“Müslüman-Yahudi ilişklerinde sorun, empati eksikliği”

Barış Adaları Enstitüsü (PII) tarafından düzenlenen ‘Halil İbrahim Sofrası’ isimli etkinlikler serisi, farklı dinlerin temsilcilerini bir araya getirmeye devam ediyor. ‘Müslüman-Musevi İlişkileri; Zorluklar ve İmkanlar’ konulu oturumda, iki dinin mensupları arasındaki ilişkiler ele alındı.  

Programda konuşan Duke Üniversitesi Din Görevlisi Abdullah T. Antepli, iki dinin mesupları arasında karşılıklı saygı içeren bir ilişki kurulamamasını, tarafların bir diğeri hakkında yeterli bilgi sahibi olmamasına bağladı. İki tarafta da bazı konularda saplantılar bulunduğuna işaret eden Antepli, konuya suçlayıcı bir üslupla yaklaşılmasını eleştirdi. İsrail devletinin eleştirilmesinin Yahudi dininin kötülenmesi olarak algılanmaması gerektiğini de aktaran Antepli, “Ben mensubu olduğum ülkemi de zaman zaman eleştiriyorum. Bu eleştirileri olgun karşılamak gerekiyor” dedi.

Oturumun diğer konuğu İnsan Hakları Savunucusu Hahamlar örgütü Kuzey Amerika Direktörü Haham Rachel Kahn-Troster, inançlarının emri gereği her bir Yahudi’nin ‘komuşusunu kendisi kadar sevme’ zorunluluğu olduğunu ifade etti. Kurum çatısı altında 800 hahamın bulunduğunu söyleyen Kahn-Troster, örgütlerinin hiçbir dinin mensubunun ‘potansiyel sanık’ olarak gösterilmesine razı olmadığını kaydetti. Kahn-Troster, “Biz Yahudiler olarak bunun ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. İnsanın inancından dolayı aşağılanmasını, dışlanmasını ve suçlu olarak görülmesinin ne demek olduğunu bizler çok acı tecrübelerle yaşadık” dedi. 

Her insanın Allah tarafından yaratıldığına dikkat çeken Haham Kahn-Troster, sırf bu nedenle dahi farklı toplumların, farklı dine mensup kişilerin birbirleri ile konuşabilecekleri ortak değerlerinin olduğunu aktardı.

Müslümanların Amerika’da tanınma problemi olduğunu aktaran Haham, “Bugün, bu ülkede İslam dini hakkında bilgisi olanların oranı yüzde 25, bir Müslüman tanıyan Amerikalı oranı ise yalnızca yüzde 18” şeklinde konuştu. 

PII’nın Manhattan’da bulunan merkezinde gerçekleştirilen etkinliğe farklı millet ve inançtan insanların yoğun ilgi gösterdiği görüldü. Oturu, PII Direktörü İbrahim Sayar tarafından yönetilirken, katılımcılara zengin Türk mutfağından ikramlarda yapıldı.