gösteren Amerikalı senatör ve milletvekilleri bunun en bariz göstergesidir. Türki-Amerikan Birliği (TAA) ile Türkiye İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) üçüncü Türki-Amerikan Kongresi’ni Washington’da organize etti. Kongreye geçen yıllardan farklı olarak Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızıstan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan büyükelçi, siyasetçi ve iş adamları da katıldı.

Türkiye-Amerika ilişkileri eskiden beri devletler seviyesinde devam edegelmiştir. Amerika’da faaliyet gösteren en büyük sivil toplum örgütü Türki-Amerikan Birliği (TAA) sadece Türkiye’nin değil Türki dünyanın Amerika ile olan münasebetlerini artık hızla tabana yayıyor. Halklar arasında köklü, samimi ve sarsılmaz derin bağlar oluşturuyor. Gönül arzu ederdi ki bu bağlar 30-40 sene önce kurulsaydı. O zaman bugün daha farklı şeyler konuşuyor olurduk. İşte  tam bu manada Türki-Amerikan Birliği (TAA) Amerika’da yaşayan insanımıza yepyeni bir ufuk açmıştır. Amerika gibi süper bir devlette yaşamanın avantajlarını ve bu avantajları milletimiz, Türki dünya, İslam dünyası ve bütün insanlık adına faydaya dönüştürme imkan ve zeminini sağlamıştır.

Eskiden Türkiye’nin Amerika’da en görkemli programı meşhur ‘Türk günü yürüyüşü’ olurdu. Yıllar önce yazdığım bir yazıda şunları söylemiştim: “Amerika’da güçlü lobi faaliyeti yapan milletlerin yürüyüşlerini yıllardır izliyoruz. Hiç biri bizim yürüyüşlere benzemiyor. Neden mi? Çünkü onlar Amerikalılarla beraber yürüyor. Yürüyüşün en ön safında senatörler, milletvekilleri, valiler, belediye başkanları, emniyet müdürleri, basın mensupları, etkili yazarlar ve daha kimler kimler yürüyor. Bizde ise, ne bir senatör, ne bürokrat, ne de gazeteci, kimse yok”. 

O zamanlar bizimle aynı karede bir senatör ve milletvekilinin görülmesi hayaldi. Artık Türkiye ve Türki dünya Türki-Amerikan Birliği (TAA) vasıtasıyla bu hayali New York sokaklarından Washington’a, senato ve kongre koridorlarına taşımıştır.

Türkiye-Amerika ilişkileri son yıllarda eskiye nazaran daha tabana yaygın daha düzeyli ve daha keyfiyetli olarak kendini göstermeye başlamıştır. Yıllarca iki ülke arasındaki ilişkiler yüzeysel olarak kalmıştır. Sanki bu ilişkilerin böyle pasif olmasını arzu edenler vardı. Bunlar hala vardır. Ama son dönemlerde özellikle Amerika’da faaliyet gösteren sivil toplum kurluşları halkla bütünleşerek, iş dünyası, eğitim camiası, farklı dil, din ve kültürlerle, siyasilerle kurulan iyi münasebetler, kültür ve sosyal aktiviteler bu coğrafyada daha etkin daha köklü daha gerçekçi halklar arasında sarsılmaz dostluklara zemin hazırlamıştır.

Amerika’da ülkelerini ve dertlerini anlatma konusunda etkin milletlerden Ermeni diasporası çok önemli mesafeler almıştır. Yurt dışında toplam 19 ülkede haksız davalarına mesnet bulmuş ve sözde Ermeni soykırımını kabul ettirmişlerdir. Amerika’da ise toplam 42  eyalet senatosunda bu sözde tasarıyı kabul ettirmişlerdir. Siyasete bu denli yön verme, kongrede böyle bir ağırlık ancak Türkiye’yi ve Türki dünyayı, dünyanın siyasi ve ekonomik nabzının attığı bu topraklarda hakkıyla tanıtmakla mümkündür. Bizi biraz tanıma fırsatı bulan senatör ve milletvekillerinden bazı değerlendirmeler…

Indiana Senatörü Joe Donnelly: “Türkler bilmeli ki ABD’de çok dostları var.”