Türkiye’den Suriyeliler için uçuşa yasak veya yardım koridoru isteği
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’nin Dostları toplantısına katılmak için Roma’ya giderken gazetecilere konuştu.
Hama, Humus gibi bölgelere insanî yardım için koridor ve hava saldırılarına karşı halkı korumak amacıyla uçuşa yasak bölge oluşturulması gerektiğini söyledi. Suriye muhalefetinin Katar’da yeniden yapılanmasına rağmen, uluslararası toplumun verdiği hiçbir sözü tutmadığını ve bunun büyük hayal kırıklığına yol açtığını ifade etti.
Ahmet Davutoğlu, dün akşam da NATO ve AB ülkelerinin dışişleri bakanlarını gayri resmi olarak bir araya getiren Trans-Atlantik yemeğine katıldı. Yetkililere göre, hem bu toplantıya hem de Suriye toplantısına yeni Amerikan Dışişleri Bakanı John Kerry’nin ilk kez katılacak olması önemli.
Roma toplantısını boykot etmek isteyen Suriye muhalefetinin, ABD ve İngiltere dışişleri bakanlarının muhalefetin lideri Muaz el Hatib’i arayarak verdikleri garantiler üzerine katılma kararı aldığına dikkat çeken Davutoğlu, bugünkü toplantıdan, verilen sözlerin yerine getirilmesi yönünde bir kararlılık beklediğini kaydetti. Suriye Dostları’nın Marakeş toplantısından sonra belli ülkelerin Baas rejimine desteği artarken, ABD’deki seçimin de etkisiyle değişimden yana olan ülkelerin çok pasif kaldığını, başta mülteciler olmak üzere Suriye’nin yükünün Türkiye, Ürdün, Lübnan gibi ülkelere bırakıldığını dile getiren Davutoğlu şöyle konuştu: “Uçuşa yasak bölge ile meskûn alanlara SCUD fırlatılmasına yasak getirilmeli. Bunun gibi savaş suçlarını kim işliyorsa, rejim ya da muhalefet, buna karşı yaptırım getirilmeli. İnsani yardımların ulaştırılmasını kim engellerse, ister rejim ister muhalefet, bunlara karşı askeri önlemleri de içeren bir müeyyide işletilmeli. Rusya ile çok açık konuşularak BM Güvenlik Konseyi’nden karar çıkmalı. Ama açık söyleyeyim, insanı isyan ettiren husus, böyle bir niyet yok.”
Hükümetin izlediği Suriye politikasına dair muhalefet ve medyanın eleştirilerine de tepki gösteren Dışişleri Bakanı Davutoğlu, şunları söyledi: “Çok iddialı söylüyorum hiçbir dönemde bizim hükümetlerimiz döneminde olduğu gibi beyin fırtınası yapılmamıştır Dışişleri’nde. Dışarıdan samimi eleştiri olsa kabul ederim ama gelen eleştiri tamamen yıpratma amaçlı. Yapılmak istenen, Türkiye’nin dış politikasında inşa edilen yeni paradigmayı yıkmak. Peki yıktınız. Yerine ne getirecek CHP? Sayın Faruk Loğoğlu, SUK ile konuştuktan sonra “ne muhalefetin ne rejimin yanındayız” dedi. Ama Suriye’de üçüncü bir taraf yok ki. Tasvip etmem ama rejimin yanındayız dese bile bir şey. Bazıları bizim Esed’in yanında duracağımızı düşündü. Ama ilkeli tavır alınca bekledikleri olmadı. İnanın eğer biz Esed’in yanında dursaydık, bu kez Esed’in yanında durduk diye çok daha ağır eleştireceklerdi.”
Bölgedeki bütün krizlerin sebebini, Ankara’nın izlediği dış politikaymış gibi göstermenin haksızlık olduğuna da değinen Davutoğlu, şöyle dedi: “Bölgede tek savaş yok ki. Gazze’de de savaş vardı, müdahale ettik. Irak’taki gerilim malum. Çevremizde birçok devlette sorunlar var. Ya devlet içinde bir bütünlük yok içeride herkes farklı tutumlar gösteriyor, ya ciddi ekonomik krizlerle boğuşuluyor, ya da hükümet krizleri var. Sadece Yunanistan’da benim dönemimde 6 farklı bakan göreve geldi. Şimdi tüm bu ülkeleri biz mi karıştırıyoruz? Onların krizinden de beni sorumlu tutarsan ne diyeyim, pes.”
Davutoğlu’ndan yeni kitap
Siyasete girmeden önce yazdığı kitaplarla yankı uyandıran Ahmet Davutoğlu’nun Teoriden Pratiğe isimli yeni kitabı önümüzdeki günlerde yayınlanacak. AK Parti hükümetlerine dış politika danışmanı olduğu 2002-2009 arasında yaptığı konuşma ve değerlendirmeler ile kendisiyle yapılan röportajları kapsayan kitabını ilk kez Roma yolunda gazetecilere gösteren Davutoğlu, 2002’den itibaren incelendiğinde eleştirilerin aksine fikirlerindeki tutarlılığın görüleceğini söylüyor.
“Yapmış olduğum değerlendirmeleri uygulamada da gördüğümüz için bu bir meydan okumadır. Açık söyleyeyim dış politika, hele bu dönemde tutarlılık açısından zor bir alan.” diyen Davutoğlu, tutarlılık ve sürekliliğin bir delili olarak henüz sivil bir akademisyenken 7 Kasım 2002 tarihinde verdiği ve kitapta yer alan bir röportajın başlığına dikkat çekiyor: “Türkiye köprü değil, merkez ülkedir.” Davutoğlu, 54’üncü yaş gününü, eşi Sare Hanım, yakın mesai arkadaşları ve gazetecilerle ATA uçağında kutladı.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment